TÜRK MÜZİĞİ
Hakkında görüşlerim:
Allah, bir daha
Türkiye’mize İSTİKLÂL Marşı yazdırmasın diye her zaman için dua edelim ve
birlik beraberliğimizi asla bozmayalım…
Emin olun
kendisini “TÜRK” kabul eden ve hisseden bir insan, Türk’e özgü Şarkılar,
Türküler ve Ezgiler yapabilecektir. Birinin diğerinden daha kaliteli, daha
güzel olabileceğini düşünmemek gerekir. Aslında, emin olun Türk Sanat Müziği
ile Türk Halk Müziği arasında çok büyük farklılık yoktur. Emin olun sadece
İCRA, ÜSLÛP ve SÖZ YAPISI ile ilgili çok küçük farklılıklar vardır. Her iki tür
müziği SES SİSTEMİ bakımından TÜRK MÜZİĞİ Ses Sistemi içinde değerlendirmek
daha uygun olur.
Bence müzik
dünya çapında ve evrenseldir. Batı Müziğinin DO MAJÖRÜNDEKİ frekanslar emin
olun RAST makamına çok uygundur. Onun için Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası
bundan böyle her konserinde Türk Müziğinin bütün eserlerini icra etmelidir. Ben
son günlerde 2. 2. HAMPARSUM sürümüyle her makamdan eserleri yazdım. MİDİ
sesine göre udumun akordunu yaparak bu sese eşlik ettim.
Genç
bestecilerimize tavsiyem şudur:
1-Mümkün olduğu
kadar melodik olarak PEŞREV, SAZ SEMÂÎSİ v. s. Yapınız.
2-Müzisyenler
sazlarını icra ederken asla ve asla içki kullanmamalıdırlar. Asla içkili
masalara ve yerlerde değer varlıklarınızı hebâ etmeyiniz. Çünkü emin olun Türk Müziği
hiçbir zaman İÇKİ MÜZİĞİ değildir. Yani içki içilmesi için yapılan bir müzik
değildir. Belki bazı şarkılarda içki unsurunu ibraz eden mısralar olsa bile,
onlar illâ ki içki içilmesi için değildir.
İçkinin ne kadar kötü olduğunu bildiren cümlelerdir. Zaten içki masalarındaki insanlar üç bardak rakı içtikten sonra sizin sesinizi ve çalgı aletinden çıkan nağmeleri asla duyamazlar. Onlar siz çalmasanız bile yine içerler. Ne yazık ki Türk Müziği bi tarihten beri kötülenmiştir. Ve bu müziğimizin bir nevi İÇKİ MÜZİĞİ olduğunu telakki etmemizi aşılamışlardır.
İçkinin ne kadar kötü olduğunu bildiren cümlelerdir. Zaten içki masalarındaki insanlar üç bardak rakı içtikten sonra sizin sesinizi ve çalgı aletinden çıkan nağmeleri asla duyamazlar. Onlar siz çalmasanız bile yine içerler. Ne yazık ki Türk Müziği bi tarihten beri kötülenmiştir. Ve bu müziğimizin bir nevi İÇKİ MÜZİĞİ olduğunu telakki etmemizi aşılamışlardır.
3-Bahşişlere
hiçbir zaman tenezzül etmeyiniz. Bence paramızın asla yerlere atılmasına razı
olmayınız. Sizlere verilecek paraların bir zarfa konularak saygı ve sevgi dolu
bir şekilde sunulmasını isteyiniz. Fakat maalesef benim bu söylediğim şeylerin
tam tersi yapılmaktadır. Yerlere sahte paralar bile atılmaktadır. Hâlâ bazı köy
düğünlerinde veya mahallelerde MAGANDA kurşunları savrulmaktadır. Bu yüzden hiç
yok yere, KÖR KURŞUNA hedef olup hayata gözlerini yuman büyükler ve çocuklar
bile olabilir.
3-Genç
müzisyenlerden ricam devamlı olarak hareket etsinler. Sigaradan ve buna benzer
bütün zararlı şeylerden uzak durmaları gerekmektedir.
4-Genç
müzisyenlerin asla ve asla kumar oynamamalarını tavsiye ediyorum. GENÇLERİ
KUMARDAN; BARUTU ATEŞTEN SAKININ!
5-Müzisyenlerin
mümkün olduğunca çocuklara ellerindeki çalgı aletini öğrenmek isteyenlere
öğretmeleridir. Ben son günlerde SOSYAL MEDYADA, müzik hakkında çeşitli
tarzlarda dersler verdim. Bundan sonra da elimden geldiğince müzik hakkında
dersler vermeye çalışacağım.
6-Emin olun ben
çocukluğumdan beri müziği seviyorum. Çocukluğumda ilk olarak melodikayı,
mandolini, do majör klarneti, si bemol klarneti, udu, cümbüşü emin olun kendi
kendime öğrendim. Asla bunları öğrenmek için bir hocam olmadı. İnsan ceht (çabalamak) ettikten sonra emin olun her iyi şeyi öğrenebilir. Yalnız müziği değil,
edebiyatı, resim yapmayı, fotoğraf çekmeyi, bisiklete binmeyi, jimnastik
hareketleri yapmayı çok seviyorum…
7-Anlamaya
çalışmak daima bir yolculuğa çıkmak demektir. Fakat çocuklarımıza bu imkânı
vermek gerekmektedir. Bir şeyi anlamaya çalışan bir çocuğun zevkini kırmayınız!
8-Çocuklarımızın
devamlı olarak bilgisayarın, telefonlarının başında oyun oynayarak geçirmeleri
iyi bir şey değildir. Onlara el becerilerini geliştiren unsurların gösterilmesi
ve belletilmesi elzemdir. Çocukları asla ve asla yalnızlığa mahkûm etmeyin. Sevgi
gösteriniz.
9-Onun için bir
TÜRK MÜZİĞİ ile uğraşan asla ayrımcılık yapmamalıdır. Bence yalnız Türk Müziği
ile uğraşanlar değil; bütün dünya müzisyenleri aynı şekilde ve düşüncede
olmalıdırlar. Cemiyet içerisinde benlik yapmayınız ve saz arkadaşlarınızı
hatalarını toplum içinde yüzlerine vurmayınız. Çünkü hatasız insan olmaz. Her
insanın bir hatası çıkar. Önemli olan o insanın kendi hatasını bir an önce
telâfi edebilmesidir. Asla da siyaset bayraklarını teşhir etmemelidir. O zaman
yok olur gider… Diğer guruplar tarafından dışlanmaya ve hor görülmeye mahkûm
olur.
Unutmayınız ki
Ermeni asıllı olan bestekârımız merhum TATYOS Efendinin, KÜRDÎLİHİCAZKÂR Saz
Semâisi ne kadar da güzeldir. Bunu bütün dünya sazları icra etmektedir. Bir
zamanlar bu insan cemiyetten dışlanmıştı. O da cemiyetin duvarından kulağını
kabartarak müziğimize aşina olmuştur. Tecrit zamanında, Ermeni sanatkârlara
sahip çıkılmalıydı. Onlar, bir yere yerleştirilerek, gençleri yetiştiren
hocalar olarak tahsis edilmeliydi. Çünkü Ermenilerden her daldan çok büyük
sanatkârlar vardı.
Yukarıda
yazdığım cümleyi burada yine tekrar vurgulamak istedim. CUMHURBAŞKANLIĞI
SENFONİ ORKESTRASI en kısa zamanda TÜRK MÜZİĞİNİN bütün eserlerini icra
etmelidir. İşte o zaman biraz olsun Müziğimiz tam olarak değer kazanabilir. Bunu
bütün dünyaya örnek olsun diye uygulamamız gerekmektedir.
