29 Ağustos 2023 Salı
SAVAŞ OLMAMALI BENİM ÜLKEMDE/2023.08.09/12:30:53-306
OTUZ AĞUSTOS-2023-Çarşamba-Seyhan-ADANA
AA muhabirinin
derlediği bilgilere göre, 1919'da Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf
Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle
Anadolu'yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti, zor
durumda bırakılmaya çalışılıyordu.
Halide Edip
Adıvar'ın "Türk'ün Ateşle İmtihanı" kitabında anlattığı işgal
günlerinde, itilaf donanması İstanbul'a, Fransızlar Adana'ya, İngilizler Urfa,
Maraş, Samsun ve Merzifon'a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu'nun güneybatısına
yerleşti.
15 Mayıs 1919'da
İtilaf devletlerinin izniyle Yunan Ordusu İzmir'e çıkarma yaptı.
Bu durum
karşısında Türk milleti, tarih boyunca gösterdiği "millet olma
bilinci" ile işgallere karşı Kuvayı millîye hareketini başlattı. İki
seçenek vardı, ya işgal güçlerine teslim olunacak ya da yıkılan yakılan bir
ülke yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.
1920'de TBMM'nin
açılması üzerine işgal güçleri tüm baskıcı politikalarını Atatürk ve silah
arkadaşları üzerine yoğunlaştırdı, özellikle Batı Cephesi'nde hareketlilik
başladı. Yunan ordusu 1921'de Polatlı'ya kadar geldi. Polatlı'da dünyanın en
uzun sürecek meydan muharebesinin hazırlıkları yapılıyordu.
"Hattı
müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır"
Türk ordusunun
Yunan ordusu ile Sakarya boylarında yaptığı meydan savaşı olan Sakarya Meydan
Muharebesi 23 Ağustos'ta başladı. Bu tarihten itibaren gece gündüz aralıksız
süren savaşta, Mustafa Kemal Paşa, yeni bir savaş stratejisi uygulayarak
ordularına, "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh, bütün
vatandır. Vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk
olunamaz." emrini verdi.
Türk askeri, bu
emre uyarak vatanını canla başla savundu. Bu amansız mücadele, bütün şiddetiyle
22 gün 22 gece sürdü. Bütün cephe boyunca saldırıyı sürdüren Türk ordusu, 13
Eylül 1921'de Sakarya ırmağının doğusundan Yunan kuvvetlerini temizledi.
Sakarya Meydan
Muharebesi, Türk milletinin savunma durumundan taarruz durumuna geçtiği dönüm
noktalarından biri olarak tarihteki yerini aldı.
Düşman ordusunu
tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26
Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruzu başlatan harekât
emrini verdi.
26 Ağustos'ta
Kocatepe'de şafak sökerken...
Başkomutan
Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı
Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere
Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe'de yerini aldı.
Topçu
ateşleriyle şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri, sabahın ilk
ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belen Tepe ile Kalecik Sivrisinden
düşmanı uzaklaştırdı.
Taarruzun ilk
gününde 1. Ordu birlikleri, Büyük Kalecik tepe ile Çiğiltepe arasındaki 15
kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5'inci
Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı taarruzlarda
bulundu, 2'nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan sürdürdü.
Türk ordusu, 27
Ağustos sabahı bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün
Afyonkarahisar, 8'inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29
Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz, düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz
kılınmasıyla neticelendi.
29 Ağustos
gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen harekete geçilip taarruzun
kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve planın 30 Ağustos'ta
aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.
Büyük Zafer ve
bir kırık kağnı
Başkomutan
Mustafa Kemal Paşa, Türk ordusunun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli
zaferin arifesinde, 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş
ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.
Büyük Önder
Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusunun, 26 Ağustos'ta başlayan
Meydan Muharebesi'nde Dumlupınar'da Yunan birliklerini Allıören, Keçiler,
Kızıltaş Deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etmesiyle zafere
ulaşıldı. Kızıltaş Deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri,
General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.
Büyük Zafer'in
ertesi günü, 31 Ağustos'ta Zafertepe Çalköy'de bir evin bahçesindeki kırık
kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkomutan Mustafa
Kemal, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile durum değerlendirmesi yaparak, Yunanlıların
yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir'e
girme görüşünde birleşti.
"Ordular,
ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
Mustafa Kemal Paşa,
Büyük Zafer sonrası 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve
erlere okunmak üzere yayımladığı bildiride, şu ifadelere yer verdi.
"Türkiye
Büyük Millet Meclisi orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan
Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını, inanılmayacak
kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakârlıklarına
layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine
güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakârlıklarınızı yakından
görüp izliyorum.
Ulusumuzun size
olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak,
sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride
bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da
daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak
ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını
kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk
hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!"
Bu emir
doğrultusunda üç koldan ilerleyen Türk ordusu 1 Eylül'de Gediz ve Uşak'ı, 2
Eylül'de Eskişehir'i, 6 Eylül'de Balıkesir ve Bilecik'i, 7 Eylül'de Aydın'ı, 8
Eylül'de Manisa'yı geri aldı. 9 Eylül'de İzmir'de Yunan ordusunu denize döken
Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi.
Görevini yerine
getirememenin üzüntüsüyle...
Büyük Taarruzdan
akıllarda kalan en önemli olaylardan biri, 57'nci Tümen Komutanı Albay Reşat
Bey'in, 27 Ağustos'ta Çiğiltepe'nin alınmasının yarım saat gecikmesi üzerine,
görevini yerine getirememenin üzüntüsüyle kendisini vurarak intihar etmesiydi.
Mustafa Kemal
Paşa'ya, Çiğiltepe sırtlarında çarpışan 57'nci Tümen Komutanlığını yeniden
telefonla aradığında Albay Reşat Bey'in intihar ettiği söylendi ve yazdığı
"Yarım saat zarfında o mevkii almaya size söz verdiğim halde, sözümü
yapamamış olduğumdan dolayı yaşayamam." notu okundu.
Çiğiltepe, Albay
Reşat Bey'in ölümünün 15 dakika sonrasında düşman askerlerinden kurtarıldı.
"Türk
Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı"
Büyük Önder
Atatürk, Büyük Zafer'den 2 yıl sonra, 30 Ağustos 1924'te, Şehit Sancaktar
Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katılmak üzere Zafertepe Çalköy’de
geldi.
Törene
katılanlara iki yıl öncesini hatırlatan Atatürk, Büyük Zafer'i şu cümlelerle
anlattı:
"Afyonkarahisar-Dumlupınar
Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en
önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle
doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız
bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir
meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk
Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada
taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları,
devletimizin, Cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada
kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere
daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor."
İlk kez 1926'da
Zafer Bayramı olarak kutlanmaya başlanan 30 Ağustos, her yıl yurt geneli ve
KKTC'de çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Yukarıdaki
yazının kaynağı: ANADOLU AJANSI-
Allah bir daha
şu güzelim Türkiye’mize ve büyük milletimize böyle bir savaş göstermesin. Onun
için bundan sonra 7’den 70’ine kadar bütün insanlarımız birlik ve beraberlik
içerisinde olmamız gerekmektedir. Asla RENK; DİL; IRK; MEZHEP; REY; DİN
ayrımcılığı yapmayalım ve şu güzelim ülkemizde insanca yaşayalım.
Aşağıda yeni
yaptığım bestemi lütfen izler misiniz? Bayram hediyesidir. Kanal:
YouTube.com/@EminDEGIRMENCI-UdiEminBey
MUHAYYERKÜRDÎ Şarkı
Söz: Rüksan DİNÇTÜRK
Müzik: Emin DEĞİRMENCİ-Udî
Beste T: 08 AĞUSTOS 2023-Salı-Seyhan-ADANA
Savaş olmamalı
benim ülkemde,
Beyaz; siyah;
sarı, vermiş el ele,
Hep en güzel
türküler söylenmeli,
Mutluluk ve
iyilik üstüne…
Tüm insanlar
birbirini sevmeli,
Birbirini
anlamalı, bilmeli,
Hep mutluluk
okunmalı yüzlerden,
Yaş değil, sevgi
akmalı gözlerden…
Biz, dostça;
kardeşçe yaşamalıyız,
Kimseye kötülük
yapmamalıyız,
Kaç günümüz var
şunun şurasında?
Dost olalım,
yaşayalım insanca…
Rüksan DİNÇTÜRK
26 Ağustos 2023 Cumartesi
ÖLÜRSEM YAZIKTIR SANA KANMADAN/2023.08.25/09:00:11
ZAMANI VAR Kİ HER BEZMİM/2023.08.25:09:04:36
ÖYLE DUDAK BÜKÜP HOR GÖZLE BAKMA/2023.08.25/09:33:55
GÜNLERDİR İÇİME ÇÖKTÜ AYRILIK/2023.08.25/09:55:14
KANIMDA KIVILCIM CANIMDA ATEŞ/2023.08.25/09:14:36
RUHUMA GECENİN MATEMİ DOLDU/2023.08.25/10:08:08
25 Ağustos 2023 Cuma
BÜYÜK TAARRUZ-26.08.1922-101’inci yılı bütün ülkemize kutlu olsun
BÜYÜK
TAARRUZ-ve MALAZGİRT-26.08.1922-101’inci yılı bütün ülkemize kutlu olsun
Kurtuluş Savaşı,
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın 26 Ağustos 1922'de sabaha karşı verdiği
emirle başlattığı Büyük Taarruz ve 30 Ağustos'taki ''Başkomutanlık Meydan Muharebesi''
zaferle sonuçlandı.
AA muhabirinin
derlediği bilgilere göre, 1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf
Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak türlü bahanelerle
Anadolu'yu işgale başladı, ordusunun cephanesi elinden alınan Türk milleti, zor
durumda bırakılmaya çalışıldı.
Ünlü yazar
Halide Edip Adıvar'ın ''Türk'ün Ateşle İmtihanı'' kitabında anlattığı işgal
günlerinde, İtilaf donanması İstanbul'a, Fransızlar Adana'ya, İngilizler Urfa,
Maraş, Samsun ve Merzifon'a, İtalyanlar, Antalya ve Anadolu'nun güneybatısına
yerleşti. Yunan Ordusu ise 15 Mayıs 1919'da İtilaf Devletlerinin izniyle
İzmir'e çıkarma yaptı.
Buna karşı Türk
milleti, tarih boyunca gösterdiği ''millet olma bilinci'' içerisinde işgallere
karşı Kuvayı millîye hareketini başlattı. Milletin önünde iki seçenek vardı; ya
işgal güçlerine teslim olunacak ya da yıkılan yakılan bir ülke, yılmaz
evlatlarının azmiyle yeniden ayağa kalkacak ve küllerinden doğacaktı.
TBMM'nin
açılması üzerine işgal güçleri tüm baskıcı politikalarını Atatürk ve silah arkadaşları
üzerine yoğunlaştırdı. Özellikle Batı Cephesi'nde hareketlilik başladı. 1921'de
Polatlı'ya kadar gelen Yunan ordusunu püskürtmek, daha birkaç yıl önce tarih
literatürüne ''Çanakkale geçilmez'' sözünü altın harflerle yazdıran vatan
evlatlarına düştü.
Hazırlıkları bir
yıla yakın sürdü
Sakarya'da 22
gün 22 gece süren kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu
tamamen yurttan atmak amacıyla bir yıl kadar süren hazırlık döneminden sonra 26
Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruzu başlattı.
Başkomutan
Mustafa Kemal, 26 Ağustos sabahı Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı
Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile muharebeyi yönetmek üzere
Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe'de yerini aldı.
Topçu ateşleriyle
şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri, sabahın ilk ışıklarıyla
hücuma geçip Tınaztepe'yi ele geçirdi ve Belen tepe ile Kalecik Sivrisinden
düşmanı uzaklaştırdı.
Taarruzun ilk
gününde 1. Ordu birlikleri, Büyük Kalecik tepe ile Çiğiltepe arasında 15
kilometrelik alanda, düşmanın birinci hat mevzilerini ele geçirdi. 5'inci
Süvari Kolordusu, düşman gerilerindeki ulaştırma kollarına başarılı
taarruzlarda bulundu, 2'nci Ordu ise cephede tespit görevini aksatmadan
sürdürdü.
Yunan generaller
kaçarak kurtuldu
Türk ordusu, 27
Ağustos sabahı yine bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün
Afyonkarahisar, 8'inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. 28 ve 29
Ağustos'ta başarıyla sürdürülen taarruz, düşmanın 5'inci tümeninin etkisiz kılınmasıyla
neticelendi. 29 Ağustos gecesi durum değerlendirmesi yapan komutanlar, hemen
harekete geçilip taarruzun kısa sürede sonuçlandırılmasında hemfikir oldu ve
planın 30 Ağustos'ta aksamadan uygulanması için gerekli önlemler alındı.
Başkomutan Mustafa
Kemal Paşa, Türk Ordusu'nun Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı en önemli zaferin
arifesinde, 30 Ağustos sabahında şimdi belde olan Kütahya'nın Altıntaş ilçesine
bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.
Mustafa Kemal
Paşa'nın bizzat yönettiği Dumlupınar'daki meydan muharebesinde kahraman
Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki
yanında tamamen sarıp imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan
bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan
komutanı kaçtı.
Büyük Taarruz ve
Başkomutanlık Meydan Muharebesi 30 Ağustos'ta zaferle noktalandı.
Büyük Zafer'in
ertesi günü, 31 Ağustos'ta Zafertepe Çalköy'de bir evin bahçesindeki kırık
kağnının üzerine muharebe alanlarının haritasını koyan Başkomutan Mustafa
Kemal, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile durum değerlendirmesi yaparak Yunanlıların
yeniden savunma düzenine geçmesini önlemek ve onları mağlup etmek için İzmir'e
girme görüşünde birleşti.
Mustafa Kemal
Atatürk'ten "İlk hedefiniz Akdeniz" emri
Büyük Taarruz
‘un zaferle sonuçlanmasının ardından Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, birliklere
"Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!" emrini verdi.
27 Ağustos'ta
Afyonkarahisar, 30 Ağustos'ta Kütahya'nın kurtuluşunu 1 Eylül'de Gediz, 3
Eylül'de Emet ve Tavşanlı'nın kurtuluşları izledi, 9 Eylül'de İzmir'de Yunan
Ordusunu denize döken Türk Ordusu, Mustafa Kemal Paşa'nın emrini büyük bir
başarıyla yerine getirdi.
Yukarıdaki
yazının kaynağı: ANADOLU AJANSI’DIR.
Allah, bir daha
şu güzelim ülkemize böyle bir savaş vermesin diye dua edelim, birlik
beraberliğimizi asla bozmayalım. Renk, dil, din, mezhep, ırk, rey ayrımcılığı
yapmayalım. Emin olun benim şahsi ve ruhen arzum şudur: Türkiye’mizin
Devletimizin Zirvesiyle, bütün muhalefet partileri top yekûn olarak Hem
Malazgirt; hem de Büyük Taarruzu birlikte tam bir samimiyet içerisinde ve
içtenlikle kutlamalarıdır. Neden, niçin ve bu ayrımcılık daha kaç yıl
sürecektir? Emin olun bütün yediden yetmişine kadar Türkiye’mizin güzel
insanları artık kavga ve kargaşa istememektedir. Buna çok iyi bir şekilde
dikkat etmeniz gerekmektedir.
Herkese sıhhat;
huzur; neşe dolu sonsuz mutlu yarınlar temenni ediyorum.
Udi Emin
Bey-26.08.2023-Cumartesi-Seyhan-ADANA
22 Ağustos 2023 Salı
Cavit ÖZKELEŞ-08.08.2023-Salı-Hayata gözlerini yumdu-
Cavit ÖZKELEŞ'İN 08.08.2023-Salı-Hayata gözlerini yummasına çok üzüldüm. 1985-1989'da Konservatuvarda beraber okuduk ve bitirdik. Allah'tan sonsuz rahmet, eşine, annesi Saadet Hanıma ve çocuklarına da başsağlığı diliyorum.
Ölüm başımızda siyahtan bir fes/
Çaresiz bir kerre giymekte herkes/
Duymayayım o anda ağlayan bir ses/
Ki huzurla çıksın benden son nefes/
Ne çiçek isterim ne tören o gün/
Ağlamayın sakın dostlarım gülün/
Son arzusu şudur sizden gönlümün/
Beni yalnızlığım ile baş başa gömün/
İbrahim Halil TAŞKENT-Kürdîlihicazkâr Şarkı-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ-
Yayınlandığı kanal
YouTube.com/@EminDEGIRMENCI-UdiEminBey
bu bestemi hayata gözlerini yuman arkadaşım Cavit ÖZKELEŞ'E atfediyorum.
Mekânı cennet olsun ve Allah rahmet eylesin diye dua ediyorum, Herkese sıhhat; huzur; neşe dolu sonsuz mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey-22.03.2023-Salı-Seyhan-ADANA