28 Kasım 2018 Çarşamba

Taner DEMİRALP - GÜLNİHAL - Eser:Hamamizade İsmail DEDE EFENDİ

--İsmail Dede Efendi

DEDE EFENDİ KİMDİR?
Türk mûsikisi bestekârı ve hânende ve Mevlevî dedesi…
İsmail Dede Efendi, 9 Ocak 1778’de İstanbul Şehzadebaşı’nda doğdu. Babası, uzun süre Cezzâr Ahmed Paşa’nın mühürdarlığını yapan Süleyman Ağa, annesi Rukiye Hanım’dır. Doğumu Kurban Bayramı’nın ilk gününe rastladığı için kendisine İsmâil adı verilmiş, Mevlevi’ye tarikatına mensup olduğundan “İsmâil Dede”, “Dede Efendi”, babasının hamam işletmeciliğiyle meşgul olmasından dolayı “Hamâmîzâde” (Hammâmîzâde) diye tanınmıştır. Şehzadebaşı’ndaki Acemoğlu Hamamı’nı işleten babası, İsmâil üç dört yaşlarında iken bu hamamı satıp Altı mermer Kuru sebil mahallesindeki Çavuş Hamamı ile yanındaki evi satın alarak oraya yerleşti. İsmâil, öğrenimini Hekimoğlu Ali Paşa Camisi’nin bitişiğindeki Çamaşırcı Mektebi’nde tamamladıktan sonra defterdarlıkta Baş muhasebe Kaleminde kâtip muavini olarak çalışmaya başladı.
Öğrenciliği sırasında sesinin güzelliğinden dolayı ilâhicibaşı olan İsmâil, ilk mûsiki derslerini Anadolu Kesedarı Uncuzâde Mehmed Emin Efendi’den aldı. Düzenli olarak devam ettiği Yenikapı Mevlevîhânesi’nde kendini yetiştirdi. Ney üflemeyi de Abdülbâki Nâsır Dede’den öğrendiği söylenir.
BİTMEYEN ÇİLE
Ali Nutkî Dede’ye intisap ederek 3 Haziran 1798 tarihinde çileye soyundu. Kısa bir süre sonra babasını kaybetti. Bu arada babasının işlettiği hamamı sattı. Çilesinin ikinci yılında iken bestelediği, “Zülfündedir benim baht-ı siyâhım” mısraıyla başlayan bûselik şarkısı mûsiki çevrelerinde büyük yankı uyandırdı.
6 Mart 1801 çilesini tamamlayarak “dede” unvanını aldı. Bir müddet sonra bestelediği, “Ey çeşm-i âhû hicr ile tenhâlara saldın beni” mısraıyla başlayan hicaz nakış bestesi de mûsiki çevrelerinde aynı ilgiyi gördü. 1802 yılının ilk aylarında saraylı Nazlıfer Hanım’la evlenmesinden sonra dergâhtan ayrılarak Akbıyık mahallesinde kiraladığı bir eve taşındı. Âyin günleri mevlevîhâneye gidip kendi odasında mûsiki dersleriyle meşgul olan İsmâil Dede 1804’te şeyhi Ali Nutkî Dede’yi, bir yıl sonra ilk çocuğu Sâlih’i kaybetti. Oğlunun vefatı üzerine duygularını, “Bir goncafemin yâresi vardır ciğerimde” mısraıyla başlayan bayâtî murabba bestesiyle dile getirdi. 1808’de annesiyle hâmisi III. Selim vefat etti; 1810’da ikinci çocuğu Mustafa’yı da kaybetti.
ÖNDE GELEN ŞAHSİYET
Türk mûsikisi tarihinin önde gelen birkaç siması arasında yer alan İsmâil Dede hânendeliği, hocalığı ve özellikle bestekârlığı ile tanınmıştır.
İsmâil Dede Türk mûsikisinin âyin, durak, tevşih, savt, ilâhi, peşrev, saz semâisi, kâr, kârçe, kâr-ı nâtık, murabba, semâi, şarkı, türkü, köçekçe gibi dinî ve din dışı sahadaki hemen her formunda eser vermiştir.
İsmâil Dede 500’ün üzerinde eser bestelemiş, bazılarının güfteleri de kendisine ait olan bu eserlerin çoğu günümüze ulaşamamıştır.
“BİR İSMİ MUSTAFA BİR İSMİ AHMED”
“Gel ey sâlik diyem bir söz ki haktır” mısraıyla başlayan dügâh, “Habîbullah cihâna can değil mi” mısraıyla başlayan Sabâ, “Bir ismi Mustafâ bir ismi Ahmed” mısraıyla başlayan uşşak, “Gelin gidelim Allah yoluna” mısraıyla başlayan hicaz ilâhileri zamanımıza ulaşan dinî eserleri arasında zikredilebilir.
HAC YOLUNDA
İsmâil Dede’nin II. Mahmud devrinde sarayla münasebetleri gelişerek devam etti. 1812’de “musâhib-i şehriyârî”ler arasına alındı, bir müddet sonra da müezzinbaşılığa getirildi. 1842’de isteği üzerine Sultan Abdülmecid tarafından kendisine Ahır kapı civarında bir konak verildi. Dört yıl sonra talebeleri Dellâlzâde İsmâil ve Mutafzade Ahmed efendilerle birlikte padişahtan hacca gitmek için izin aldı. Hac yolunda, Kutbünnâyî Osman Dede’nin unutulmaya yüz tutan mi‘râciyesini bu talebelerine meşketti.
SON ESERİ
Hac esnasında bestelediği sözleri Yûnus Emre’ye ait, “Yürük değirmenler gibi dönerler” mısraıyla başlayan şehnaz ilâhisi onun son eseridir.
MİNA’DA VEFAT ETTİ
Yakalandığı kolera hastalığından kurtulamayarak 29 Kasım 1846 tarihinde Mina’da vefat etti. Mekke’deki Cennetü’l-muallâ’da Hz. Hatice’nin ayakucuna defnedildi.
Not: Yrd. Doç. Dr. Nuri Özcan’ın Hammâmîzâde İsmail Dede Efendi, DİA eserinden derlenmiştir.


DEDE EFENDİ’NİN BAŞLICA ESERLERİ
Sabâ Mevlevi Ayini (1823)
Nevâ Mevlevi Âyini (1823)
Bestenigâr Mevlevi Âyini (1832)
Saba – Buselik Âyin-i Şerif (1833)
Hüzzam Âyin-i Şerif (1833)
Ferahfeza Âyin-i Şerif (1839)
Rast Ağır Düyek Kâr-ı Nev: Gözümde dâim hayâl-i cânan
Rast Semai Şarkı: Gene bir gül-nihâl aldı bu gönlümü
Rast Yürük Semai Şarkı: Yüzündür cihâni münevver eden
Hicaz Nakış Yürük Semai: Gene neşve-i mahabbet dil-u cânım etdi şeydâ
Bestenigâr Curcuna Şarkı: Ben seni sevdim seveli kaynayıp coştum
Ferahfeza Muhammes Kâr-ı Kasr-ı Cennet: Kasr-ı Cennet, havz-ı kevser, âb-i hay
Ferahfeza Frengi Fer’î Beste: Ey kaaşı keman, tîr-i müjen cânıma geçti
Ferahfeza Nakış Sengin Semai: Bir dilber-i nâdîde, bir kaamet-i müstesna
Ferahfeza Yürük Semai: Dün gece ben yine bülbülleri hâmûş ettim
Ferahfeza Ağır Aksak Şarkı: El benim-çün seni sarmış biliyor
Şehnaz Ağır Düyek Şarkı: Sanâ ey cânımın cânî efendim
Şehnaz Yürük Aksak Şarkı: Gönül durmaz, su gibi çağlar
Ferahnak Zencir Beste: Figaan eder gene bülbül, bahar görmüştür.
Ferahnâk Nakış Ağır Aksak Semai: Dil-î bî-*çâreyî mecrûh eden tîğ-î nigâhımdır
Ferahnâk Düyek Şarkı: Beğendim seni, geçmem asla ben,
Mahur Hafif Beste: Ey gonca dehen, hâr-ı elem cânıma geçti.
Mahur Nakış Yürük Semai: Yine zevrak-î derûnum kırılıp kenara düştü
Acem-Aşiran Zencir Beste: Meşâm-ı hâtıra bûy-î gtil-î safâ bula-gör
Acem-Aşiran Ağır Sengin Semai: Ey lebleri goncâ, yüzü gül, serv-i bülendim.
Eve Ağır Aksak Semai Şarkı: Ebrûlerinin zahmı nihandır ciğerimde
Eve Curcuna Şarkı: Sevdim bir gonca-i râ’nâ
Sultanî-Yegâh Zencir Beste: Misâlini ne zemîn-û zaman görmüştür
Sultanî-Yegâh Hafif Beste: Cân-û dilimiz lûtf-i Şehenşâh ile mâ’mûr
Sultanî-Yegâh Nakış Yürük Semai: Şâd-eyledi cân-û dilimi şâh-i cihânım
Şevkefza Ağır Çember Beste: Ermesin el o şehin şevket-i vâlâlarına

RAST ŞARKI
Yine bir Gülnihal aldı bu gönlümü
Sim ten gonca fem bi-bedel ol güzel
Ateşin ruhleri yaktı bu gönlümü
Pür eda; pür cefa; pek küçük; pek güzel
Görmedim kimsede böyle bir Dilruba
Böyle kaş; böyle göz; böyle el; böyle yüz
Âşıkın bağrını üzmeye göz süzer
El aman; el aman her zaman ol güzel



25 Kasım 2018 Pazar

CANIM ÖĞRETMENİM/2018.11.25/13:36:41-919

CANIM ÖĞRETMENİM/2018.11.25/13:36:41-919--CANIM ÖĞRETMENİM
Öğretmenim, canım benim, canım benim
Seni ben, pek çok, pek çok severim…
Sen bir ana; sen bir baba
Her şey oldun bana…
Okut; öğret ve nihayet,
Yurda yarar bir insan et…
ACEMAŞİRAN-ÇOCUK ŞARKISI
Usûlü: NÎM SOFYAN
Şarkıyı, sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
MİDİ özelliği: Bolaheng-Piyano (pes)-Tenor Saksafon-Kudüm

VİDEOYU, O GÜL-ENDAM-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyebilirsiniz


SEVGİLİ ÖĞRETMENİM/2018.11.25/13:25:19-101

SEVGİLİ ÖĞRETMENİM/2018.11.25/13:25:19-101--SEVGİLİ ÖĞRETMENİM
1-Okulumda ilk günüm
Karşımda seni gördüm
Sendin bana en yakın
Sevgili öğretmenim
2-Sıcacık saran sensin,
Huzur verir içimize
Canımdan çok sevdiğim
Sevgili öğretmenim
3-Bugüne kadar her şeyin
Doğrusunu öğrettin
Bana bir anne (baba) gibi
Sevgili öğretmenim
4-Kalbimiz hep seninle
Hayatımız boyunca
Canımdan çok sevdiğim
Sevgili öğretmenim
Dr. Gürsan SARAÇ
BÛSELİK-ÇOCUK ŞARKISI
Usûlü: SOFYAN
Söz ve müzik: Dr. Gürsan SARAÇ
Şarkıyı, sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
MİDİ özelliği: Bolaheng-Piyano (pes)-Klarnet-Kudüm

VİDEOYU, O GÜL-ENDAM-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyebilirsiniz.




24 Kasım 2018 Cumartesi

SEVGİ SENDE/2018.11.24/16:27:22-615

SEVGİ SENDE/2018.11.24/16:27:22-615--SEVGİ SENDE
Anlat bana öğretmenim
Eskileri; yenileri
Öğret bana öğretmenim
Bir yol göster geleceğe
Bilgi sende; ışık sende
Doğru sende; inanç sende
Sevgi sende; görgü sende
Sabır sende; güzel sende…
Öğretmenim, öğretmenim…
Anlat bana öğretmenim
İyi insan nasıl olur?
Eğit beni; eğit beni
Bir aydınlık hayat için
Öğretmenim, öğretmenim…
Cansın EROL
ÇOCUK ŞARKISI
Usûlü: SOFYAN
Müzik: Profesör Dr. Selahattin İÇLİ
Söz: Cansın EROL
Çocuk şarkısını sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
Bu şarkıyı bütün öğretmenlerimize armağan ediyorum.
"Eserinin üzerinde imzası olmayan yegâne sanatkar ÖĞRETMENDİR." Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK-
Bütün dünya öğretmenlerine de sonsuz başarılar temenni ederim. Bu dünyadaki insanları birleştirecek olanlar yalnız ve yalnız her zaman için öğretmenlerdir. Hayata gözlerini yuman bütün öğretmenlere de sonsuz rahmet diliyorum. Udi Emin Bey

VİDEOYU, O GÜL-ENDAM Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyebilirsiniz.