BATI MÜZİĞİ
SAZLARINI, SEGÂH, UŞŞAK, HÜSEYNÎ, HÜZZÂM, SABÂ, gibi makamlarımıza
uyarlanabileceğini unutmamak gerekmektedir. İnsan azmederse her şey yapar.
Emin olun
kütüphanemde fotokopi olarak çektirdiğim daha henüz ciltlenmemiş kâğıtlar
vardı. Kitabın adı: ATATÜRK VE TÜRK MÛSIKÎSİ-Atatürk’ün Sevdiği Şarkı ve
Türküler-Yazan: Bedrettin Doğan KOÇER-Editör: Mansur KAYMAK-ANKARA-1989-Kitap
isteme adresi: Mansur Kaymak T. H. M. Yayınları. Posta Kutusu: 15
Yenişehir-ANKARA-Telefon: 0312 350 65 04 ve 0312 230 54 88
İşte bu kitaptan
esinlenerek hemen ben de bir şeyler yapmak istedim. Türkiye Radyo ve Televizyon
Kurumunun mensubu olan Sayın Remzi OKTAR Bey’in hazırlamış olduğu www.notaarsivleri.com nota arşivinden
notalarını ve ses kayıtlarını çıkardım. Bunlar sayesinde NOTA GÖRÜNÜMLÜ
videolar hazırladım.
1- O
GÜL-ENDAM-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekâr kanalında izleyebilirsiniz. Oynatma
Listesinin adı: ATATÜRK’ÜN SEVDİĞİ ŞARKILAR-TÜRKÜLER diye yazdım. Burada 45
adet eser bulunmaktadır. Bu eserlerin notalarını, GOOGLE-BLOGGER-GÖNÜL
KÖŞESİ-Emin DEĞİRMENCİ de görebilirsiniz.
YouTube
sitesinde bundan başka aşağıdaki kanallarım da bulunmaktadır.
2- ÇUKUROVA’NIN Sesi-Emin
DEĞİRMENCİ-Udi Bestekâr
3- GÖNÜL KÖŞESİ-Emin
DEĞİRMENCİ-Udi Bestekâr
4- ŞANLIGÜL Emin
DEĞİRMENCİ-Udî
5- GÖNÜL
ŞARKILARI-Udi Emin Bey-
6- ZATÜL-BEYN-Emin
DEĞİRMENCİ-Udi Bestekâr
7- GÜLAT-Emin DEĞİRMENCİ-Udî
SOSYAL MEDYADAKİ
KURALLARIM ŞUDUR:
Asla ve asla SİBER
ZORBALIK yoktur.
1-) Başkasının
kimliğine bürünme diye bir düşüncem yoktur.
2-) Asla kimseyi
tehdit etmemekteyim.
3-) Çocukları
tehlikeye atma diye bir fikir yoktur. Bilâkis bütün çocuklara dikkatli ve
uyanık olmaları için mesaj vermektedir. Geleceğimizin en büyük sembolleri olan
çocuklarımıza ve gençlerimize, Türkiye’mizin en duygulu ve en asil müziğini
tanıtmak ve sevdirebilmektir.
4-) Korunan bir
guruba karşı asla ve asla nefret dolu bir anlatım yoktur.
5-) Onun için SOSYAL
MEDYADA yayınlanan yazılarım, fotoğraflarım ve videolarımda herhangi bir
sakınca yoktur.
6-) Sloganım
şudur: SİYASETE HAYIR; AHLAKLI VE İYİ OLAN SAN’ATA EVET demektir.
7-) TAM TARAFSIZ;
TAM BAĞIMSIZ; TAM BAĞLANTISIZ bir dünya görüşüyle emeklide kendi işimde
çalışmaya çalışıyorum. Asla para kazanma diye bir amacım yoktur. Parayla saadet
olmadığını çok iyi biliyorum. Dünya malı, dünyada kalır.
Emin
DEĞİRMENCİ-Udi Emin Bey- 30.11.2019-PAZAR-ÇUKUROVA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder