Ağaçların kesilmesi hakkında bir şey yazmayın!
Merhum Mehmet Emin YURDAKUL’UN, şiirini okuyun ve çocuklarınıza
ezberlettiriniz. Asla ve asla Devlete karşı gelmeyin ve en ufak bir hakaret
edici söz yazmayın ve paylaşmayın!
SAKIN KESME!
Ey hemşeri! Sakın kesme,
Yaş ağaca balta vuran el onmaz;
Na, kütükler! Nice yıldır,
Hiçbirine kervan gelmez, kuş konmaz;
Bunları kes, o baltanla
Bu çürümüş ağaçları yere ser.
Bak, sizin köy şu yemyeşil
Koruluğun gölgesinde ne güzel!
Gönülleri açmadadır,
Yaprakların arasından esen yel.
Yazık, günah olmaz mı ki,
Çıplak kalsın bu zümrüt yurt, şirin yer?
Hem dünyada en birinci borç değil mi her kula,
Bir tohumu fidan yapmak, fidanı da bir orman?
Eğer böyle olmasaydı, ne kalırdı oğula:
"Mirasımı artır" diye öğüt veren
atadan?
Sakın kesme, her dalından bir güzel kuş ses
versin;
Sakın kesme, gölgesinde yorgun çiftçi
dinlensin;
Sakın kesme, şu sevimli köye kanat-kol gersin;
Sakın kesme, aziz vatan günden güne şenlensin!
Mehmet Emin Yurdakul
(1869 -1944 )
Sanatkâr, bestekâr, ses sanatçısı,
heykeltıraş, ressam, desinatör, doktor, hâkim, avukat, mimar, mühendis V. S.
Siyasete girdiği anda emin olun özgürce sorgulayamaz, düşünemez. Ne kızımı; ne
de oğlumu bir işe girdiremedim. Ne yapsam yaranamayacağımdan eminim. Bestekâr,
baskı altında olduğundan bestelerini tam mânâsıyla yapamaz. Bundan kesinlikle
emin olabilirsiniz. Benim sloganım hâlâ ve her zaman için ölünceye kadar
SİYASETE HAYIR; AHLÂKLI OLAN SANATA EVET! Demeye devam ediyorum. Asla renk,
dil, din, mezhep, ırk REY ayrımcılığı yapmıyorum. Sanat ve sanatkârdan mahrum
olan bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir. Gazi Mustafa
Kemal ATATÜRK'ÜN bu altın değerindeki sözünü asla unutmayalım. Lütfen birlik ve
beraberliğimizi kesinlikle hiçbir şey için bozmayalım. Sosyal Medyayı iyiye
kullanırsanız; size iyi bir şekilde döner, 70 yıldır görmediğiniz bir
arkadaşınızı bulduğunuz için sevinirsiniz. Bu bakımdan ben de arkadaşlarımı
arıyorum. Fakat belki onlar beni bulurlar diye bekliyorum.
Ne gelen, ne soran var acı geçti günlerim/
İçtim sabaha kadar yaşla doldu gözlerim/
Felek böyle istemiş; böyle yazmış yazımı/
İçtim sabaha kadar yaşla doldu gözlerim-
HİCAZ Şarkı-Söz: Rahmi DUMAN-
Müzik: Merhum Ziya TAŞKENT-
Usûlü: DÜYEK-TRT=7984-
Emin olun bu bestesiyle Merhum Ziya üstadım
sanki ölüm vasiyetnamesini yazmış gibidir. Ne yazık ki Yalova depreminde boşu
boşuna ailece hayatlarını kaybettiler. Ziya üstadıma ve bütün sevdiklerine
Allah’tan sonsuz rahmet diliyorum. Rahmi DUMAN Bey'e de sonsuz rahmetler
dilerim. Ne yazık ki sanatkârlarımızın kıymetini öldükten sonra bile
anlayamıyoruz. Bunun nedeni siyasilerimizin hâlâ birbirleriyle ağız dalaşı
yapmalarından değil midir? Hayret, bir türlü bir odaya geçip de hep birlikte
istişarelerde bulunamıyorlar. Fakat bizler Türkiye’mizin yediden yetmişine
kadar bütün insanlarımız her zaman için birlik ve beraberlik içerisinde olmamız
gerekmektedir. Vatan bölünmez, bir bütündür. Ay yıldızlı bayrağımız gönderden
inmez ve asla ezan sesleri susmaz. Allah, vatanımıza ve milletimize zeval
vermesin! Önemli olan nedir biliyor musunuz? Sıhhat ve huzur değil midir?
Herkese sıhhat; huzur; neşe dolu sonsuz mutlu
yarınlar temenni ediyorum.
Udi Emin Bey-30.07.2023-Cumartesi-Seyhan/ADANA