Yahya Geylan - Sevgi dolu merhametli annem annem canım annem

---ANNEM CANIM ANNEM/Sevgi dolu merhametli/Annem, annem canım annem/Her zaman iyi niyetli/Annem, annem canım annam/Uykusuzdur geceleri/Hissettirmez acıları/Umut dolu bakışları/Annem, annem canım annem/Sarar bizi kucak, kucak/Annem, annem canım annem/Bakışları sımsıcaktır/Annem, annem canım annem/Söz yazarı: Musa KALKINÇ-Müzik: Bülent NURAN-
TRT numarası: 21346-Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

KÖTÜ ALIŞKANLIKLARDAN NASIL KURTULURUZ?

Alışkanlıklar bir nevi tabiat gibidirler. Onlardan, pencereden bir kâğıdı atar gibi kurtulmamız asla mümkün değildir. Ancak ağır, ağır merdivenin basamaklarının en birincisine doğru yani zemine indirebilmemizle mümkün olabilir. Bu da ancak çok büyük bir irâdeye sahip olmayı gerektirmektedir. Ne mutlu irâdesini kullanarak her türlü kötü alışkanlığını bırakan insana…

“KENDİNİ VE KENDİ ÇAĞI HAKKINDA YAZAN İNSAN, BÜTÜN İNSANLAR VE BÜTÜN ÇAĞLAR HAKKINDA YAZMIŞ OLUR.” Bernard SHAW

“ÇOK YAZMAK, ÇABUK YAZMAK HİÇ DE ÖNEMLİ DEĞİLDİR. DÜNYA *NASIL YAZDIĞINIZA* DEĞİL, *NE* YAZDIĞINIZA BAKAR.” G. Henry LEVİS

AŞAĞIDAKİ ŞEYLERİ TERK ETMEYE ÇALIŞINIZ:

01-YALAN: Gerçeğe aykırı olup aldatmak, maksat güderek söylenen (söz)

02-RİYÂ: İnandığı gibi hareket etmeme, özü sözü bir olmama huyu, ikiyüzlülük.

03-HİLE: a) Düzen, dek: Oyunda hile yapmak b) Çıkar sağlamak üzere bir mala değersiz bir şey karıştırma: “Bu sütte hile var”

04-CİNAYET: Adam öldürme veya bu derecede ağır sayılan suç, kıya.

05-ŞEKAVET: 1-Kutsuzluk, 2-Yaramazlık, kötü iş işleme, 3-Haydutluk, yol kesicilik.

06-HIRSIZLIK: a) Çalma b) Çalma suçu.

07-GIYBET: Çekiştirme, yerme, kötüleme.

08-KİBİR: Kendini herkesten üstün tutma, başkalarına yüksekten bakma huyu.

09-HASET: Kıskançlık, çekememezlik, günü.

10-İÇKİ: a) İçinde ispirto bulunan içecek, b) İçki içme işi: “İçki her zaman kötü sonuçlar verir.”

11-KUMAR: Para üzerine oynanan tâlih oyunu.

12-ZİNÂ: Kanun dışı çiftleşme. Veled-î zinâ- piç.

13-İFTİRÂ: Kara çalılık etmek veya atmak, kara çalmak. Birine yalandan bir suç yükletme. Kara sürmek.

14-KİN: Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık, kuvvetli hınç: Kin bağlamak, kin beslemek, kin gütmek, kin tutmak.

15-ÖFKE: İnsanı inciten veya yararına dokunan bir olay karşısında içinde duyduğu, kaynaşma ki onu sert hareketlere zorlar, kızgınlık, “hiddet baldan tatlıdır” öfkeye kapılmanın pek güç olduğunu anlatır. “Öfke ile kalkan zararla oturur.” Öfkesine kapılarak iş görenlerin güç durumlara düştüklerini anlatır. Topuklarına çıkmak, (birinin) çok öfkelenmektir.

16-İHÂNET: Hıyanet, hainlik etme.

17-ZİMMET: Bir ticaret kuruluşunun borçlarının topu &ine geçirmek (bir hesabı birinin) o hesabı onun borçlarına katmak, boynuna geçirmek &ine geçirmek (bir parayı kendi) kendine emânet edilen parayı harcamak.

18-RÜŞVET: a) Bir memurun haklı veya haksız bir iş görmek için iş sahibinden para veya mal alması. b) Bu şekilde alınan para veya mal.

19-İSRAF: Savurganlık, tutumsuzluk, boşuna harcama, saçıp savurma.

20-BUGZ: a) Sevmemem, düşmanlık besleme

21-RİBÂ: Tefecilikte alınan aşırı faiz.

22-HIRS: a) Sonu gelmeyen istek: “Bu adam hırsı yüzündün mahvoldu, b) Öfke hırsını yenemeyerek çocuğu dövdü. Tamah, çok isteme, aç gözlülük, kızgınlık.

23-İSTİHZÂ: Gizli veya ince olay, alaya alma, biriyle eğlenme.

24-TECESSÜS: a) Gizlice bakma, gözetleme, b) Görme anlama merakı. Yoklama, arama. Bir şeyin içyüzünü araştırma.

25-ŞÜPHE: Arzu edilmeye değer görülen bir şeyi yok sanma hali, kuşku: “Onun doğruluğundan şüpheye düştüm.” “Sizin dostluğunuzdan hiçbir zaman şüphe etmedim.” “Bu şüphe götürmez bir gerçektir.” Zihnin bir şey için var veya yok diyemeyip duraksamasıdır. 2. Kuşku & kurdu insanı çok tedirgin eden kuşku: Yüreğime öyle bir şüphe kurdu girdi ki… > yok, başka türlü olmaz.

26-KORKU: a) Olabilir görülen bir fenalığın uyandırdığı sindirici ve heyecan verici duygu: Hastalık korkusu, hırsız korkusu, b) Kaygı: Yanlış yapmak korkusu, c) Fenalık gelme olabilirliği, tehlike, muhatara: Yollarda korku kalmadı. &> dağları bekler (yahut aşırır.) Korku daima varlığını duyurur. Kapalı yer >su hek. Dar ve kapalı yerlerde kimi sinir hastalarının duyduğu sıkıntı halidir.

27-MALÂYANİ: Boş ve yararsız, saçma; malâyani sözler. Anlamsız, boş şeydir.

AŞAĞIDAKİ ŞEYLERİ KAZANMAYA ÇALIŞINIZ:

01-AF: a) Suç, kusur veya ceza bağışlama ve bunların bağışlanması, b) Mazur görme veya görülme: “Bu işten affımı dilerim” c) Vazîfe ve memuriyetten çıkarma veya çıkarılma: “Falancanın görevinden affı kararlaştırılmıştır.”

02-ADÂLET: Tüze: A-Herkesin kanunca tanınmış olan hakkını vermek, bu hakka ilişmemek ilkesi veya eylemi: Adâlet, insanların birbirine yaptıkları haksızlıkları düzeltmeye çalışır. B-Tüzeyi uygulayan, yerine getiren devlet teşkilâtı: “Suçlular adâletin pençesinden asla kurtulamazlar.”

03-CİHAD: Din uğrunda savaş, saldırgan kâfirlere, dininden dönmüş ve âsilere karşı yapılır. Düşman tarafının kadın, çocuk, ihtiyarları gibi harp edemeyenleri öldürülmez. Manevî cihad ise, ehliyetli din bilginleri tarafından İslâm’ın hakiki mahiyetinin öğretilmesi ve İslâm’a dâvet şeklinde devam eder.

04-SABIR: Acı, yoksulluk, haksızlık gibi üzücü haller karşısında ses çıkarmadan onların geçmesini bekleme erdemi: “Sabrın sonu selâmettir.” >taşı, çok sabırlı kimse, >ı taşmak: Sabrı kalmamaktır.

05-İHSAN: Bir büyüğün birine, gönlünü etmek için yaptığı bağış veya bağışta bulunmasıdır.

06-HAYÂ: Ut, utanç, utanma, sıkılmadır.

07-ŞÜKÜR: Allah’a teşekkür: “Çok şükür, bugünleri de gördük.”

08-İRFAN: A-Kuvvetli bir seziş ve görgüden doğan ruh uyanıklığı ve ayırt etme yeteneği, varış, varışlılık. B-Kültür. Bilme, anlama,  gerçeğe ulaştırıcı güçlü bir seziş. Saiklik

09-TEFEKKÜR: Düşünme, düşünmüş, >e dalmak: Düşünceye dalmaktır.

10-İLİM: Bilim: Kâinatın veya olayların bir kısmını kendine konu diye alıp deney yollarıyla ve gerçekliğe dayanarak kanunlara yükselmeye çalışan bilgi çeşididir.

11-İBÂDET: Allah’a gösterilen saygı hareketi, tapınma, tapınıştır.

12-ZİKİR: A-Anma, söyleme: “Dün sizin zikriniz geçti.” B-Allah’ın adlarını anmak yolunda yapılan bir çeşit ibâdet: “Eskiden tekkelerde dervişler vakitlerini zikirle geçirirlerdi.”

13-HUY: Huy yumuşaklığı, yumuşak huyluluk, sessizlik, yumuşaklık. 1-İçgüdü halini almış alışkı: “Çocuk yeni bir huy edinmiş” 2-Mizaç: “Bu adamın huyunu bilmiyoruz. >u suyu< bir adamın mizacı ve görüşü (birinin) >una< suyuna gitmek onu kızdırmayacak veya ürkütmeyecek şekilde uysalca davranmaktır.

14-TEVEKKÜL: Her şeyi Allah’a bırakma ve Allah’tan beklemedir. Arapça VEKÂLE kelimesinden türetilmiş bir masdar olup, Allah’a sığınmak, O’na güvenip dayanmak, bağlanmak anlamına gelen dini bir tâbirdir. Yine de “işinizi ve aksiyonunuzu asla terk etmeyiniz!” Esasında tevekkül anlayışının Müslümanlar arısında Hıristiyanlık tesiriyle ortaya çıkmış olabileceği görüşü daha hâkimdir. İşinizi ve gücünüzü bırakıp ta tembelce oturmayınız. Ne olursa olsun hangi iş olursa olsun çalışınız. Bu işte başarılı olabilmek için sadece Allah’a karşı tevekküllü olunuz. Allah, oturanı değil; çalışanı sever. Allah’a çalışmayana değil; çalışana verir.

15-TESLÎMİYET: Kendini teslim etme, verinme >göstermek<birinin isteğini olduğu gibi kabul etmektir.

16-İHLÂS: a) Doğru, temiz sergi b) içten gelen doğruluk, bağlılık, sûre-î ihlâs<<Kulhüvallahüehadd…>> sûresi: “De ki: O Allah Bir’dir. O, ihtiyaçtan münezzehtir. Doğurmamıştır ve doğmamıştır. Hiçbir şey O’na denk değildir.” temiz yürekli: _merdâne, temiz yüreklilere yakışacak, yokla-mendi, temiz yürekliliktir. Saf, temiz ve hâlis tutmak, karşılıksız sunmak, samimiyet, doğruluk demek olup dini bir terim olarak ibâdetleri ve her türlü iyilikleri, gösterişe kaçmadan sırf Allah için O’nun rızâsı için yapma mânâsına gelir.

17-SIDK: Sâdık olma, sadakât, doğruluk, dürüstlük, bildiği ve inandığı gibi konuşma, sözünü tutma anlamına gelen ahlâkî bir fazîlettir. Hazreti Muhammed (S. A. S.) diyor ki: Sizi doğruluktan başka bir şey kurtaramaz. Allah beni doğruluk sayesinde kurtuluş ve başarıya ulaştırdı. Sadece doğruyu konuşmak benim prensibimdir ve biliyorum ki ancak doğruluk ve dürüstlük sayesinde başarılı olurum.” Buyurmuştur. A-KALBDE VE NİYETTE SIDK: “Amellerin değeri niyete göredir. Ödemek niyetinde olmadığı halde borçlanan kimse hırsızdır.” Hz. Muhammed (S. A. S.)

B-KONUŞMADA SIDK: “Kendiniz için tehlikeli görseniz bile Sıdk’ı arayınız ve tercih ediniz; çünkü (hakikatte) bu necât ve selâmettir. Faydalı görseniz bile yalandan sakınınız; çünkü bunda tehlike vardır.” Hz. Muhammed (S. A. S.)

D-ÂMELDE SIDK: İnsanın, üzerine düşen işleri hakkıyla yerine getirmesi, işlerinin dînî ve ahlâkî prensiplere uygun düşmesi ve insanların hayrına olması âmelde dürüstlüğün gereğidir. Nitekim İslâm, dalkavukluk, riyakârlık, hıyânet, sahtekârlık, hırsızlık, karaborsacılık ve kumar gibi doğruluk ve dürüstlük ile bağdaşmayan her türlü fiil ve hareketi yasaklamıştır.

18-İFFET: Şehevî arzu ve ihtiraslara mağlup olmamaktan, ırz ve namusla ilgili kurallara saygıdan doğan ahlâkî bir fazîlettir. Kendinin malı olmayan şeyler karşısında veya cinsel işlerde ahlâk kurallarına bağlılık. Sililik. “O kadın iffetlidir.” Nefsin şehvet gücünün ifrat ve tefritten uzak tutulması ve itidal noktasında bulundurulması ile ulaşılan bir fazîlettir.

19-TESÂNÜT: Dayanışma: Bir bütünü meydana getiren kısımların, duygu ve düşünce birliğine dayanarak, birbirlerine karşılıklı bağlanmalarıdır. Omuzdaşlık.

20-TESÂMUH: a) Hoşgörü, b) Dikkatsiz, kayıtsız davranmadır.

21-TEVÂZU: a) Alçak gönüllülük, b) Gösterişsizliktir.

22-MADDÎ TEMİZLİK: Dış temizliktir.

23-MANEVÎ TEMİZLİK: İç temizliktir.

24-DİNDE SALÂBET: Sağlamlık, peklik, katılık, 2-Dayanma, kuvvet.

25-MESÛLİYET: Sorum, sorumluluktur.

26-MÜKELLEFİYET: Yüküm: Yapmaktan kaçınılmayan iş veya bir işi

Yapmaktan kaçınılmama hali, mecburiyet, çalışmak, herkes için bir yükümdür

Herkes çalışmak yükümlülüğündedir.

27-TÖVBE: İşlenmiş bulunan bir günah veya suçu bir daha işlemeyeceğini kararlaştırıp söyleme, dönü. >ler olsun (veya >ler>sil!) bir kimsenin bir işten çok pişman olup bir daha yapmamak kararında olduğunu anlatır. >ayları>Büyük ve küçük tövbe ayıdır. Hazreti Muhammed (S. A. S. ) diyor ki: “Eğer sizler günah işlemeseydiniz, yemin ederim ki Allah, yerinize, günah işleyen, sonra da tövbe edip bağış dileyen ve bağışlanan kullar yaratırdı.” Buyurmuştur. “Her insan hata eder; hata edenlerin en hayırlısı ise tövbe edenlerdir.” Hatasız tek varlık Allah’tır. Ve günah işlemek insanlığın bir kaderidir. Bu sebepledir ki İslâm’da tövbe bir ibâdet olarak kabul edilmiştir. Nitekim Hazreti Peygamber (S. A. S.) her gün yetmiş defa tövbe edip Allah’tan bağış dilediğini belirtmiş ve tövbe vazifesini bir ibâdet disiplini içinde devam ettirmiştir.

Yazan: Emin DEĞİRMENCİ-29 ARALIK 2017-Cuma-Seyhan/ADANA

2018 YILI KUTLU OLSUN

2018 yılında sağlık, sevgi, başarı ve mutluluk sizlerle olsun. Bütün dünya milletlerine BARIŞ ve SONSUZ BEREKET getirmesini arzu ediyor

um. Udi Emin Bey

SEVGİ VAR BİTMEZ/2017.12.19/10:33:36

SEVGİ VAR BİTMEZ/2017.12.19/10:33:36--KÜRDÎLİHİCAZKÂR Şarkı-Usûlü: AKSAK-Müzik: Dr. Selahattin İÇLİ
Sevgiler var biten öpünce/Sevgi var bitmez ölünce/
Herkes sevmiş kendince/Herkes sevilmiş kaderince/
Herkes sevmiş gönlünce/Sevgiler var...
Benim sevgim herkesten ayrı/Sanki yaşanır zamanlarca/
Benzeri bozkır ufukları/Bilinenden hayli derince/
Herkes sevmiş kendince/Herkes sevilmiş kaderince/
Herkes sevmiş gönlünce/Sevgiler var...
Benim sevgim herkesten ayrı/Bilinenden hayli derince/
İ. İlhami KARAYALÇIN
TRT numarası: 9907
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyiniz www.YouTube.com

BİR UMMAN TAŞAR/2017.12.19/10:28:27

BİR UMMAN TAŞAR/2017.12.19/10:28:27--KÜRDÎLİHİCAZKÂR Şarkı-Usûlü: SENGİN SEMÂİ-
Müzik: Münir Nurettin SELÇUK - Söz: Mustafa Nafiz IRMAK
Sevgi dillerde yara, gözümüzde rüyadır
İz bırakan hâtıra ruhumuzu kanatır
Severiz usanmadan, nelere katlanırız
Güleriz zaman, zaman ağlarız yalvarırız
Hayat bu, bir neş'eden gönülde bin gül açar
Bir damla gözyaşından gizli bir umman taşar
Mustafa Nafiz IRMAK
TRT numarası: 9894
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyiniz www.YouTube.com

ANNEM CANIM ANNEM/2017.12.19/12:17:43

ANNEM CANIM ANNEM/2017.12.19/12:17:43--HİCAZ Çocuk Şarkısı-Usûlü: DÜYEK
Müzik: Bülent NURAN-Söz: Musa KALKINÇ
1-Sevgi dolu merhametli
Annem, annem canım annem
Her zaman iyi niyetli
Annem, annem canım annem
2-Uykusuzdur geceleri
Hissettirmez acıları
Umut dolu bakışları
Annem, annem canım annem
3-Sarar bizi kucak, kucak
Annem, annem canım annem
Bakışları sımsıcaktır
Annem, annem canım annem
Musa KALKINÇ
TRT numarası: 21346
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyiniz www.YouTube.com

GENÇLERİMİZİ ve ÇOCUKLARIMIZI KÖTÜ SİTELERDEN NASIL KORUMALIYIZ?

 GENÇLERİMİZİ VE ÇOCUKLARIMIZI KÖTÜ SİTELERDEN NASIL KORUMALIYIZ? “Çok yazmak, çabuk yazmak hiç de önemli değildir. Dünya *NASIL* yazdığınıza değil, *NE* yazdığınıza bakar.” G. HENRY LEVİS

Esâsında Türkiye’ye çıplak bayan ve seks film furyasını 1965 yılından bugüne kadar kim ve niçin getirdi? Gençlerimizin ve insanlarımızın dikkatini buralarda yoğunlaştırmak için değil mi? Böylece, gençlerimiz teknoloji alanında tam olarak ilerleyemediler. Şu anda Türkiye’de bütün gençlerimiz nelerle meşgul oluyorlar? Bunu tam olarak araştırmasını yaptınız mı? Gençlerin ve çocukların ellerinde cep telefonlarıyla, devamlı olarak bilgisayar oyunları ve kötü siteler üzerinde geziniyorlar. Bunu derhal önleyebilmek için çocuklarımızı sanata, tarıma, teknolojiye, araba tamirciliğine yönlendirmeliyiz. Zaman gelecek demirle uğraşanlar para kazanacaktır.

Bilgisayarda her gün bir bilgi edinmek istesek bile karşımıza pornografik resimler çıkmaktadır. Böyle siteleri nedense evli olanlar daha çok izlemektedirler. Bu görüntüler insanı melankoliğe yani KARA SEVDAYA yakalandırır. Bırakın onu insanı tam olarak iktidarsız bir hâle getirir. Bir de şu var. Namaz kılıyorsun, oruç tutuyorsun, hacca gidiyorsun, elhamdülillah Müslümanım diyorsun fakat yalan söylüyorsun, hırsızlık yapıyorsun, Devletin malından ve hazinesinden para çalıyorsun, onun bunun kızına, eşine, evine, işine dil uzatıyorsun, eşini başka bir bayanla aldatıyorsun. Emin olun evli olan bir insan eğer eşini başka bir bayanla aldatırsa bunu tövbesi bile asla Allah katında af olunmaz. Müslümanım diyorsun fakat içki, esrar, kokain, vesaire gibi şeyler içiyorsun. Böyle bir Müslümanlık olur mu? Müslümanım diyorsun ama insanları öldürüyor, camileri bombalıyorsun. Böyle Müslümanlık olur mu? Müslümanlıkta gösteriş olmamalıdır. Son günlerden ibâdet gösteriş şeklinde olmuş. Son günlerde kabahatler de gösteriş şeklinde olmuş Hâlbuki ibadet de kabahat de gizli olmalıdır. Bunu Allah’tan başka kimse bilmemelidir. İnsanla, Allah arasında olan bir şeydir. Tövbe ettikten sonra bir daha yapmayınız. Müslümanlığın derecesini emin olun Yüce yaratan Allah’tan başka kimse bilmez. Benim derecem 100, seninki 50, onunki 25 veya diğerinki 10 diyemezsiniz. Bunu dediğiniz anda sizin Müslümanlığınızdan şüphe edilir. “EY AKIL SAHİBİ İNSAN! SEN ONA SARIL VE ONU ÖĞREN. ÇÜNKÜ O NU ÖĞRENEN, MÂNEVİ İSTEKLERİN EN YÜKSEĞİNE ERİŞMİŞ OLUR.” KUR’AN-I KERİM’İ ANLAYARAK OKUYUNUZ VE TAM OLARAK UYGULAYINIZ. İNSAN OKUR! DAİMA OKUYUNUZ…

ZİN’A, yüzdeki nur-u cemâli yok eder…

ZİN’A, hânenizdeki bereketi azaltır.

ZİN’A, Cehennem azâbına nâil olur.

ZİN’A, İnsanı toplum içerisinden uzaklaştırır. Ve yalnızlığa mahkûm eder. Yalnızlık ise ölüm değil midir?

ZİN’A, çocuklarımıza musallat olursa bunu önlemek için onları Sanata ve herhangi bir beceri işlerine gark ettirmeliyiz.

Herkese sıhhat; huzur; neş’e dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey

NİHÂVEND Peşr. Emin D.-/2017.12.18/14:18:19

NİHÂVEND Peşr. Emin D.-/2017.12.18/14:18:19--NİHÂVEND Peşrevi-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Beste târihi: 11 TEMMUZ 2017-Seyhan/ADANA

NİHÂVEND PEŞREVİ/Emin D./2017.12.16/18:08:14

NİHÂVEND PEŞREVİ/Emin D./2017.12.16/18:08:14--NİHÂVEND Peşrevi-Müzik: Emin DEĞİRMENCİ
Beste târihi: 11 TEMMUZ 2017-Salı-Seyhan/ADANA
NOT: Bu eserimi daha önce yayınlamıştım. Burada 2. 3. 4. Hanelere geçiş sazları yaptım. Gerçi birinci haneden sonraki ikinci ölçüde de Teslim'e geçiş sazını on altılık notalarla RE-Mİ-FA-SOL/Mİ-FA-SOL-LÂ/SOL-FA-SOL-LÂ/-Sİ (1/4'lük) olarak yazmam gerekiyordu. Sizler bu şekilde de TESLİM'E geçiş yapabilirsiniz. Daha sonra bu şekilde bir videoyu da bu kanalımda yayınlayacağım. Herkese sıhhat; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar temenni ediyorum. Udi Emin Bey

Bu videoyu, www.notaarsivleri.com ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sonsuz sağlık; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey

HER ZAMAN AÇMAZ/2017.12.16/18:27:13

HER ZAMAN AÇMAZ/2017.12.16/18:27:13--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Suat YILDIRIM
1-Sevgi çiçekleri, her zaman açmaz
Açarken kadrini bil istiyorum
Kurutma gönlümde açan gülleri
Sen de onlara bak, gül istiyorum
2-Gönlümün kapısı, sana açıkken
Gözlerim her yerde, seni ararken
Sen de bana doğru, gel istiyorum
3-Çiçekler solmasın, biraz sevgi ver
Kalbinde sakla da birer birer der
Koklayıp okşarsan, sevinecekler
Sen de onlarla coş, coş istiyorum
Sevim SÜRER
TRT numarası: 18160
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

Bu videoyu www.YouTube.com ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar özel kanalımda izleyebilirsiniz

BİRAZ SEVGİ VER/2017.12.16/18:14:24

BİRAZ SEVGİ VER/2017.12.16/18:14:24--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Suat YILDIRIM-Şarkının sonunda benim eserim olan NİHÂVEND Peşrevi lütfen dinleyiniz
1-Sevgi çiçekleri, her zaman açmaz
Açarken kadrini bil istiyorum
Kurutma gönlümde açan gülleri
Sen de onlara bak, gül istiyorum
2-Gönlümün kapısı, sana açıkken
Gözlerim her yerde, seni ararken
Kalbim senin için böyle çarparken
Sen de bana doğru, gel istiyorum
3-Çiçekler solmasın, biraz sevgi ver
Kalbinde sakla da birer birer der
Koklayıp okşarsan, sevinecekler
Sen de onlarla coş, coş istiyorum...
Sevim SÜRER
TRT numarası: 18160
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

Bu videoyu-www.YouTube.com ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar özel kanalımda izleyebilirsiniz

KALBİMİ KIRDIĞIN YERDE/2017.12.14/09:23:40

KALBİMİ KIRDIĞIN YERDE/2017.12.14/09:23:40--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Murat Kadir GÖK
1-Sevgi çiçekleri açtı bu mevsim
Sevgi neymiş diye sorduğun yerde
Yolduğun yapraklar şâhidim oldu
Bilmeden kalbimi kırdığın yerde
2-Hayâtın sonuna daha varmadık
Mutluluk diyorlar, henüz ermedik
Bir yerim mi kaldı yara görmedik
Vurma bundan sonra gördüğün yerde
3-Bilmem gözlerinin bana kastı ne
Ayrılığı revâ gördü mestine
Yüreğim yatıyor basma üstüne
Yüzünde duvakla girdiğin yerde
Halil SOYUER
TRT numarası: 11778
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

Bu videoyu,  www.YouTube.com ZATÜL-BEYN-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar özel kanalımda izleyebilirsiniz

O GÜZEL TENİN/2017.12.11/13:18:28

O GÜZEL TENİN/2017.12.11/13:18:28--HÜSEYNÎ Şarkı-Usûlü: NÎM SOFYAN-Müzik: Erol ERDİŞ
1-Sevdâdan nakışlı oya yemenin
Savrulur şalvarın ah eteklerin
Bindallı allı mor entârilerin
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
2-Bir tânem, tek aşkım, bak ne haldeyim
Özledim, gel bana aynı yerdeyim
Hayâtı, ben sensiz söyle neyleyim
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
3-Menekşe, papatya, kır çiçekleri
Topluyor, kınalı güzel elleri
Aklımdan çıkmıyor, tatlı sözleri
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
Özgül TEZBAŞARAN
Beste târihi: 28.08.2012

NOT: Bu videoyu  www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz Herkese sıhhat; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar ve sanal âlemdeki bütün öğrencilerime sonsuz başarılar temenni ederim. Konservatuvar Mezûnu Bestekâr Udi Emin Bey

OYA YEMENİN/2017.12.11/13:00:47

OYA YEMENİN/2017.12.11/13:00:47--HÜSEYNÎ Şarkı-Usûlü: NÎM SOFYAN-Müzik: Erol ERDİŞ
1-Sevdâdan nakışlı oya yemenin
Savrulur şalvarın ah eteklerin
Bindallı allı mor entârilerin
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
2-Bir tânem, tek aşkım, bak ne haldeyim
Özledim, gel bana aynı yerdeyim
Hayâtı, ben sensiz söyle neyleyim
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
3-Menekşe, papatya, kır çiçekleri
Topluyor, kınalı güzel elleri
Aklımdan çıkmıyor, tatlı sözleri
Rüzgârda aşk kokar O GÜZEL TENİN
Özgül TEZBAŞARAN
Beste târihi: 28 AĞUSTOS 2012

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

SENSİZ BU GÜZÜN/2017.12.10/13:12:18

SENSİZ BU GÜZÜN/2017.12.10/13:12:18-HİCAZ Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Ramazan ÖZYURT
1-Ömrümüz bitiyor aşksız, sevgisiz
Sonbahar, ilkbahar, mevsimler sensiz
Vakitler yetimdir, kaldım çâresiz
Kaçıncı geçişi, SENSİZ BU GÜZÜN
2-Efgânımda hırçın sarı sonbahar
Yapraklar düşüyor, nerde ilkbahar?
Yüreğimde her gün kıyâmet kopar
Kaçıncı geçişi, SENSİZ BU GÜZÜN
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLI GÜL Emin DEĞİRMENCİ- Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz

YANDI ARTIK AŞK İLE/2017.12.10/13:29:43

YANDI ARTIK AŞK İLE/2017.12.10/13:29:43--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: DEVR-Î HİNDİ-Müzik: Mustafa Ünal YILMAZER
Yağmur oldu, damla damla yağdı gönlüm üstüne
Yandı kalbim sevgisiyle, yandı artık aşk ile
Şimdi sevdâ doldu rûhum, neş'e kattı ömrüme
Yandı kalbim sevgisiyle, yandı artık aşk ile
Özgül TEZBAŞARAN
Beste târihi: 01 AĞUSTOS 2012-ANKARA

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

HANİ NERDE/2017.12.10/13:03:29

HANİ NERDE/2017.12.10/13:03:29-HİCAZ Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Mustafa Ünal YILMAZER
1-Hani benim çocukluğum
Uçup giden o yıllarım
Eski günler, can dostlarım
Sevdâlarım HANİ NERDE?
2-Umutlarım, aşkım vardı
Dünyâ sanki bana dardı
Şimdi her şey düşte kaldı
Dünkü o ben, HANİ NERDE?
3-Nerde şimdi sevdiklerim
Özlediğim büyüklerim
Büyüttüğüm bebeklerim
Hayallerim, HANİ NERDE?
Özgül TEZBAŞARAN
Beste târihi: 20 Ekim 2012-ANKARA

NOT: Bu videoyu www.YouTube.com ŞANLIGÜL-Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sıhhat; huzur; neş'e dolu mutlu yarınlar temenni ederim Udî Emin Bey

ŞEB-İ ARÛS Nedir?

Şeb-i Arûs lügât manası düğün gecesi demektir. Mevlana Celâleddin-î Rumî kendi ölümüne rabbine duyduğu aşktan dolayı sevgiliye kavuşma, yâni düğün gecesi demiştir.

Mevlâna Celâleddin-i Rumî’nin ölüm yıl dönümlerinde 17 ARALIK târihlerine denk gelen haftalarda yapılan ve “VUSLAT YILDÖNÜMÜ ULUSLARARASI ANMA TÖRENLERİ” olarak isimlendirilmeye başlanılan törenler, halk arasında Şeb-î Arûs Şenlikleri olarak da anılmaktadır.

Mevlâna’nın ölüm gününün hâtırası olarak yapılan merâsim hakkında kullanılan bir tâbir,  ikindi vaktinden sonra Kur’an okumak ve Aynü’l-Cem’ yapılmak suretiyle icra edilen bu merâsimin gecesine aynı zamanda “Leyletü’l-Arûs” da denilir. Şeb, Farsça; Leyle, Arapça “gece” demek olduğu için tâbirlerin ikisi de aynı mânâya delâlet etmektedir. Mevlâna Celâleddin ölüm gününü “Hakk’a vuslat” “Düğün günü” saymıştır.

Bilindiği gibi Mevlâna (Hicrî 672-Milâdî 17 Aralık 12737de Pazar günü akşamüstü güneş gözden kaybolup, Konya ufuklarını kızıla boyarken bu âlemden can ve bekâ âlemine göç etmiştir. Mevlâna ölümünü gerdek gecesi “Şeb-î Arûs, “SEVGİLİYE KAVUŞMA” günü olarak kabullenmişti.

Şeb-î Arûs, fedakârlıkla başlar, ölüm boyunca devam eder, öbür âleme kavuşmakla tamamlanır. Mevlâna, “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde arama, ârif kişilerin gönlündedir. Bizim mezarımız. Burada ölüm tezâhür ediyorsa da orada doğumdur” Der. Yine Rabbine, “Ölmek şeker gibi tatlı bir şey, canı sen aldıktan sonra seninle olunca da tatlı candan da tatlıdır, ölüm” şeklinde seslenir. Böylelikle ölüme bir başka açıdan yaklaşır. Gerçekte iki türlü ölüm vardır. Birincisi, nefsi fedâ ederek oluşan “mânevi ölüm”. Yâni Peygamberimiz Hazreti Muhammed (S. A. S.) İN “ÖLMEDEN EVVEL ÖLÜNÜZ” emrince “Hak’ta yok olmak” anlamındadır. Bu ölüme ise “FİZÎKİ ÖLÜM”DÜR. Bugüne kadar, ŞEB-Î ARÛS olarak kabul ettiğimiz, canın beden kafesinden kurtularak aslına döndüğü, katrenin denize, can ummânına erdiği andır. Ki bu an “VUSLAT GECESİ” olarak isimlendiriliyor.

Mevlâna, “HERKES AYRILIKTAN BAHSETTİ, BENSE VUSLATTAN” Der. Kendinin ölüm ve vuslat anlayışını, Kur’an-ı Kerim’in bir
âyetinin ışığı altında tetkik edip anlamak mümkündür.

“HER NEFİS ÖLÜMÜ TADACAKTIR, SONRA ANCAK BİZE DÖNDÜRÜLECEKSİNİZ.” (EL-ANKEBÛT, 29/57) Âyette geçen “DÖNMEK” kelimesi, Allah’a kavuşulacağını, VUSLATI” açık bir ifâdeyle müjdelemektedir. Bu müjdeyi benimseyen, ona sımsıkı sarılan MEVLÂNA, ölümü bir ayrılık değil, bir vuslat olarak kabul eder. Allah gani, gani rahmet eylesin. El Fatiha…

Not: Yukarıdaki yazı, “ÜLKEM VE ŞEHRİM TAKVİMİ” nden bizzat tarafımdan not alınmıştır.

 

HASRETİNDEYİM/2017.12.06/17:10:38

HASRETİNDEYİM/2017.12.06/17:10:38--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: SEMÂİ-Söz-Müzik: Özgül TEZBAŞARAN
1-Geçiyor şu ömrüm, her günüm cefâ
Hasretle, sevdânla ateşlerdeyim
Ne olur sev beni, sana can fedâ
Dört mevsim yeter mi? HASRETİNDEYİM...
2-Gözlerimde yağmur, yüreğimde sen
Seni, ne çok sevdiğimi bir bilsen
Sevdanla, ansızın çıkıp da gelsen
Dört mevsim yeter mi? HASRETİNDEYİM...
3-Seni, bir gül gibi alıp koklasam
Çiçeğim diyerek, bende saklasam
Gözlerinde, her gün aşkla mest olsam
Dört mevsim yeter mi? HASRETİNDEYİM...
Özgül TEZBAŞARAN
Şarkıyı notaya alan: Emin DEĞİRMENCİ-05.12.2017-Salı-ADANA

NOT: Bu videoyu www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

SEVGİN İÇİMDE/2017.12.03/09:54:53

SEVGİN İÇİMDE/2017.12.03/09:54:53-HİCAZ Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Ramazan ÖZYURT
1-Sen benden vazgeçtin şimdi belki de
Ben hâlâ deliler gibi sevginde
Ayrılmam hayâlin yeter kalbimde
İlk günkü gibidir sevgin içimde
2-Yıllanmış şarapsın benim sevgimde
Sen varsın gecemde aşkla günümde
Mevsimler geçse de sen hep kalbimde
İlk günkü gibidir sevgin içimde
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

BİR BÛSEN BİLE YOK/2017.12.03/09:24:08

BİR BÛSEN BİLE YOK/2017.12.03/09:24:08--SEGÂH Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Ramazan ÖZYURT
Ay küstü, gelmedin aşkla yanıma
Yıldızlar şâhitti büyük aşkıma
Bakışın ilâçtı garip canıma
Bir bûsen bile yok, gül dudağıma
2-Saçlarım öksüzdür hayli zamandır
Sevmedin gelip de hâlim yamandır
Yıkıldım yoksun sen, özlem kalandır
Bir bûsen bile yok, uzun zamandır
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

AŞKLA KAPILIRIM/2017.12.03/09:38:50

AŞKLA KAPILIRIM/2017.12.03/09:38:50--NİHÂVEND Şarkı-Usûlü: SEMÂİ-Söz-Müzik: Özgül TEZBAŞARAN
1-Her sene bahar vurur yüreğime
Olmadık isteklere kapılırım
Tanıktır papatyalar şu sevgime
Yeniden sana aşkla kapılırım
2-Kokundur diye sümbüller koklarım
Elimde gelincikler ben yanarım
Sevdayla çiçeklere sarılırım
Yeniden sana aşkla sarılırım
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com-ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

GELSEN NE VARDI/2017.12.03/09:45:51

GELSEN NE VARDI/2017.12.03/09:45:51--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: YÜRÜK SEMÂİ-Söz-Müzik: Özgül TEZBAŞARAN
1-Özledim, mevsimler ağlıyor sensiz
Yokluğun sancısı gönlümü sardı
Kalbine sor canım mutlu mu bensiz
Sevdayla bir gün sen gelsen ne vardı
2-Şu öksüz hâlimin sebebi sensin
Geliver ruhumda acılar dinsin
Bu aşkı gizleme sevenler bilsin
Sevdayla bir gün sen gelsen ne vardı
3-Rüzgârlar getirir kokunu bana
Efkârlı her günüm âşığım sana
Kalmadı teselli hiç anlasana
Sevdayla bir gün sen gelsen ne vardı
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com-ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

GÜLMÜYOR YÜZÜM/2017.12.03/09.31:19

GÜLMÜYOR YÜZÜM/2017.12.03/09.31:19--HİCAZ Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Söz ve Müzik: Özgül TEZBAŞARAN
1-Bin kahır; kederle geçiyor ömrüm
Yokluğun derdiyle, soluyor gülüm
Garibim, ağlasam duyulmaz sözüm
Hasretten, efkârla gülmüyor yüzüm
2-Aramaz, sormazsın, hiç mi sevmedin
Yalnızım, sensizim, bir gün gelmedin
Vefâsız, ağlattın ama bilmedin
Hasretten, efkârla gülmüyor yüzüm
Özgül TEZBAŞARAN

NOT: Bu videoyu, www.YouTube.com ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz.

MUHTAÇ DEĞİLİM/2017.11.28/16:34:45

MUHTAÇ DEĞİLİM/2017.11.28/16:34:45--KÜRDÎ Şarkı-Usûlü: SOFYAN-Müzik: Erdal ŞAHİN-Söz: Ömer UMUTLU
1-Sevgi yağmuruna tutuldu gönlüm
Vefâsız aşkına muhtaç değilim
Sevdâ bahçesinde açıldı gülüm
Kurak toprağına muhtaç değilim
2-Dudağım ismini anıyor sanma
Gözlerim mâziyi arıyor sanma
Gönlüm hasretinle yanıyor sanma
Mehtapsız gecene muhtaç değilim
3-Artık olanları unuttum bile
Gözümdeki yaşı kuruttum bile
O sayfayı çoktan kapattım bile
Sevgisiz gönlüne muhtaç değilim
Ömer UMUTLU
TRT numarası: 14975
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com-Bu videoyu www.YouTube.com sitesindeki ŞANLIGÜL Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sıhhat; huzur; neşe dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey

ÖLENE KADAR/2017.11.28/16:26:15

ÖLENE KADAR/2017.11.28/16:26:15--KÜRDÎ Şarkı-Usûlü: S0FYAN-Müzik: Turhan TAŞAN-Söz: İlkan SAN
1-Gözlerim her zaman yolda olacak
Ben geldim sevgilim diyene kadar
Özlemle, arzuyla bekleyeceğim
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
2-Kim haklı, kim haksız, tartışmak boşa
Bir daha bu aşkı sürme yokuşa
Şu yalan dünyâda benimle yaşa
Ay değil, yıl değil, ölene kadar
3-Gittiğin yerde hiç mutlu değilsin
Yuvası dağılan kuşlar gibisin
Bir tatlı söz söyle, gönül sevinsin
Ay değil, yıl değil, ölene kadar...
İlkan SAN
Beste târihi: 19.07.2004-Pazartesi
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com-Bu videoyu-YouTube-ŞANLIGÜL  Emin DEĞİRMENCİ-Udi özel kanalımda izleyebilirsiniz. Herkese sonsuz saygı ve sevgilerimi sunar sıhhat dolu mutlu yarınlar temenni ederim. Udi Emin Bey

KANDİL GECELERİ VE MEVLİD KANDİLİ:

Osmanlılar döneminde 2. Selim zamanından başlayarak, minarelerde kandiller yakılarak duyurulup kutlandığı için mübârek Mevlid, Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri “KANDİL” olarak anılmaya başlamıştır.

Bu mübârek gecelerde Rasûlullah (S. A. S.) Efendimiz, Cenâb-ı Hakk’tan bazı ihsanlara nail olmuştur. Bizler de O’nun hâtırâsını yâdetmek için bu geceleri kutluyoruz ve umuyoruz ki Cenâb-ı Hakk bu gecelerin şerefine, rahmetin sağanak, sağanak yağdığı bu bereketli anlarda bizi ilâhi hayırlardan mahrum bırakmaz.

Milletimizin “KANDİL” olarak adlandırdığı bu geceler, ışıklarıyla sâdece karanlık gecelerimiz değil, aynı zamanda mânevi feyziyle de daralan gönüllerimizi, bunalan zihinlerimizi berraklaştırır. Akıp giden zamanın önemli durakları olan kandiller gönüllerimizi, mânevi dünyamızı ve geleceğimizi aydınlatır. Kandiller, öze dönüşün, Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişin, günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın, kısacası bize, kendimizi bulma ve bilmenin, denetleme ve değerlendirmenin, nefsin yanıltıcı arzu ve isteklerinden uzaklaşmamızı sağlar. Bir beşer olarak ilâhi kudret karşısındaki acziyetimizin şuurunda olarak taat, ibâdet ve şükürlerimizi arttırmanın, bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp geleceğe hazırlıklı olmanın imkânlırını sunar. Bu tür gün ve gecelerde iç dünyamızı yeniden gözden geçirme fırsatı yakalarız.

Ahlâk ve erdemin, doğruluk ve dürüstlüğün, paylaşımın, hak ve hukuka riayetin, barış içinde yaşamanın, kutsala saygının insânî erdemler bağlamında ulaşabilecek en üstün değerler bütünü olduğunu zihin ve gönüllerimizde derinden hissederek düşünce ve duygularımıza, söz ve davranışlarımıza bu eksende yön vermeye karar veririz. Bu vesileyle günah ve kusurlarımızdan arınma, sahip olduğumuz güzellikleri devam ettirme gayretine gireriz.

Kandiller, günümüzün yoğun karmaşık ve stresli hayat akışı içinde kaybolup giden ve öze dönüşünü ihmâl eden günümüz insanı için içe dönük bakış ve öz denetim fırsatıdır. Bu esnâda îmân, ibâdet ve temel ahlâkî erdemler bakımından kendimizi sorgular ve yeniler, tavır ve davranışlarımızı ilâhi öğütlerin ışığında gözden geçirir, Yüce Rabbimize olan sevgi ve bağlılığımızı pekiştirebilirsek bize sunulan bu altın fırsatları iyi değerlendirmiş oluruz.  

NOT: Yukarıdaki yazı bizzat tarafımdan “Ülkem ve Şehrim Takvimi-2017” den alınmıştır.

MEVLİD KANDİLİ NEDİR?

Dünyadaki bütün insanlara Peygamber olarak gönderilen, peygamberlerin sonuncusu ve en üstünü Muhammed Aleyisselâm, 571 yılı Nisan ayının 20’sine rastlayan,  Rebi’ul-evvel ayını n 12. Pazartesi gecesi sabaha karşı Mekke-i Mükerreme’de dünyaya gelmiştir. Her peygamberin ümmeti, kendi peygamberinin doğum gününü bayram yapmıştır. Bugün de, Müslümanların bayramıdır. Neşe ve sevinç günüdür. Dünyadaki Müslümanlar tarafından, her sene, bu gece Mevlid Kandili olarak kutlanmakta, her yerde Mevlid kasideleri okunarak Rasûlullah Efendimiz hatırlanmaktadır. Mevlid, doğum zamânı demektir.

Rasûlullah, Mevlid gecelerinde Eshâb- kirâma ziyafet verir, dünyayı teşrifindeki ve çocukluk zamanındaki şeyleri anlatırdı. Hazret-i Ebû Bekir de Halîfe iken,  Eshâb-ı kirâmı toplar, Rasûlullah Efendimizin dünyayı teşrifindeki harikulâde hâlleri konuşurlardı.

Bu gece, Rasûlullah’ın doğum zamanında görülen halleri, mucizeleri okumak, dinlemek, öğrenmek çok sevaptır. Peygamber Efendimiz’i öven çeşitli Mevlid kasideleri vardır. Meşhur olan ve Türkiye’de sık, sık okunan Mevlid Kasidesini Süleyman Çelebi, 15. Asırda yazmıştır. Mevlid-î Şerif okumak, Rasûlullah’ın dünyaya gelişini, mirâcını ve hayatını anlatmak, O’nu hatırlamak, O’nu övmek demektir. Mevlid Gecesi, Kadir Gecesi’nden sonra en kıymetli gecedir. Bu gece Peygamber *SALLAHLAHÜ ALEYHİ VE SELLEM* Efendimiz doğduğu için sevinenler af olur.

Bu gece, çalgı ve başka haram şeyler karıştırmadan, Allah rızâsı için Mevlid Cemiyeti yapmak, Mevlid kasidesi okumak, salavat-ı şerife getirmek, tatlı şeyler yedirip içirmek, hayrat ve hasenat yapmaktır. Böylece, bu gecenin şükrünü yerine getirmek müstehaptır. Diğer kandillerde olduğu gibi, bugün de Kur’ân-ı Kerîm ve ilmihâl okumalı, kazâ namazı kılmalı, sadaka vermeli, duâ etmeli, Canâb-ı Haktan af ve mağfiret dilemelidir.

NOT: Yukarıdaki yazı bizzat tarafımdan 2016 yılı Türkiye Takviminden alınmıştır.

Bütün İslâm Âleminin Mevlid Kandilini kutlar, sıhhat; huzur; neşe dolu mutlu yarınlar ve sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin Bey

 

YALAN OLAN SEVGİMİZ 2017 11 21 17 32 48

YALAN OLAN SEVGİMİZ 2017 11 21 17 32 48--HÜZZÂM Şarkı-Usûlü: DÜYEK-Müzik: Selâhattin ALTINBAŞ-Udî
1-Söyleme bilmesinler bu aşkın bittiğini
Neden beni bırakıp, terk edip gittiğini
Yolumuz ayrılsa da dost kalalım seninle
Yalan olan sevgimiz düşmesin el diline
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
2-Biliyorsun çekemez, hep kıskanırlar bizi
Biliyorsun yıllarca, çıkmaz iftira izi
Bırak gizli sırrımız, içimizde yaşasın
Bırak o güzel günler, hatıralarda kalsın
NAKARAT
Hiç kimse dolduramaz, kalbimdeki yerini
Yok artık benim için senden başka sevgili
İlkan SAN
TRT= 10203
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com

BENDEN BİR HARF ÖĞRENMEK İSTEYENİN KÖLESİ OLURUM-

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖĞRETMENLERE HİTÂBI:

Muallime Hanımlar ve muallime efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selâmlamaktan çok memnunum.

Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.

Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayâtidir.

Yalnız siz irfan ordusu mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.

Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya-bütün dünya bilir, bütün dünya şahit oldu ki-pek mükemmelen sahibiz.

Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felâketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.

Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi gerçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idâre şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkâr edemeyiz. Eski idârelerin en büyük kötülüklerinden biri de irfan ordusuna lâyık olduğu önemi vermemeleridir.

Eğer önem verilseydi, geleceği emânet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört senelik hayata sahip olan millî idâremizde irfan ordusu ile lâyık olduğu kadar ilgilenilmemiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık.

Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alâkayı belirtmek için şunu da ifâde edeyim, kıymetli bir eserden, ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklâl mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığımız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yüksekliğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehâleti mağlûp etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağınıza eminim. Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selâmlıyorum.”  

ATATÜRK’ÜN EN GÜZEL SÖZLERİ:

“AĞAÇ, ÇİÇEK VE YEŞİLLİK MEDENİYET DEMEKTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BASIN MİLLETİN MÜŞTEREK SESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BEN YAŞABİLMEK İÇİN MUTLAKA MÜSTAKİL BİR MİLLETİN EVLÂDI KALMALIYIM.” G. M. K. ATATÜRK

“BENİM İÇİN EN BÜYÜK KORUNMA NOKTASI VE ŞEFAAT KAYNAĞI MİLLETİMİN SÎNESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BİR DİNİN TABİÎ OLMASI İÇİN, AKLA, FENNE, İLME VE MANTIĞA UYGUN OLMASI LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“BİR MİLLET SANATTAN VE SANATKÂRDAN MUHRUMSA, TAM BİR HAYATA MÂLİK OLAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BİR PROGRIM, FİLÂNIN PROGRAMI OLARAK DEĞİL, MİLLETİN İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK TEDBİRLERİ TAŞIMASI BAKIMINDAN ÎTİBAR GÖREBİLİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BİR ULUSUN YENİ DEĞİŞİKLİĞİNDE ÖLÇÜ, MUSIKÎDE DEĞİŞİKLİĞİ ALABİLMESİ, KAVRAYABİLMESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BİZ DÜNYA MEDENİYET AİLESİ İÇİNDE BULUNUYORUZ. MEDENİYETİN BÜTÜN İCAPLARINI TATBİK EDECEĞİZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BİZ İLHAMLARIMIZI, GÖKTEN VE GAİPTEN DEĞİL, DOĞRUDAN DOĞRUYA HAYATTAN ALMIŞ BULUNUYORUZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BİZ MEDENİYET, İLİM VE FENDEN KUVVET ALIYORUZ. BAŞKA BİR ŞEY TANIMIYORUZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BİZ TÜRKLER BÜTÜN TÂRİHİMİZ BOYUNCA HÜRRİYET VE İSTİKLÂLE TİMSAL OLMUŞ BİR MİLLETİZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BU BÜYÜK MİLLET, ARZU VE İSTİDÂDININ YÖNELMİŞ OLDUĞU İSTİKAMETLERİ GÖRMEYE ÇALIŞAN VE GÖREBİLEN EVLÂDINI DAİMA TAKDİR VE HİMÂYE ETMİŞTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BU MİLLETE HİZMET EDEN ONUN EFENDİSİ OLUR.” G. M. K. ATATÜRK

“BU MİLLETİN EVLÂTLARININ FEDÂKÂRLIKLARI, KAHRAMANLIKLARI İÇİN ÖLÇÜ BULUNAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK

“BU VATAN, ÇOCUKLARIMIZ VE TORUNLARIMIZ İÇİN CENNET YAPILMAYA LÂYIKTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“BÜYÜK DÂVAMIZ, EN MEDENÎ VE EN MÜREFFEH MİLLET OLARAK VARLIĞIMIZI YÜKSELTMEKTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“BÜYÜK İSLÂM DİNİMİZ, ÇALIŞMAYANIN İNSANLIKLA HİÇ ALÂKASI OLMADIĞINI BİLDİRİYOR.” G. M. K. ATATÜRK

“BÜYÜK OLMAK İÇİN, HİÇ KİMSEYE İLTİFAT ETMEYECEKSİN; HİÇ KİMSEYİ ALDATMAYACAKSIN.” G. M. K. ATATÜRK

“BÜYÜK ŞEYLERİ YALNIZ BÜYÜK MİLLETLER YAPAR.” G. M. K. ATATÜRK

“CUMHURİYET, FİKREN, İLMEN, BEDENEN KUVVETLİ VE YÜKSEK SECİYELİ MUHAFIZLAR İSTER.” G. M. K. ATATÜRK

“CUMHURİYETİN DAYANAĞI TÜRK TOPLULUĞUDUR.” G. M. K. ATATÜRK

“DENEBİLİR Kİ HİÇBİR ŞEYE MUHTAÇ DEĞİLİZ, YALNIZ TEK BİR ŞEYE İHTİYACIMIZ VARDIR: ÇALIŞKAN OLMAK!” G. M. K. ATATÜRK

“DEVLET İRADESİ FELÇ İLLETİNE GİRİFTAR OLURSA FERTLERİN HÜRRİYETİNİ KORUYACAK HİÇBİR KUVVET VE VÂSITA KALMAZ.” G. M. K.ATATÜRK

“DÜNYA VATANDAŞLARI HASET, AÇGÖZLÜLÜK VE KİNDEN UZAKLAŞACAK ŞEKİLDE TERBİYE EDİLMELİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“DÜNYADA SEVGİSİ BENİM İÇİN TEK CÖMERT OLAN ŞEY, MEHMET’İN TÜRK KÖYLÜLÜSÜNÜN ASÂLETİNDEN GELEN ŞEYDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“DÜNYADA VE DÜNYA MİLLETLERİ ARASINDA SÜKÛN VE İYİ GEÇİM OLMAZSA, BİR MİLLET, KENDİSİ İÇİN NE YAPARSA YAPSIN, HUZURDAN MAHRUMDUR.” G. M. K. ATATÜRK

“EĞER MİLLETİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU ÇİFTÇİ OLMASAYDI, BİZ BUGÜN DÜNYA YÜZÜNDE BULUNMAYACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“EN DOĞRU, EN HAKÎKİ TÂRİKAT, MEDENİYET TÂRİKATIDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“EY KAHRAMAN TÜRK KADINI, SEN YERDE SÜRÜNMEYE DEĞİL, OMUZLAR ÜZERİNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE LÂYIKSIN.” G. M. K. ATATÜRK

“FELÂKETLER, İNSANLARI, AKLI BAŞINDA MİLLETLERİ DAİMA AZİMKÂR, DİNÇ HAMLELERE SEVKEDER.” G. M. K. ATATÜRK

“FİKİRLER, CEBRÛ ŞİDDETLE, TOP VE TÜFEKLE ASLA ÖLDÜRELEMEZ.” G. M. K. ATATÜRK

“HALK VE KÖYLÜLER BANA HER YERDE İŞ PROGRAMINI ŞU İKİ KELİME İLE İHTAR ETTİLER: YOL VE MEKTEP.” G. M. K. ATATÜRK

“HARP, ZARURÎ VE HAYATÎ O LMALIDIR. HAYAT-I MİLLET TEHLİKEYE MÂRUZ KALMAYINCA HARP BİR CİNÂYETTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“HARPLERDE MİLLETİN HAYAT KABİLİYETİNİ TUTAN HEP KADINLARIMIZDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“HER HÜKÛMETİN ŞİARI, HALKI, KUDRETİNE OLDUĞU KADAR, ŞEFKATİNE DE SAMİMİYETLE İNANDIRABİLMESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“HER ŞEYDEN EVVEL MANEVİYÂTIN, KALP VE VİCDAN KUVVETİNİN YÜKSEK TUTULMASI ŞARTTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“HİÇBİR MEDENÎ DEVLET YOKTUR Kİ ORDU VE DONANMADAN EVVEL İKTİSADINI DÜŞÜNMÜŞ OLMASIN.” G. M. K. ATATÜRK

“HÜKÛMETİN EN FEYİZLİ VE EN MÜHİM VAZÎFESİ MAARİF İŞLERİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“HÜRRİYET VE İSTİKLÂL, BENİM KARAKTERİMDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“İÇTİMAÎ HAYATIN BAŞLANGIÇ TEMELİ AİLE HAYATIDIR.” G. M. K. ATÜTÜRK

“İLERLEME VE YÜKSELME YOLUMUZUN ÜSTÜNE DİKİLMEK İSTEYENLERİ EZİP GEÇECEĞİZ.” G. M. K. ATATÜRK

“İNSANLAR DAİMA YÜKSEK, NECİP VE MUKADDES HEDEFLERE YÜRÜMELİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“İNSANLAR DAİMA YÜKSEK, NECİP VE MUKADDES HEDEFLERE YÜRÜMELİDİRLER”. G. M. K. ATATÜRK  

“İSTİKBÂL, ARZU VE İMÂNI OLANA EMÂNETTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“KADINLARIMIZ, ERKEKLERİMİZDEN ZİYÂDE, MÜNEVVER VE FAZÎLETKÂR OLMAYA ÇALIŞMALIDIRLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“KAT’İYETLE TEKRAR EDERİM Kİ MİLLETİN HÂKİMİYETİ EBEDÎDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“KAZANDIĞIMIZ MUVAFFAKİYET MİLLETİN KUVVETLERİNİ BİRLEŞTİRMESİNDEN MEYDANA GELMİŞTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“KUDRETSİZ DİMAĞLAR, ZAYIF GÖZLER, HAKÎKATİ KOLAYCA GÖREMEZLER.” G. M. K. ATATÜRK

“KUMANDANLAR HER ANDAKİ VAZİYETE KARŞI TEREDDÜTSÜZ VE SÜRATLE İCABEDEN TEDBİRLERİ ALMAYA MECBURDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“LÜZÛMUNA KÂNİ OLDUĞUMUZ BİR İŞİ DERHAL YAPMALIYIZ.” G. M. K. ATATÜRK

“MEDENÎ OLMAYAN İNSANLAR, MEDENÎ OLANLARI N AYAKLARI ALTINDA KALMAYA MAHKÛMDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“MEDENİYET ÖYLE KUVVETLİ BİR IŞIKTIR Kİ ONA BİNGÂNE O LANLARI YAKAR, MAHVEDER.” G. M. K. ATATÜRK

“MEKTEP ADINI HEP BERABER HÜRMETLE, TAZİMLE ANALIM.” G. M. K. ATATÜRK

“MEKTEP, İSTİKLÂL TEHLİKEYE DÜŞTÜĞÜ ZAMAN ONU KURTARMAK İÇİN TÂKİBİ LÂZIMGELEN EN DOĞRU YOLU BELLETİR.”  G. M. K. ATATÜRK

“MESELELERİ HÂDİSELERE GÖRE DEĞİL; ASLINDA OLDUĞU GİBİ ELE ALMAK LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLET İŞLERİNDEN HER FERDİN ZİHNİ BAŞLIBAŞINA FAALİYETTE BULUNMAK LÂZIMDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLETİMİZ, HİÇBİR SÛRETTE TAASSUPTAN HOŞLANMAZ.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLETLERİ ANTLAŞMALARINDAN ZİYÂDE HİSLERİ BAĞLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLETLERİN ESİRLİĞİ ÜZERİNE KURULMUŞ MÜESSESELER HER TARAFTA YIKILMAYA MAHKÛMDURLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLÎ BENLİĞİNİ BİLMEYEN MİLLETLER BAŞKA MİLLETLERE YEM OLURLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLÎ EKONOMİNİN TEMELİ ZİRAATTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLÎ HÂKİMİYET ÖYLE BİR NURDUR Kİ ONUN KARŞISINDA ZİNCİRLER ERİR, TAÇ VE TAHTLAR BATAR, MAHVOLUR.” G. M. K. ATATÜRK

“MİLLÎ İDEALE TAM BİR İMÂNIN NETİCESİ ELBETTE MUVEFFAKİYETTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“MUALLİMDEN, MÜREBBÎDEN MAHRUM BİR MİLLET HENÜZ BİR MİLLET NÂMINI ALMAK İSTİDÂDINI KESBETMEMİŞTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“MUALLİMLER! YENİ NESLİ, CUMHURİYETİN FEDAKÂR MUALLİM VE MÜREBBİYELERİ, SİZLER YETİŞTİRECEKSİNİZ.” G. M. K. ATATÜRK

“MUVAFFAKİYET *MUVAFFAK OLACAĞIM* DİYE BAŞLAYANIN VE *MUVAFFAK OLDUM* DİYEBİLENİNDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“NİHAYETSİZ BİR HÜRRİYET TASAVVUR OLUNAMAZ, HAKLARIN EN BÜYÜĞÜ OLAN HAYAT HAKKI BİLE MUTLAK DEĞİLDİR.” G. M. K.ATATÜRK

“ORDU, TÜRK ORDUSU! İŞTE BÜTÜN MİLLETİN GÖĞSÜNÜ ÎTİMAT, GURUR DUYGULARIYLA KABARTAN ŞANLI AD!” G. M. K. ATATÜRK

“ORDUMUZ, TÜRK BİRLİĞİNİN, TÜRK KUDRET VE KABİLİYETİNİN, TÜRK VATANSEVERLİĞİN ÇELİKLEŞMİŞ BİR İFÂDESİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“ÖĞRETMENLER! CUMHURİYET SİZDEN, *FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR, İRFANI HÜR* NESİLLER İSTER.” G. M. K. ATATÜRK

“RİCÂ İLE MERHAMET DİLENMEKLE BİR MİLLET VE DEVLETİN ŞEREF VE İSTİKLÂLİ KURTARILAMAZ.” G. M. K. ATATÜRK

“SAMİMİ VE MEŞRÛ OLMAK ŞARTIYLA HER FİKRE HÜRMET EDERİZ. HER KANAAT BİZCE MUHTEREMDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“SANATKÂR, CEMİYETTE UZUN CEHT VE GAYRETLERDEN SONRA ALNINDA IŞIĞI İLK HİSSEDEN İNSANDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“SERVET VE ONUN TABİÎ NETİCESİ OLAN REFÂH VE SAADET YALNIZ VE ANCAK ÇALIŞKANLARIN HAKKIDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“TATBİK EDEN, İCRÂ EDEN, KARAR VERENDEN DAİMA DAHA KUVVETLİDİR.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRK MİLLETİ İSTİKLÂLSİZ YAŞAMAMIŞTIR, YAŞAYAMAZ VE YAŞAMAYACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRK MİLLETİNDENİM DİYEN İNSANLAR, HER ŞEYDEN EVVEL VE MUTLAKA TÜRKÇE KONUŞMALIDIRLAR.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRK MİLLETİNİN İSTİDÂDI VE KAT’Î KARARI MEDENİYET YOLUNDA DÜRMADAN, YILMADAN İLERLEMEKTİR.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRK ORDUSUNUN BİR KITASI MUADİLİNİ BEHEMEHÂL MAĞLÛP EDER, İKİ MİSLİNİ DURDURUR VE TESBİT EDER.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRK’E MÜSPET VE İYİ BİR ŞEY VERİNİZ, BUNU REDDETMESİ İMKÂNI YOKTUR.” G. M. K. ATATÜRK

“TÜRKLER BÜTÜN MEDENÎ MİLLETLERİN DOSTLARIDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“ÜLKESİNİ, YÜKSEK İSTİKLÂLİNİ KORUMASINI BİLEN TÜRK MİLLETİ, DİLİNİ DE YABANCI DİLLER BOYUNDURUĞUNDAN KURTARMALIDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“YALNIZ TEK BİR ŞEYE İHTİYACIMIZ VARDIR: ÇALIŞKAN OLMAK” G. M. K. ATATÜRK

“YARIM HAZIRLIKLA, YARIM TEDBİRLE YAPILACAK TAARRUZ, HİÇ TAARRUZ ETMEMEKTEN DAHA FENÂDIR.” G. M. K. ATATÜRK

“YAŞAMAK İÇİN MÜCÂDELE ŞARTTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“YAŞAMAK, DİDİNMEK VE ÇARPIŞMAK DEMEKTİR. KİM BU ÇARPIŞMADA KAZANIRSA, O YAŞAR.” G. M. K. ATATÜRK

“YENİ TÜRKİYE DEVLETİ, EMELLERİNİ SÜNGÜ İLE DEĞİL, SÜNGÜNÜN DÂHİ DAYANDIĞI İKTİSÂDİYATLA KURACAKTIR.” G. M. K. ATATÜRK

“YÜKSEL TÜRK! SENİN İÇİN YÜKSEKLİĞİN HUDUDU YOKTUR. İŞTE PAROLA BUDUR.” G. M. K. ATATÜRK

“ZAFER, *ZAFER BENİMDİR* DİYEBİLENİNDİR.” G. M. K. ATATÜRK

SON SÖZÜM:

Sayın arkadaşlarım, emin olun gerçekten Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ÜMÜZ,  100 önce neler olacağını yukarıdaki sözleriyle açıklamıştır. ATATÜRK’Ü anlamak demek illâki resmini görmek değildir. Onu anlamak demek sadece bir sözünü aklınızda tutmanız yeterlidir. Hayata gözlerini yummuş olan bütün öğretmenlerimize Allah, gani, gani rahmet eylesin. Herkese sıhhat huzur neşe dolu mutlu yarınlar, öğretmenlerimize ve öğrencilerimize sonsuz başarılar temenni ederim. Udi Emin Bey