15 Kasım 2019 Cuma

DİLERSE ŞADİGÂM OLSUN/2019.11.07/09:20:55-388

DİLERSE ŞADİGÂM OLSUN/2019.11.07/09:20:55-388--
O GÜL-ENDAM- Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar
341 abone
BENDEN EMİN OLSUN!
Dilerse şâd-gâm olsun, diler gönlüm hazin olsun!
Bana şimden gerû lâzım değil dünya, haram olsun!
Benim zulmettedir gönlüm görünmez çeşmime âlem
Gözüm yok mihrimâhından felek benden emin olsun!
Bu türlü iftiraka can tahammül eylemez yoksa
Meğerki zahida bîçareye Allah muin olsun…
Gözüm yok mihrimâhından felek benden emin olsun!
Mâide Hanım
KÜRDÎLİHİCAZKÂR Şarkı-Müzik: Selânikli Udî AHMET Efendi.
Usûlü: AKSAK 9/8=144/CURCUNA 10/8=184 Tempo-TRT= 3391
Atatürk ve Türk Mûsıkîsi-Bedrettin Doğan KOÇER-Sayfa: 159, 160, 161’den alınmıştır.
Vezni: Mefâîlün-Mefâîlün-Mefâîlün-Mefâîlün
AÇIKLAMASI: Gönlüm isterse çok sevinçli; isterse hüzünlü, kederli olsun.
Bana şimdiden sonra dünya haram olsun.
Benim gönlüm karanlıklardadır, dünya gözüme görünmez.
Felek benden emin olsun ki güneşinde ve ayında gözüm yoktur.
Bu türlü ayrılığı can dayanmaz.
Allah, bu biçare kuluna yardımcı olmazsa eğer…
BİLİNMEYEN KELİMELER:
Şâd-kâm: Sevinçli
Çeşm: Göz, Ar. Ayn, Fars. Dîda. Çeşm-i hasretle bakmak=Hasret gözüyle. Nûr- çeşm=Gözün nuru
Muin: 1. İane eden, yardım eden. Yardımcı ve yardım ve muâvenet eden. 2. Muavin
Hazin: 1.Hüzün ve kedere bürünmüş; hüzünlü, gamlı.
Haram: İslâm dininde yapılması veya kullanılması yasak olan, helâl olmayandır.
Zulüm: Haksızlık, eziyettir.
Zulmet: Karanlık
Âlem: 1.Kâinat, muhlûklar, bütün gök cisimleri, cihan: Cenab-ı Hak âlemi yaratmıştır; bütün âlemin yaratanı ve sahibidir.
Mihrimah: Güneş ve ay-Yani gündüz ve gece anlamındadır.
Felek: 1.Gök, sema, Farsça âsmân. 2.Eski inanışa göre her gezegene mahsus bir gök tabakası ki dokuz tane olduğu kabul edilir. 3.Talih, baht, kader: Feleğin hükmü, felekten çektiğim. Felek düşkünü=Bedbahttır. Feleğin çemberinden geçmiş=Her şeyi görmüş, geçirmiştir. Çark-ı felek=Yanarken dönen bir fişektir.
Emin: Korkusuz, korkmaz, emniyet sahibi: Burada kendi evimde gibi eminim. 2. Şüphe etmeyen, çok iyi bilen: İşin böyle olduğundan emin misiniz? 3. Birine emniyet, bağlılık, güven gösteren: Ben o adamdan emin idim. 4. Korkulmayacak, emniyetli: Burası emin yerdir. 5. Kendisine emniyet olunabilen, Arapça mevsuk, mutemet: Kendisi emin adamdır. Emin bir adamla gönderiniz. ALAY EMİNİ=Eskiden bir alayın hesap işlerine bakan subay ki binbaşıdan aşağı rütbedeydi. BÖLÜK EMİNİ=Bir bölüğün hesap işlerine bakan kimse ki rütbece çavuştan aşağıdır. SANDIK EMİNİ=Veznedar, sandıkkâr. FETVÂ emini=Bâb-ı meşihatta ulemadan büyük memur.
İftirak: 1. Ayrılma, ayrılık, hicran: İftirak-ı ahbap. 2. Dağılma, perakende olma: Kemiklerin iftirakı.
Tahammül: 1. Zor ya da kötü şeylere dayanabilme gücü 2. Sabır
Zahid: Dinin emirlerini tamamen kabul eden, Ar. Âbid, müttekî.
Bîçare: Zavallı
Kategori
Müzik










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder