CUMHURİYETİMİZİN
94.’ÜNCÜ YILI DOLAYISIYLA
ATATÜRK’ÜN
ONUNCU YIL NUTKU
Türk Milleti!
Kurtuluş
savaşına başladığımızın, 15’inci yılındayız. Bugün, Cumhuriyetimizin, 10’uncu
yılını doldurduğu, en büyük bayramdır. Kutlu olsun!
Bu anda, büyük
Türk Milleti’nin bir ferdi olarak, bu kutlu güne kavuşmanın, en derin sevinci
ve heyecanı içindeyim.
Yurttaşlarım!
Az zamanda, çok
ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve
yüksek Türk Kültürü olan, Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bundaki muvaffakiyeti, Türk
Milleti’nin ve onun değerli ordusunun bir ve beraber olarak azimkârane
yürümesine borçluyuz. Fakat yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz. Çünkü daha çok
ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.
Yurdumuzu,
dünyanın en mamur ve en medenî memleketleri seviyesine çıkaracağız.
Milletimizi, en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız. Millî
kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.
Bunun için,
bizce, zaman ölçüsü, geçmiş asırların gevşetici zihniyetine göre değil, asrımızın
sürat ve hareket, mefhumuna göre düşünülmelidir. Geçen zamana nispetle, daha
çok çalışacağız, daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da,
muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü Türk Milleti’nin, karakteri
yüksektir; Türk Milleti çalışkandır; Türk Milleti zekidir. Çünkü Türk Milleti,
millî birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve Çünkü Türk
Milleti’nin, yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında
tuttuğu meşale, müspet ilimdir.
Şunu da
ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki yüksek bir insan cemiyeti olan Türk
Milleti’nin, tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.
Bunun içindir ki
milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekâsını, ilme
bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini ve millî birlik duygusunu mütemadiyen ve
her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek, millî ülkümüzdür.
Türk Milleti’ne
çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyette, hakiki huzurun temini yolunda,
kendine düşen medenî vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.
Büyük Türk
Milleti!
15 yıldan beri,
giriştiğimiz işlerde, muvaffakiyet vadeden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki
bu sözlerimin hiç birinde, milletimin, hakkımdaki itimadını sarsacak, bir
isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı inan ve katiyetle söylüyorum ki millî
ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin, büyük millet
olduğunu, bütün medenî âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır. Asla
şüphem yoktur ki Türklüğün unutulmuş vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan
sonraki inkişafı ile âtinin yüksek medeniyet ufkundan, yeni bir güneş gibi
doğacaktır.
Türk Milleti!
Ebediyete akıp
giden her 10 senede, bu büyük Millet Bayramını, daha büyük şereflerle, saadetlerle,
huzur ve refah içinde kutlamanı, gönülden dilerim.
NE MUTLU TÜRK’ÜM
DİYENE!
CUMHURİYET
BAYRAMI NEDİR?
Türkiye Büyük
Millet Meclisi’nin 29 Ekim 1923’de Cumhuriyet yönetimini ilân etmesi anısına
her yıl 29 Ekim günü Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs’ta kutlanan bir millî
bayramdır.
Gazi Mustafa
Kemal ATATÜRK’ÜN önderliğinde Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı’nı
başlatmıştır. Halk ve düzenli ordular düşman kuvvetlerine karşı savaş vermiş,
omuz omuza mücadele etmiştir.
Kurtuluş
Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından TBMM 01 KASIM 1922’de saltanatı
kaldırmıştır. 24 TEMMUZ 1923 günü İsviçre’nin Lozan Şehrinde LOZAN BARIŞ
ANTLAŞMASI imzalanmıştır. Bu antlaşma ile yeni bir devletin temelleri atılmış
fakat devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemiştir.
İkinci dönem
Büyük Millet Meclisi, 11 AĞUSTOS’TA ilk toplantısını yapmıştır ve 13 EKİM’DE,
ANKARA, başkent ilân edilmiştir. Bu dönemde ATATÜRK, egemenliğin ulusa
dayandığı bir sistem olan CUMHURİYET yönetiminin ilânı için hazırlıklar yapmaya
başlamıştı. ATATÜRK, 28 EKİM akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya’da yemeğe
çağırmış ve “YARIN CUMHURİYETİ İLÂN EDECEĞİZ!” demiştir. 09 EKİM günü ATATÜRK,
milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan CUMHURİYET önergesini
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne vermiştir. Meclis önergeyi kabul etmiştir ve
böylece Türkiye Devleti’nin yeni ismi “TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ” olarak
belirlenmiştir. ATATÜRK, kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı
olmuştur.
CUMHURİYET’TE,
EGEMENLİK KAYITSIZ, ŞARTSIZ MİLLETİNDİR. Millet, kendini yönetme yetkisini,
kendilerini temsil eden milletvekilleri aracılığı ile kullanır.
CUMHURİYET
Yönetiminde, yurttaşları seçme ve seçilme hakkı vardır. Seçilen temsilciler,
yasaları tasarlar ve yöneticileri millet adına denetler. Millet, seçimle
yöneticileri seçebilir.
29 Ekim 1923’de
TBMM, Teşkilât-ı Esasiye Kanunu (1921 Anayasası’nda) yaptığı değişiklikle,
devletin yönetim biçimini CUMHURİYET olarak ilân etmiştir. Aynı gece bu ilân,
atılan 101 pâre top ile kutlanmıştır. 1924 yılında ise CUMHURİYET’İN ilânı
şenliklerle kutlanmıştır.
02 ŞUBAT
1925’de, Hariciye Vekâleti’nce (Dışişleri Bakanlığı) düzenlenen bir kanun
teklifinde 29 EKİM Bayram olması önerilmiştir. Bu teklif Meclis Anayasa
Komisyonu tarafından incelenmiş ve 18 NİSAN’DA karara bağlanmıştır. 19 NİSAN’DA
ise teklif TBMM tarafından kabul edilmiştir. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim,
1925’ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerinde bayram olarak
kutlanmaya başlanmıştır.
EY YÜKSELEN YENİ
NESİL! İSTİKBAL SİZSİNİZ. CUMHURİYETİ BİZ KURDUK, ONU YÜKSELTECEK VE YAŞATACAK
SİZSİNİZ. ATATÜRK
AZ ZAMANDA ÇOK
BÜYÜK İŞLER YAPTIK. BU İŞLERİN EN BÜYÜĞÜ, TEMELİ TÜRK KAHRAMANLIĞI VE YÜKSEK
TÜRK KÜLTÜRÜ OLAN, TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR. ATATÜRK
Not: ÜLKEM VE ŞEHRİM TAKVİMİNDEN bizzat tarafımdan not alınmıştır.