MUHTAÇ DEĞİLİM/2017.11.28/16:34:45--KÜRDÎ Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Erdal ŞAHİN-Söz: Ömer UMUTLU
1-Sevgi yağmuruna tutuldu gönlüm
Vefâsız aşkına muhtaç değilim
Sevdâ bahçesinde açıldı gülüm
Kurak toprağına muhtaç değilim
2-Dudağım ismini anıyor sanma
Gözlerim mâziyi arıyor sanma
Gönlüm hasretinle yanıyor sanma
Mehtapsız gecene muhtaç değilim
3-Artık olanları unuttum bile
Gözümdeki yaşı kuruttum bile
O sayfayı çoktan kapattım bile
Sevgisiz gönlüne muhtaç değilim
Ömer UMUTLU
TRT numarası: 14975
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com-Bu videoyu www.YouTube.com sitesindeki ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sıhhat; huzur; neşe dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey
29 Kasım 2017 Çarşamba
ÖLENE KADAR/2017.11.28/16:26:15
ÖLENE KADAR/2017.11.28/16:26:15--KÜRDÎ Şarkı-Usûlü: S0FYAN-Müzik: Turhan TAŞAN-Söz: İlkan SAN
1-Gözlerim her zaman yolda olacak
Ben geldim sevgilim diyene kadar
Özlemle, arzuyla bekleyeceğim
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
2-Kim haklı, kim haksız, tartışmak boşa
Bir daha bu aşkı sürme yokuşa
Şu yalan dünyâda benimle yaşa
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
3-Gittiğin yerde hiç mutlu değilsin
Yuvası dağılan kuşlar gibisin
Bir tatlı söz söyle, gönül sevinsin
Ay değil, yıl değil, ölene kadar...
İlkan SAN
Beste târihi: 19.07.2004-Pazartesi
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com-Bu videoyu-YouTube-ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sonsuz saygı ve sevgilerimi sunar sıhhat dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey
1-Gözlerim her zaman yolda olacak
Ben geldim sevgilim diyene kadar
Özlemle, arzuyla bekleyeceğim
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
2-Kim haklı, kim haksız, tartışmak boşa
Bir daha bu aşkı sürme yokuşa
Şu yalan dünyâda benimle yaşa
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
3-Gittiğin yerde hiç mutlu değilsin
Yuvası dağılan kuşlar gibisin
Bir tatlı söz söyle, gönül sevinsin
Ay değil, yıl değil, ölene kadar...
İlkan SAN
Beste târihi: 19.07.2004-Pazartesi
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com-Bu videoyu-YouTube-ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sonsuz saygı ve sevgilerimi sunar sıhhat dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey
28 Kasım 2017 Salı
KANDİL
GECELERİ VE MEVLİD KANDİLİ:
Osmanlılar döneminde 2. Selim zamanından başlayarak,
minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için mübârek Mevlid,
Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri “KANDİL” olarak anılmaya başlamıştır.
Bu mübârek gecelerde Rasûlullah (S. A. S.) Efendimiz,
Cenâb-ı Hakk’tan bazı ihsanlara nail olmuştur. Bizler de O’nun hâtırâsını
yâdetmek için bu geceleri kutluyoruz ve umuyoruz ki Cenâb-ı Hakk bu gecelerin
şerefine, rahmetin sağanak, sağanak yağdığı bu bereketli anlarda bizi ilâhi
hayırlardan mahrum bırakmaz.
Milletimizin “KANDİL” olarak adlandırdığı bu geceler,
ışıklarıyla sâdece karanlık gecelerimiz değil, aynı zamanda mânevi feyziyle de
daralan gönüllerimizi, bunalan zihinlerimizi berraklaştırır. Akıp giden zamanın
önemli durakları olan kandiller gönüllerimizi, mânevi dünyamızı ve geleceğimizi
aydınlatır. Kandiller, öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve
yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın,
kısacası bize, kendimizi bulma ve bilmenin, denetleme ve değerlendirmenin,
nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmamızı sağlar. Bir beşer olarak
ilâhi kudret karşısındaki acziyetimizin şuurunda olarak taat, ibâdet ve
şükürlerimizi arttırmanın, bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp
geleceğe hazırlıklı olmanın imkânlırını sunar. Bu tür gün ve gecelerde iç
dünyamızı yeniden gözden geçirme fırsatı yakalarız.
Ahlâk ve erdemin, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın,
hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insânî
erdemler bağlamında ulaşabilecek en üstün değerler bütünü olduğunu zihin ve
gönüllerimizde derinden hissederek düşünce ve duygularımıza, söz ve
davranışlarımıza bu eksende yön vermeye karar veririz. Bu vesileyle günah ve
kusurlarımızdan arınma, sahip olduğumuz güzellikleri devam ettirme gayretine
gireriz.
Kandiller, günümüzün yoğun karmaşık ve stresli hayat
akışı içinde kaybolup giden ve öze dönüşünü ihmâl eden günümüz insanı için içe
dönük bakış ve öz denetim fırsatıdır. Bu esnâda îmân, ibâdet ve temel ahlâkî
erdemler bakımından kendimizi sorgular ve yeniler, tavır ve davranışlarımızı
ilâhi öğütlerin ışığında gözden geçirir, Yüce Rabbimize olan sevgi ve
bağlılığımızı pekiştirebilirsek bize sunulan bu altın fırsatları iyi değerlendirmiş
oluruz.
NOT: Yukarıdaki yazı bizzat tarafımdan “Ülkem ve
Şehrim Takvimi-2017” den alınmıştır.
MEVLİD KANDİLİ NEDİR?
Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen,
peygamberlerin sonuncusu ve en üstünü Muhammed Aleyisselâm, 571 yılı Nisan
ayının 20’sine rastlayan, Rebi’ul-evvel
ayını n 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke-i Mükerreme’de dünyaya
gelmiştir. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram
yapmıştır. Bugün de, Müslümanların bayramıdır. Neşe ve sevinç günüdür.
Dünyadaki Müslümanlar tarafından, her sene, bu gece Mevlid Kandili olarak
kutlanmakta, her yerde Mevlid kasideleri okunarak Rasûlullah Efendimiz
hatırlanmaktadır. Mevlid, doğum zamânı demektir.
Rasûlullah, Mevlid gecelerinde Eshâb- kirâma ziyafet
verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazret-i
Ebû Bekir de Halîfe iken, Eshâb-ı kirâmı
toplar, Rasûlullah Efendimizin dünyayı teşrifindeki harikulâde hâlleri
konuşurlardı.
Bu gece, Rasûlullah’ın doğum zamanında görülen halleri,
mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Peygamber Efendimiz’i öven
çeşitli Mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de sık, sık okunan
Mevlid Kasidesini Süleyman Çelebi, 15. Asırda yazmıştır. Mevlid-î Şerif okumak,
Rasûlullah’ın dünyaya gelişini, mirâcını ve hayatını anlatmak, O’nu hatırlamak,
O’nu övmek demektir. Mevlid Gecesi, Kadir Gecesi’nden sonra en kıymetli
gecedir. Bu gece Peygamber *SALLAHLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM* Efendimiz doğduğu için
sevinenler af olur.
Bu gece, çalgı ve başka haram şeyler karıştırmadan,
Allah rızâsı için Mevlid Cemiyeti yapmak, Mevlid kasidesi okumak, salavat-ı
şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmaktır.
Böylece, bu gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. Diğer kandillerde
olduğu gibi, bugün de Kur’ân-ı Kerîm ve ilmihâl okumalı, kazâ namazı kılmalı,
sadaka vermeli, duâ etmeli, Canâb-ı Haktan af ve mağfiret dilemelidir.
NOT: Yukarıdaki yazı bizzat tarafımdan 2016 yılı
Türkiye Takviminden alınmıştır.
Bütün İslâm Âleminin Mevlid Kandilini kutlar, sıhhat;
huzur; neşe dolu mutlu yarınlar ve sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin
Bey
23 Kasım 2017 Perşembe
YALAN OLAN SEVGİMİZ 2017 11 21 17 32 48
YALAN OLAN SEVGİMİZ 2017 11 21 17 32 48--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Selâhattin ALTINBAŞ-Udî
1-Söyleme bilmesinler bu aşkın bittiğini
Neden beni bırakıp, terk edip gittiğini
Yolumuz ayrılsa da dost kalalım seninle
Yalan olan sevgimiz düşmesin el diline
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
2-Biliyorsun çekemez, hep kıskanırlar bizi
Biliyorsun yıllarca, çıkmaz iftira izi
Bırak gizli sırrımız, içimizde yaşasın
Bırak o güzel günler, hatıralarda kalsın
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz, kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
İlkan SAN
TRT= 10203
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
1-Söyleme bilmesinler bu aşkın bittiğini
Neden beni bırakıp, terk edip gittiğini
Yolumuz ayrılsa da dost kalalım seninle
Yalan olan sevgimiz düşmesin el diline
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
2-Biliyorsun çekemez, hep kıskanırlar bizi
Biliyorsun yıllarca, çıkmaz iftira izi
Bırak gizli sırrımız, içimizde yaşasın
Bırak o güzel günler, hatıralarda kalsın
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz, kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
İlkan SAN
TRT= 10203
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
BENDEN BİR HARF ÖĞRENMEK İSTEYENİN KÖLESİ OLURUM-
GAZİ
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖĞRETMENLERE HİTÂBI:
Muallime Hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan
yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selâmlamaktan çok
memnunum.
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek
mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını
kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu
iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi
bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun
ikisi de hayâtidir.
Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup
olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler
ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen
düşman karşısında kan akıtan birinci orduya-bütün dünya bilir, bütün dünya
şahit oldu ki-pek mükemmelen sahibiz.
Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felâketten sonra,
yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan
toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş,
gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş
meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü
sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan
birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi gerçek
mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata
götüren bugünkü idâre şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük,
kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu
inkâr edemeyiz. Eski idârelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna
lâyık olduğu önemi vermemeleridir.
Eğer önem verilseydi, geleceği emânet ettiğimiz
sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört
senelik hayata sahip olan millî idâremizde irfan ordusu ile lâyık olduğu kadar
ilgilenilmemiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler
elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede
toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla
gereğince meşgul olamadık.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki
birliktelik ve alâkayı belirtmek için şunu da ifâde edeyim, kıymetli bir
eserden, ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun
kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan
ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle
ölçülecektir. İstiklâl mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda
mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin
yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler
milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehâleti mağlûp etmek savaşında da
irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza
eminim. Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selâmlıyorum.”
ATATÜRK’ÜN EN GÜZEL SÖZLERİ:
“AĞAÇ, ÇİÇEK VE YEŞİLLİK MEDENİYET DEMEKTİR.” G. M. K.
ATATÜRK
“BASIN MİLLETİN MÜŞTEREK SESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“BEN YAŞABİLMEK İÇİN MUTLAKA MÜSTAKİL BİR MİLLETİN
EVLÂDI KALMALIYIM.” G. M. K. ATATÜRK
“BENİM İÇİN EN BÜYÜK KORUNMA NOKTASI VE ŞEFAAT KAYNAĞI
MİLLETİMİN SÎNESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“BİR DİNİN TABİÎ OLMASI İÇİN, AKLA, FENNE, İLME VE
MANTIĞA UYGUN OLMASI LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“BİR MİLLET SANATTAN VE SANATKÂRDAN MUHRUMSA, TAM BİR
HAYATA MÂLİK OLAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BİR PROGRIM, FİLÂNIN PROGRAMI OLARAK DEĞİL, MİLLETİN
İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK TEDBİRLERİ TAŞIMASI BAKIMINDAN ÎTİBAR GÖREBİLİR.”
G. M. K. ATATÜRK
“BİR ULUSUN YENİ DEĞİŞİKLİĞİNDE ÖLÇÜ, MUSIKÎDE
DEĞİŞİKLİĞİ ALABİLMESİ, KAVRAYABİLMESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“BİZ DÜNYA MEDENİYET AİLESİ İÇİNDE BULUNUYORUZ.
MEDENİYETİN BÜTÜN İCAPLARINI TATBİK EDECEĞİZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BİZ İLHAMLARIMIZI, GÖKTEN VE GAİPTEN DEĞİL, DOĞRUDAN
DOĞRUYA HAYATTAN ALMIŞ BULUNUYORUZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BİZ MEDENİYET, İLİM VE FENDEN KUVVET ALIYORUZ. BAŞKA
BİR ŞEY TANIMIYORUZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BİZ TÜRKLER BÜTÜN TÂRİHİMİZ BOYUNCA HÜRRİYET VE
İSTİKLÂLE TİMSAL OLMUŞ BİR MİLLETİZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BU BÜYÜK MİLLET, ARZU VE İSTİDÂDININ YÖNELMİŞ OLDUĞU
İSTİKAMETLERİ GÖRMEYE ÇALIŞAN VE GÖREBİLEN EVLÂDINI DAİMA TAKDİR VE HİMÂYE ETMİŞTİR.”
G. M. K. ATATÜRK
“BU MİLLETE HİZMET EDEN ONUN EFENDİSİ OLUR.” G. M. K.
ATATÜRK
“BU MİLLETİN EVLÂTLARININ FEDÂKÂRLIKLARI,
KAHRAMANLIKLARI İÇİN ÖLÇÜ BULUNAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK
“BU VATAN, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN CENNET
YAPILMAYA LÂYIKTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“BÜYÜK DÂVAMIZ, EN MEDENÎ VE EN MÜREFFEH MİLLET OLARAK
VARLIĞIMIZI YÜKSELTMEKTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“BÜYÜK İSLÂM DİNİMİZ, ÇALIŞMAYANIN İNSANLIKLA HİÇ
ALÂKASI OLMADIĞINI BİLDİRİYOR.” G. M. K. ATATÜRK
“BÜYÜK OLMAK İÇİN, HİÇ KİMSEYE İLTİFAT ETMEYECEKSİN;
HİÇ KİMSEYİ ALDATMAYACAKSIN.” G. M. K. ATATÜRK
“BÜYÜK ŞEYLERİ YALNIZ BÜYÜK MİLLETLER YAPAR.” G. M. K.
ATATÜRK
“CUMHURİYET, FİKREN, İLMEN, BEDENEN KUVVETLİ VE YÜKSEK
SECİYELİ MUHAFIZLAR İSTER.” G. M. K. ATATÜRK
“CUMHURİYETİN DAYANAĞI TÜRK TOPLULUĞUDUR.” G. M. K.
ATATÜRK
“DENEBİLİR Kİ HİÇBİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLİZ, YALNIZ TEK
BİR ŞEYE İHTİYACIMIZ VARDIR: ÇALIŞKAN OLMAK!” G. M. K. ATATÜRK
“DEVLET İRADESİ FELÇ İLLETİNE GİRİFTAR OLURSA
FERTLERİN HÜRRİYETİNİ KORUYACAK HİÇBİR KUVVET VE VÂSITA KALMAZ.” G. M.
K.ATATÜRK
“DÜNYA VATANDAŞLARI HASET, AÇGÖZLÜLÜK VE KİNDEN
UZAKLAŞACAK ŞEKİLDE TERBİYE EDİLMELİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“DÜNYADA SEVGİSİ BENİM İÇİN TEK CÖMERT OLAN ŞEY,
MEHMET’İN TÜRK KÖYLÜLÜSÜNÜN ASÂLETİNDEN GELEN ŞEYDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“DÜNYADA VE DÜNYA MİLLETLERİ ARASINDA SÜKÛN VE İYİ
GEÇİM OLMAZSA, BİR MİLLET, KENDİSİ İÇİN NE YAPARSA YAPSIN, HUZURDAN MAHRUMDUR.”
G. M. K. ATATÜRK
“EĞER MİLLETİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ÇİFTÇİ OLMASAYDI,
BİZ BUGÜN DÜNYA YÜZÜNDE BULUNMAYACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“EN DOĞRU, EN HAKÎKİ TÂRİKAT, MEDENİYET TÂRİKATIDIR.”
G. M. K. ATATÜRK
“EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL,
OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LÂYIKSIN.” G. M. K. ATATÜRK
“FELÂKETLER, İNSANLARI, AKLI BAŞINDA MİLLETLERİ DAİMA
AZİMKÂR, DİNÇ HAMLELERE SEVKEDER.” G. M. K. ATATÜRK
“FİKİRLER, CEBRÛ ŞİDDETLE, TOP VE TÜFEKLE ASLA
ÖLDÜRELEMEZ.” G. M. K. ATATÜRK
“HALK VE KÖYLÜLER BANA HER YERDE İŞ PROGRAMINI ŞU İKİ
KELİME İLE İHTAR ETTİLER: YOL VE MEKTEP.” G. M. K. ATATÜRK
“HARP, ZARURÎ VE HAYATÎ O LMALIDIR. HAYAT-I MİLLET
TEHLİKEYE MÂRUZ KALMAYINCA HARP BİR CİNÂYETTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“HARPLERDE MİLLETİN HAYAT KABİLİYETİNİ TUTAN HEP
KADINLARIMIZDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“HER HÜKÛMETİN ŞİARI, HALKI, KUDRETİNE OLDUĞU KADAR,
ŞEFKATİNE DE SAMİMİYETLE İNANDIRABİLMESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“HER ŞEYDEN EVVEL MANEVİYÂTIN, KALP VE VİCDAN
KUVVETİNİN YÜKSEK TUTULMASI ŞARTTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“HİÇBİR MEDENÎ DEVLET YOKTUR Kİ ORDU VE DONANMADAN
EVVEL İKTİSADINI DÜŞÜNMÜŞ OLMASIN.” G. M. K. ATATÜRK
“HÜKÛMETİN EN FEYİZLİ VE EN MÜHİM VAZÎFESİ MAARİF
İŞLERİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“HÜRRİYET VE İSTİKLÂL, BENİM KARAKTERİMDİR.” G. M. K.
ATATÜRK
“İÇTİMAÎ HAYATIN BAŞLANGIÇ TEMELİ AİLE HAYATIDIR.” G.
M. K. ATÜTÜRK
“İLERLEME VE YÜKSELME YOLUMUZUN ÜSTÜNE DİKİLMEK
İSTEYENLERİ EZİP GEÇECEĞİZ.” G. M. K. ATATÜRK
“İNSANLAR DAİMA YÜKSEK, NECİP VE MUKADDES HEDEFLERE
YÜRÜMELİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“İNSANLAR DAİMA YÜKSEK, NECİP VE MUKADDES HEDEFLERE
YÜRÜMELİDİRLER”. G. M. K. ATATÜRK
“İSTİKBÂL, ARZU VE İMÂNI OLANA EMÂNETTİR.” G. M. K.
ATATÜRK
“KADINLARIMIZ, ERKEKLERİMİZDEN ZİYÂDE, MÜNEVVER VE
FAZÎLETKÂR OLMAYA ÇALIŞMALIDIRLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“KAT’İYETLE TEKRAR EDERİM Kİ MİLLETİN HÂKİMİYETİ
EBEDÎDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“KAZANDIĞIMIZ MUVAFFAKİYET MİLLETİN KUVVETLERİNİ
BİRLEŞTİRMESİNDEN MEYDANA GELMİŞTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“KUDRETSİZ DİMAĞLAR, ZAYIF GÖZLER, HAKÎKATİ KOLAYCA
GÖREMEZLER.” G. M. K. ATATÜRK
“KUMANDANLAR HER ANDAKİ VAZİYETE KARŞI TEREDDÜTSÜZ VE
SÜRATLE İCABEDEN TEDBİRLERİ ALMAYA MECBURDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“LÜZÛMUNA KÂNİ OLDUĞUMUZ BİR İŞİ DERHAL YAPMALIYIZ.”
G. M. K. ATATÜRK
“MEDENÎ OLMAYAN İNSANLAR, MEDENÎ OLANLARI N AYAKLARI
ALTINDA KALMAYA MAHKÛMDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“MEDENİYET ÖYLE KUVVETLİ BİR IŞIKTIR Kİ ONA BİNGÂNE O
LANLARI YAKAR, MAHVEDER.” G. M. K. ATATÜRK
“MEKTEP ADINI HEP BERABER HÜRMETLE, TAZİMLE ANALIM.”
G. M. K. ATATÜRK
“MEKTEP, İSTİKLÂL TEHLİKEYE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN ONU
KURTARMAK İÇİN TÂKİBİ LÂZIMGELEN EN DOĞRU YOLU BELLETİR.” G. M. K. ATATÜRK
“MESELELERİ HÂDİSELERE GÖRE DEĞİL; ASLINDA OLDUĞU GİBİ
ELE ALMAK LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLET İŞLERİNDEN HER FERDİN ZİHNİ BAŞLIBAŞINA
FAALİYETTE BULUNMAK LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLETİMİZ, HİÇBİR SÛRETTE TAASSUPTAN HOŞLANMAZ.” G.
M. K. ATATÜRK
“MİLLETLERİ ANTLAŞMALARINDAN ZİYÂDE HİSLERİ BAĞLAR.”
G. M. K. ATATÜRK
“MİLLETLERİN ESİRLİĞİ ÜZERİNE KURULMUŞ MÜESSESELER HER
TARAFTA YIKILMAYA MAHKÛMDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLÎ BENLİĞİNİ BİLMEYEN MİLLETLER BAŞKA MİLLETLERE
YEM OLURLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLÎ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLÎ HÂKİMİYET ÖYLE BİR NURDUR Kİ ONUN KARŞISINDA ZİNCİRLER
ERİR, TAÇ VE TAHTLAR BATAR, MAHVOLUR.” G. M. K. ATATÜRK
“MİLLÎ İDEALE TAM BİR İMÂNIN NETİCESİ ELBETTE
MUVEFFAKİYETTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“MUALLİMDEN, MÜREBBÎDEN MAHRUM BİR MİLLET HENÜZ BİR
MİLLET NÂMINI ALMAK İSTİDÂDINI KESBETMEMİŞTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“MUALLİMLER! YENİ NESLİ, CUMHURİYETİN FEDAKÂR MUALLİM
VE MÜREBBİYELERİ, SİZLER YETİŞTİRECEKSİNİZ.” G. M. K. ATATÜRK
“MUVAFFAKİYET *MUVAFFAK OLACAĞIM* DİYE BAŞLAYANIN VE
*MUVAFFAK OLDUM* DİYEBİLENİNDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“NİHAYETSİZ BİR HÜRRİYET TASAVVUR OLUNAMAZ, HAKLARIN
EN BÜYÜĞÜ OLAN HAYAT HAKKI BİLE MUTLAK DEĞİLDİR.” G. M. K.ATATÜRK
“ORDU, TÜRK ORDUSU! İŞTE BÜTÜN MİLLETİN GÖĞSÜNÜ
ÎTİMAT, GURUR DUYGULARIYLA KABARTAN ŞANLI AD!” G. M. K. ATATÜRK
“ORDUMUZ, TÜRK BİRLİĞİNİN, TÜRK KUDRET VE KABİLİYETİNİN,
TÜRK VATANSEVERLİĞİN ÇELİKLEŞMİŞ BİR İFÂDESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“ÖĞRETMENLER! CUMHURİYET SİZDEN, *FİKRİ HÜR, VİCDANI
HÜR, İRFANI HÜR* NESİLLER İSTER.” G. M. K. ATATÜRK
“RİCÂ İLE MERHAMET DİLENMEKLE BİR MİLLET VE DEVLETİN
ŞEREF VE İSTİKLÂLİ KURTARILAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK
“SAMİMİ VE MEŞRÛ OLMAK ŞARTIYLA HER FİKRE HÜRMET
EDERİZ. HER KANAAT BİZCE MUHTEREMDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“SANATKÂR, CEMİYETTE UZUN CEHT VE GAYRETLERDEN SONRA
ALNINDA IŞIĞI İLK HİSSEDEN İNSANDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“SERVET VE ONUN TABİÎ NETİCESİ OLAN REFÂH VE SAADET
YALNIZ VE ANCAK ÇALIŞKANLARIN HAKKIDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“TATBİK EDEN, İCRÂ EDEN, KARAR VERENDEN DAİMA DAHA
KUVVETLİDİR.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRK MİLLETİ İSTİKLÂLSİZ YAŞAMAMIŞTIR, YAŞAYAMAZ VE
YAŞAMAYACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRK MİLLETİNDENİM DİYEN İNSANLAR, HER ŞEYDEN EVVEL
VE MUTLAKA TÜRKÇE KONUŞMALIDIRLAR.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRK MİLLETİNİN İSTİDÂDI VE KAT’Î KARARI MEDENİYET
YOLUNDA DÜRMADAN, YILMADAN İLERLEMEKTİR.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRK ORDUSUNUN BİR KITASI MUADİLİNİ BEHEMEHÂL MAĞLÛP
EDER, İKİ MİSLİNİ DURDURUR VE TESBİT EDER.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRK’E MÜSPET VE İYİ BİR ŞEY VERİNİZ, BUNU REDDETMESİ
İMKÂNI YOKTUR.” G. M. K. ATATÜRK
“TÜRKLER BÜTÜN MEDENÎ MİLLETLERİN DOSTLARIDIR.” G. M.
K. ATATÜRK
“ÜLKESİNİ, YÜKSEK İSTİKLÂLİNİ KORUMASINI BİLEN TÜRK
MİLLETİ, DİLİNİ DE YABANCI DİLLER BOYUNDURUĞUNDAN KURTARMALIDIR.” G. M. K.
ATATÜRK
“YALNIZ TEK BİR ŞEYE İHTİYACIMIZ VARDIR: ÇALIŞKAN
OLMAK” G. M. K. ATATÜRK
“YARIM HAZIRLIKLA, YARIM TEDBİRLE YAPILACAK TAARRUZ,
HİÇ TAARRUZ ETMEMEKTEN DAHA FENÂDIR.” G. M. K. ATATÜRK
“YAŞAMAK İÇİN MÜCÂDELE ŞARTTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“YAŞAMAK, DİDİNMEK VE ÇARPIŞMAK DEMEKTİR. KİM BU
ÇARPIŞMADA KAZANIRSA, O YAŞAR.” G. M. K. ATATÜRK
“YENİ TÜRKİYE DEVLETİ, EMELLERİNİ SÜNGÜ İLE DEĞİL,
SÜNGÜNÜN DÂHİ DAYANDIĞI İKTİSÂDİYATLA KURACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK
“YÜKSEL TÜRK! SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR.
İŞTE PAROLA BUDUR.” G. M. K. ATATÜRK
“ZAFER, *ZAFER BENİMDİR* DİYEBİLENİNDİR.” G. M. K.
ATATÜRK
SON SÖZÜM:
Sayın arkadaşlarım, emin olun gerçekten Gazi Mustafa
Kemal ATATÜRK’ÜMÜZ, 100 önce neler
olacağını yukarıdaki sözleriyle açıklamıştır. ATATÜRK’Ü anlamak demek illâki
resmini görmek değildir. Onu anlamak demek sadece bir sözünü aklınızda tutmanız
yeterlidir. Hayata gözlerini yummuş olan bütün öğretmenlerimize Allah, gani,
gani rahmet eylesin. Herkese sıhhat huzur neşe dolu mutlu yarınlar,
öğretmenlerimize ve öğrencilerimize sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin
Bey
16 Kasım 2017 Perşembe
DOĞSA DA BİR DOĞMASA DA/2017.11.15/16:24:08
DOĞSA DA BİR DOĞMASA DA/2017.11.15/16:24:08--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Ali ŞENOZAN
Yoksan eğer şu çiçekler, solsa da bir; solmasa da
Sensiz içilen kadehler, dolsa da bir; dolmasa da
İnan ki hasretini çektiğim şu masada
Sensiz doğacaksa güneş, doğsa da bir; doğmasa da...
Oktay TEM
TRT=11523-www.notaarsivleri.com
Yoksan eğer şu çiçekler, solsa da bir; solmasa da
Sensiz içilen kadehler, dolsa da bir; dolmasa da
İnan ki hasretini çektiğim şu masada
Sensiz doğacaksa güneş, doğsa da bir; doğmasa da...
Oktay TEM
TRT=11523-www.notaarsivleri.com
NAĞMELER HÜZÜN OLUYOR/2017.11.15/16:16:21
NAĞMELER HÜZÜN OLUYOR/2017.11.15/16:16:21--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Ali ŞENOZAN
1-Seni unutmaya gücüm yetmiyor
Her yolun ucunda izin oluyor
Sorma bana bu aşk niçin bitmiyor
Tam unuttum derken izin oluyor
2-Bakışın gel diyor; gönlün çâresiz
İçimde şarkılar çağlar mı sensiz?
En güzel nağmeler hüzün oluyor...
3-Unutmak, ne yapsak acı bir gerçek
Rûhumda bir yerde sevgin sürecek
Güllerse, ağlayıp boyun bükecek
Onların feryâdı sesin oluyor...
Profesör Doktor. Muharrem GERÇEKER
TRT=19699-www.notaarsivleri.com
1-Seni unutmaya gücüm yetmiyor
Her yolun ucunda izin oluyor
Sorma bana bu aşk niçin bitmiyor
Tam unuttum derken izin oluyor
2-Bakışın gel diyor; gönlün çâresiz
İçimde şarkılar çağlar mı sensiz?
En güzel nağmeler hüzün oluyor...
3-Unutmak, ne yapsak acı bir gerçek
Rûhumda bir yerde sevgin sürecek
Güllerse, ağlayıp boyun bükecek
Onların feryâdı sesin oluyor...
Profesör Doktor. Muharrem GERÇEKER
TRT=19699-www.notaarsivleri.com
BU KADERE RÂZI OLMAM/2017.11.15/16:10:37
BU KADERE RÂZI OLMAM/2017.11.15/16:10:37--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: NÎM SOFYAN-Müzik: Ali ŞENOZAN
1-Mecnun gibi seviyorsam
Yudum yudum içiyorsam
Gözü yaşlı duruyorsam
Bu kadere râzı olmam
2-Yanık yanık dil olmuşsam
Yanıp yanıp kül olmuşsam
Yunus gibi kul olmuşsam
Bu kadere râzı olmam
3-Irmak gibi akıyorken
Alev alev yanıyorken
Güneş gibi batıyorken
Bu kadere râzı olmam
4-Boynu bükük duruyorsan
Ağacında kuruyorsan
Sen hep beni soruyorsan
Bu kadere râzı olmam
Ardan OKAY
TRT=15719-www.notaarsivleri.com
1-Mecnun gibi seviyorsam
Yudum yudum içiyorsam
Gözü yaşlı duruyorsam
Bu kadere râzı olmam
2-Yanık yanık dil olmuşsam
Yanıp yanıp kül olmuşsam
Yunus gibi kul olmuşsam
Bu kadere râzı olmam
3-Irmak gibi akıyorken
Alev alev yanıyorken
Güneş gibi batıyorken
Bu kadere râzı olmam
4-Boynu bükük duruyorsan
Ağacında kuruyorsan
Sen hep beni soruyorsan
Bu kadere râzı olmam
Ardan OKAY
TRT=15719-www.notaarsivleri.com
BAKIVER ŞÖYLE/2017.11.15/16:03:23
BAKIVER ŞÖYLE/2017.11.15/16:03:23--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Ali ŞENOZAN
1-Kalbinde bir başka kimse olmasın
Sâdece benimle şarkılar söyle
Gönlünde açılan güller solmasın
Güllere benimle bakıver şöyle
2-Severek, öperek kokla onları
Yağmurda, rüzgârda sakla onları
Her uzun hasrette yokla onları
Onlara benimle bakıver şimdi
3-Gözlerin gözüme huzur getirsin
Sözlerin kadere uğur getirsin
Karanlık dünyâma huzur getirsin
Sâdece benimle bakıver şöyle
4-Uzanıp elini tutmak isterim;
Bir ömür yanında kalmak isterim;
Seninle her hazzı tatmak isterim...
Sâdece benimle bakıver şöyle...
Profesör Dr. Muharrem GERÇEKER
TRT=19553-www.notaarsivleri.com
1-Kalbinde bir başka kimse olmasın
Sâdece benimle şarkılar söyle
Gönlünde açılan güller solmasın
Güllere benimle bakıver şöyle
2-Severek, öperek kokla onları
Yağmurda, rüzgârda sakla onları
Her uzun hasrette yokla onları
Onlara benimle bakıver şimdi
3-Gözlerin gözüme huzur getirsin
Sözlerin kadere uğur getirsin
Karanlık dünyâma huzur getirsin
Sâdece benimle bakıver şöyle
4-Uzanıp elini tutmak isterim;
Bir ömür yanında kalmak isterim;
Seninle her hazzı tatmak isterim...
Sâdece benimle bakıver şöyle...
Profesör Dr. Muharrem GERÇEKER
TRT=19553-www.notaarsivleri.com
UZAKLARDASIN CANIM/2017.11.15/15:58:00
UZAKLARDASIN CANIM/2017.11.15/15:58:00--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Ali ŞENOZAN
1-Gökkuşağımsın benim
Yaz yağmuruyla gelen
Sarı, turuncu, yeşil
Haberlerdesin canım
2-Kayıp yıllardan kalmış
Nemli bahar kokusu
Tutsak kalbime açmış
Mor menekşesin canım
3-Rüyâlarda, duâlarda
Kilitlenmiş duygularda
Kollarımdayken bile
Uzaklardasın canım
Nihat BAYTAN
TRT=14748-www.notaarsivleri.com
1-Gökkuşağımsın benim
Yaz yağmuruyla gelen
Sarı, turuncu, yeşil
Haberlerdesin canım
2-Kayıp yıllardan kalmış
Nemli bahar kokusu
Tutsak kalbime açmış
Mor menekşesin canım
3-Rüyâlarda, duâlarda
Kilitlenmiş duygularda
Kollarımdayken bile
Uzaklardasın canım
Nihat BAYTAN
TRT=14748-www.notaarsivleri.com
EDÂSIYLA NAZIYLA/2017.11.15/15:50:45
EDÂSIYLA NAZIYLA/2017.11.15/15:50:45-NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Ali ŞENOZAN
Bu yıl da geçip gitti, baharıyla, yazıyla
Gönülde bin hâtıra, erişilmez hazıyla
Ufukta başka umut, sevgiler bulut bulut
Bir yenisi geliyor, edâsıyla, nazıyla
Hüseyin TANSEVER
TRT= 15717-www.notaarsivleri.com
Bu yıl da geçip gitti, baharıyla, yazıyla
Gönülde bin hâtıra, erişilmez hazıyla
Ufukta başka umut, sevgiler bulut bulut
Bir yenisi geliyor, edâsıyla, nazıyla
Hüseyin TANSEVER
TRT= 15717-www.notaarsivleri.com
GÖZYAŞI ELEM VARMIŞ/2017.11.15/15:44:40
GÖZYAŞI ELEM VARMIŞ/2017.11.15/15:44:40--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Ali ŞENOZAN
1-Aşkın yaşı olmazmış
Yazı, kışı olmazmış
Yıllar susuz koysa da
Aşkın gülü solmazmış
2-Aşk mevsimi baharmış
Kuş öter; gül açarmış
En sonunda her aşkta
Gözyaşı elem varmış
3-Aşk yolcusu yolundan
Asla geri dönmezmiş
Yıllar geçse aradan
Aşk ateşi sönmezmiş
Mehmet ERBULAN
TRT=768-www.notaarsivleri.com
1-Aşkın yaşı olmazmış
Yazı, kışı olmazmış
Yıllar susuz koysa da
Aşkın gülü solmazmış
2-Aşk mevsimi baharmış
Kuş öter; gül açarmış
En sonunda her aşkta
Gözyaşı elem varmış
3-Aşk yolcusu yolundan
Asla geri dönmezmiş
Yıllar geçse aradan
Aşk ateşi sönmezmiş
Mehmet ERBULAN
TRT=768-www.notaarsivleri.com
8 Kasım 2017 Çarşamba
Gazi Mustafa
Kemal ATATÜRK, 1938 yılının başlarında iştahsızlık ve halsizlik hissetmeye
başladı. Vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntılar meydana geliyor ve burun
kanamaları güçlükle önleniyordu. Bu kaşıntıların Çankaya Köşkü’ndeki
karıncalardan meydana geldiği öne sürüldü ve köşk ilaçlanmaya alındı. Atatürk
de özel bir kür tedavisi için Yalova Termal’e gönderildi. Termal Otelde, 22
Ocak 1938 günü Atatürk’ü muayene eden Dr. Nihat Reşat BELGER, karaciğer
rahatsızlığından kuşkulandı ve Atatürk’e siroz teşhisi koydu. Ne olduğunu
esasında Allah’tan başka kimse bilemezdi. Çünkü “ECEL GELMİŞ DİVÂNE; BAŞ AĞRISI
BAHANE!” diye Atasözümüz vardır. Doktor BELGER’İN mutlak surette perhiz
yapmasını tavsiye ettiği ATATÜRK, Termal Oteldeki tedavisine bir süre daha
devam etti. Ancak doktorların bütün itirazlarına rağmen 01 Şubat 1938’de
tedaviyi yarıda bırakarak Bursa’ya hareket etti.
ATATÜRK’ÜN
sağlık durumunun ciddiyet göstermesi hükümeti de telaşlandırdı ve Başbakan Celâl
BAYAR, Avrupa’dan iki hekim getirtilmesini önerdi. ATATÜRK, o günlerdeki Hatay
sorunu yüzünden hastalandığının dışarıda duyulmasının iyi olmayacağını
düşündüğünü belirterek bunu reddetti ancak Türk doktorlarının kapsamlı bir
muayene yapmasını kabul etti. 06 MART 1938 günü beş Doktor Çankaya Köşkü’nde
ATATÜRK’E bir ameliyat yaptılar ve siroz hastalığı teşhisini yinelediler.
ATATÜRK’ÜN kesinlikle perhiz yapmasını ve yoğun çalışma temposunu da biraz
düşürmesini istediler. ATATÜRK, bu önerilere olumlu yanıt verdi. Bu muayeneden
bir süre sonra Başbakan Celâl BAYAR’IN tavsiyesi üzerine PARİS TIP
FAKÜLTESİ’NDEN Profesör DR. Noel FİSSİNGER, Ankara’ya davet edildi. FİSSİNGER,
ATATÜRK’E, “Efendim, büyük savaşlar kazanmış olabilirsiniz, ancak bu olayda vaka sizsiniz ve ben de sizin
komutanınızım, lütfen bu hususu unutmayınız” telkininde bulunmuştu. Fransız
doktorun sözleri, tavsiyeleri ve tavırlarından memnun kalan ATATÜRK, doktorun
tavsiyelerini ciddi bir şekilde uygulamıştır.
ATATÜRK’ÜN
rahatsızlığı ve özellikle Avrupa’dan doktor getirtilmesi, dünyada geniş yankı
buldu. Ölmek üzere olduğu ve siyasi mirasını kime bırakacağı yönündeki haberler
üzerine ATATÜRK tüm dünyaya sağlıklı olduğunu göstermek isteyerek 19 MAYIS 1938
günü Ankara Stadyumu’nda halkın karşısına çıktı. Bu, Ankaralıların karşısına
son kez çıkışı oldu. Kutlamalar çok parlak geçti, o günün anısına Ankara
Stadyumu’nun adı 19 MAYIS Stadyumu olarak değiştirildi.
ATATÜRK, aynı
gün törenden sonra, Hatay sorunu ile ilgili olarak MERSİN’E hareket etti ve
daha sonra ADANA’YA geçti. Yapılan askeri geçit törenleri ile ordunun başında
olduğunu gösterdi. Bu törenler işe yaradı, dış basında çıkan hastalık ve
“ÖLÜYOR” tarzı haberler kesiliverdi. Ancak bu seyahat ATATÜRK’ÜN hastalığını
iyiden iyiye arttırmıştı. ATATÜRK 26 MAYIS 1938 günü son defa ANKARA’DIN
ayrıldı, İstanbul’a hareket etti.
05 EYLÜL 1938
günü ATATÜRK, vasiyetini yazdı ve bütün malvarlığını belirli şartlarla, genel
başkanı olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’ne bıraktı. Kız kardeşine, manevi
çocuklarına ve İsmet İNÖNÜ’NÜN çocuklarına para yardımı yapılmasını belirtti.
Ayrıca Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na da belirli miktarda yardım
yapılmasını istedi.
06 EYLÜL 1938’de
Fransız Doktor FİSSENGER üçüncü defa İstanbul’a geldi. ATATÜRK’ÜN karnında
biriken su iyice artmıştı. O gün ATATÜRK’ÜN karnından tam altı litre su alındı.
18 EYLÜL 1938’de Başbakan Celâl BAYAR, Dolmabahçe Sarayı’na geldi ve dört
yıllık ekonomik plân dosyasını sundu.
ATATÜRK, ülke ekonomisi için çok önem taşıyan projelerin gerçekleşmesi
için Türkiye’nin önünde en fazla üç yıl olduğunu, bir dünya savaşı çıkacağını
ve bir an önce bu projelerin hayata geçirilmesini istedi.
Hastalık giderek
ilerliyordu ve ATATÜRK’ÜN karnında yeniden su toplanmıştı. Ekim ayında yeniden
su alma işlemi yapıldı. İşlemin ardından 16 EKİM 1938 günü öğleden sonra ATATÜRK
ağır bir komaya girdi. Hükümet, ulusu ATATÜRK’ÜN sağlık durumundan haberdar
etmek amacıyla 17 EKİM 1938’den itibaren ANADOLU AJANSI aracılığı ile resmî
tebliğler yayınlanmaya başladı. ATATÜRK, girdiği komadan 21 EKİM günü çıktı.
Çok istemesine rağmen sağlık durumu elvermediği için 29 EKİM 1938 günü
ANKARA’DA Cumhuriyetin on beşinci yıldönümü kutlamalarına katılamadı. Bayram
nedeniyle Ankara’da düzenlenen törenlerde Türk Ordusu’na hitaben yazdığı bayram
konuşmasını Başbakan Celâl BAYAR okudu. ATATÜRK’ÜN T. B. M. M. Beşinci dönem
dördüncü yasama yılını açış konuşmasını da 01 KASIM 1938’de Başbakan Celâl
BAYAR okudu.
07 KASIM 1938
günü son defa karnından su alınma işlemi yapıldı. 08 KASIM 1938 akşamı saat
19’da ATATÜRK doktoru Neşet Ömer İRDELP’E bakarak “ALEYKÜMSELÂM” dedi ve son
büyük komaya girdi.
09 KASIM günü ve
gecesi bu ağır koma devam etti. ATATÜRK, 10 KASIM 1938 Perşembe sabahı saat
09’u 5 geçe, İstanbul Dolmabahçe Sarayı’nda hayata gözlerini yumdu.
ATATÜRK’ÜN naşı
16 KASIM 1938 günü Dolmabahçe Sarayı tören salonunda katafalka konuldu.
Cenaze namazı 19
KASIM 1938 Günü Dolmabahçe Sarayı’nda kaldırıldı. Cenaze aynı gün Yavuz
Zırhlısı ile İzmit’e, oradan da aynı günün akşama saat 20.30’da Ankara’ya
götürüldü. Ertesi gün (20 KASIM 1938) Ankara’da başta Cumhurbaşkanı İsmet İNÖNÜ
olmak üzere devlet erkânı tarafından karşılanan cenaze T. B. M. M. Önünde
hazırlanan katafalka konuldu.
21 KASIM 1938
günü yabancı devletlerden gelenlerin de katıldığı bir cenaze töreni ile Ankara
Etnografya Müzesi’ndeki geçici kabrine konuldu.
ATATÜRK’ÜN
ölümden 15 yıl sonra 10 KASIM 1953’de ATATÜRK’ÜN cenazesi Ankara Etnografya
Müzesi’nden alınarak törenle ANITKABİR’E getirilmiştir. Allah, sonsuz rahmet
eylesin ve ruhu şad olsun. Gazi Mustafa Kemal gibi bir lider bir daha da bu
dünyaya gelmez.
SEVMEK NEDİR Kİ/2017.11.04/20:21:46
SEVMEK NEDİR Kİ/2017.11.04/20:21:46--KÜRDÎLİHİCAZKÂR Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
1-Zamanla solacak en güzel günler
Her şey yalan olur, gerçek nedir ki
Kaybolur hayaller, biter emeller
Yüreğin kan ağlar, gülmek nedir ki
2-Koşarsın izinde gönül vererek
Hayatın, varlığın sona ererek
Yanarsın uğrunda aşkım diyerek
Sonrası ayrılık, sevmek nedir ki
3-Ne mutluluk verir; ne sevgi kalır
Gündüzü insafsız, gecesi sağır
Düşün ki şu ömre can mı dayanır
Yaşarken beyhûde ölmek nedir ki...
Fatma TÜZER (Sabriye ÖZGEN)-Hayata gözlerini yumdu.
Doğum târihi: 15.06.1959-Ölüm târihi: 17.01.2015-Allah rahmet eylesin ve rûhu şâd olsun. Cennet mekânı olsun. Emin olun ki çok iyi bir bayandı. Güler yüzlü, sevecen ve misâfirperverdi. Öleceğini daha önceden bilmişti ve bu şarkıyı da ölmekten hiçbir zaman korkmadığını beyan ederek yazmıştır. Ben de elimden geldiğince bestelemeye çalıştım. Herkese sıhhat; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar ve sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin Bey
Beste târihi: 16 ŞUBAT 2010-Seyhan/ADANA
TRT numarası: 21735
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
1-Zamanla solacak en güzel günler
Her şey yalan olur, gerçek nedir ki
Kaybolur hayaller, biter emeller
Yüreğin kan ağlar, gülmek nedir ki
2-Koşarsın izinde gönül vererek
Hayatın, varlığın sona ererek
Yanarsın uğrunda aşkım diyerek
Sonrası ayrılık, sevmek nedir ki
3-Ne mutluluk verir; ne sevgi kalır
Gündüzü insafsız, gecesi sağır
Düşün ki şu ömre can mı dayanır
Yaşarken beyhûde ölmek nedir ki...
Fatma TÜZER (Sabriye ÖZGEN)-Hayata gözlerini yumdu.
Doğum târihi: 15.06.1959-Ölüm târihi: 17.01.2015-Allah rahmet eylesin ve rûhu şâd olsun. Cennet mekânı olsun. Emin olun ki çok iyi bir bayandı. Güler yüzlü, sevecen ve misâfirperverdi. Öleceğini daha önceden bilmişti ve bu şarkıyı da ölmekten hiçbir zaman korkmadığını beyan ederek yazmıştır. Ben de elimden geldiğince bestelemeye çalıştım. Herkese sıhhat; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar ve sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin Bey
Beste târihi: 16 ŞUBAT 2010-Seyhan/ADANA
TRT numarası: 21735
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
ÇOK GEÇ ANLADIM/2017.11.04/20:16:19
ÇOK GEÇ ANLADIM/2017.11.04/20:16:19--HİCAZ Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Vefâsızın biriymiş, her derdine katlandım
Yalanmış hep sözleri, yazık çok geç anladım
Gülmeye hasret kaldım, her günümde ağladım
Yalanmış hep sözleri, yazık çok geç anladım
Mustafa MALKOÇ
Beste târihi: 15 TEMMUZ 1995-Seyhan/ADANA
TRT numarası: 20087
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
Vefâsızın biriymiş, her derdine katlandım
Yalanmış hep sözleri, yazık çok geç anladım
Gülmeye hasret kaldım, her günümde ağladım
Yalanmış hep sözleri, yazık çok geç anladım
Mustafa MALKOÇ
Beste târihi: 15 TEMMUZ 1995-Seyhan/ADANA
TRT numarası: 20087
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
ÖMRÜME YÜKTÜR/2017.11.04/19:59:14
ÖMRÜME YÜKTÜR/2017.11.04/19:59:14--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: AKSAK-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Gönlümdeki özlem, bilemezsin ne büyüktür
Sensiz yaşamak, şimdi benim ömrüme yüktür
Artık bana gözyaşları yâr oldu ne çâre
Sensiz yaşamak, şimdi benim ömrüme yüktür
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 28 NİSAN 1996-Mersin/İÇEL
TRT numarası: 20089
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
Gönlümdeki özlem, bilemezsin ne büyüktür
Sensiz yaşamak, şimdi benim ömrüme yüktür
Artık bana gözyaşları yâr oldu ne çâre
Sensiz yaşamak, şimdi benim ömrüme yüktür
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 28 NİSAN 1996-Mersin/İÇEL
TRT numarası: 20089
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
AH GÖNLÜM/2017.11.04/20:10:28
AH GÖNLÜM/2017.11.04/20:10:28--HİCAZKÂR Şarkı-Usûlü: SOFYAN- NÎM SOFYAN-SERBEST
Söz: Hikmet ORHAN-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Deli gönlüm sana ben, her güzele bak mı dedim?
Her ateşten bir alev al da beni yak mı dedim?
Neden öyleyse bakıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
A gönül göğsüne ben her çiçeği tak mı dedim?
Sel olup böyle gönülden gönüle ak mı dedim?
Neden öyleyse takıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 11 MAYIS 1996-Mersin/İÇEL
TRT numarası: 16870
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
NOT: Bu nota kompozisyonunda aralarda On altılık trioleler bulunmaktadır.
Söz: Hikmet ORHAN-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Deli gönlüm sana ben, her güzele bak mı dedim?
Her ateşten bir alev al da beni yak mı dedim?
Neden öyleyse bakıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
A gönül göğsüne ben her çiçeği tak mı dedim?
Sel olup böyle gönülden gönüle ak mı dedim?
Neden öyleyse takıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 11 MAYIS 1996-Mersin/İÇEL
TRT numarası: 16870
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
NOT: Bu nota kompozisyonunda aralarda On altılık trioleler bulunmaktadır.
AK MI DEDİM?/2017.11.04/20:05:01
AK MI DEDİM?/2017.11.04/20:05:01--HİCAZKÂR Şarkı-Usûlü: SOFYAN-NÎM SOFYAN-SERBEST
Söz: Hikmet ORHAN-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Deli gönlüm sana ben, her güzele bak mı dedim?
Her ateşten bir alev al da beni yak mı dedim?
Neden öyleyse bakıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
A gönül göğsüne ben her çiçeği tak mı dedim?
Sel olup böyle gönülden gönüle ak mı dedim?
Neden öyleyse takıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 11 MAYIS 1996-Mersin-İÇEL
TRT numarası: 16870-16-lık Trioleleri kaldırdım.
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
Söz: Hikmet ORHAN-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Deli gönlüm sana ben, her güzele bak mı dedim?
Her ateşten bir alev al da beni yak mı dedim?
Neden öyleyse bakıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
A gönül göğsüne ben her çiçeği tak mı dedim?
Sel olup böyle gönülden gönüle ak mı dedim?
Neden öyleyse takıp kendini yaktın yaramaz
Yine hem kendini ah! Hem beni yaktın yaramaz
Hikmet ORHAN
Beste târihi: 11 MAYIS 1996-Mersin-İÇEL
TRT numarası: 16870-16-lık Trioleleri kaldırdım.
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)