23 Kasım 2018 Cuma

ATATÜRK'ÜN ÖĞRETMENLERE HİTABI


ATATÜRK’ÜN ÖĞRETMENLERE HİTABI:
“Muallime Hanımlar ve muallim efendiler, bu irfan yuvası altında hepinizi bir arada görmekten ve hepinizi selamlamaktan çok memnunum.
Memleketimizi, toplumumuzu gerçek hedefe, gerçek mutluluğa ulaştırmak için iki orduya ihtiyaç vardır. Biri vatanın hayatını kurtaran asker ordusu, diğeri memleketin geleceğini yoğuran irfan ordusudur. Bu iki ordunun her ikisi de kıymetlidir, yücedir.
Fakat bu iki ordudan hangisi daha değerlidir, hangisi bir diğerinden üstündür? Şüphesiz böyle bir tercih yapılamaz. Bu iki ordunun ikisi de hayatidir.
Yalnız siz irfan mensupları, sizlere mensup olduğunuz ordunun değer ve yüceliğini anlatmak için şunu söyleyeyim ki sizler ölen ve öldüren birinci orduya, niçin öldüğünü öğreten bir orduya mensupsunuz.
Biz iki ordudan birincisine, vatan çiğnemeye gelen düşman karşısında kan akıtan birinci orduya –bütün dünya şahit oldu ki-pek mükemmelen sahibiz.
Vatanın dört sene önce düştüğü büyük felaketten sonra, yoktan var olan bu ordu, vatanı yok etmeye gelen bu düşmanı kutsal vatan toprağında boğup mahvetti. Yalnız bu orduya sahip olmakla, işimiz bitmiş, gayemiz bu ordunun zaferiyle son bulmuş değildir.
Bir millet, irfan ordusuna sahip olmadıkça savaş meydanlarında ne kadar parlak zaferler elde ederse etsin, o zaferin köklü sonuçlar vermesi ancak irfan ordusuyla mümkündür. Bu ikinci ordu olmadan birinci ordunun elde ettiği kazanımlar sönük kalır. Milletimizi gerçek mutluluğa, kurtuluşa ulaştırmak istiyorsak, bizi ölümden kurtaran ve hayata götüren bugünkü idare şeklimizin sonsuzluğunu istiyorsak, bir an önce büyük, kusursuz, nurlu bir irfan ordusuna sahip olmak zorunluluğunda bulunduğumuzu inkâr edemeyiz. Eski idarelerin en büyük kötülüklerinden bir de irfan ordusuna layık olduğu önemi vermemeleridir.
Eğer önem verilseydi, geleceği emanet ettiğimiz sizlere, gelecek kadar güvenilir bir mevki verilmesi gerekirdi. Henüz üç dört senelik hayata sahip olan millî idaremizde irfan ordusu ile layık olduğu kadar ilgilenilmemiştir. Fakat buradaki mecburiyeti milletin münevverleri olan sizler elbette ki daha iyi takdir edersiniz. Bütün kuvvetimizi yalnız cephede toplamaya mecbur olduğumuz bu kısa süre içinde tabiatıyla irfan ordusuyla gereğince meşgul olamadık.
Arkadaşlar, asker ordusu ile irfan ordusu arasındaki birliktelik ve alakayı belirtmek için şunu da ifade edeyim, kıymetli bir eserden ordunun ruhu kumanda heyetidir deniliyor. Hakikaten böyledir. Bir ordunun kıymeti kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmenler, sizler de irfan ordusunun kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymetinizle ölçülecektir. İstiklâl mücadelesinde üç dört senedir düşmanı topraklarımızda mahvetmek için yaptığınız savaşla ordunun ruhu olan kumanda heyeti değerlerinin yükseldiğini nasıl ispat etmişse, bundan sonra yapacağımız yenilikler milletimize bir karanlık gibi çöken genel cehaleti mağlup etmek savaşında da irfan ordusunun ruhu olan siz öğretmenlerin aynı yeteneği ortaya koyacağımızdan eminim.
Bu konuda size güveniyor ve saygı ile selamlıyorum.” GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK-KÜTAHYA LİSESİ-24 MART 1923
Yukarıdaki yazı, ÜLKEM ve ŞEHRİM takviminden bizzat tarafımdan yazılmıştır. 24 Kasım 2018-Cumartesi-Saat 06.53-ÇUKUROVA






Türkiye'mizin ilk öğretmeni, GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'TÜ; son öğretmeni yine ATATÜRK olacaktır ve sonsuza kadar anılacaktır. Çünkü öğretmen ölene kadar öğretmendir. Yaptığı eserinin üzerinde imzası olmayan, yegâne insan öğretmendir. Yetiştirmiş olduğu öğrencileriyle dünyaya ışık saçar. Bu ışık her tarafa kültür ve bilimi en iyi şekilde inkişaf ettirir. Birlik ve beraberliğimizi sağlayan yegâne unsur elbette öğretmenlerimizdir.
Bütün öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlar, sıhhat; huzur; neş’e dolu mutlu yarınlar dilerim. Hayatta olmayanlara da sonsuz rahmet dilerim. Udi Emin Bey-

Pek çok ülkede 1994 senesinden beri UNESCO'nun da önerisi ile 5 Ekim tarihinde kutlanan Öğretmenler Günü, Türkiye’de 24 Kasım tarihinde kutlanır.
Kasım ayının en özel günlerinden biri olan Öğretmenler Günü, bu mesleğe hayatlarını adayan, öğrencilerini evlatları gibi gören bütün öğretmenlere teşekkür edilen, minnet duyulan gündür ve farklı ülkeler, bu özel gün için kendilerince anlamlı olan başka tarihleri uygun görmüşlerdir. Bugün dünyada Öğretmenler Günü olarak kutlanan en az 10 ayrı tarih vardır. Öğretmenler Günü bazı ülkeler için resmi tatil olarak kabul edilmiştir ancak ülkemizde resmi tatil kapsamında değildir. Bu anlamlı günde okullarda törenler ve çeşitli kutlamalar yapılır.
Türkiye'de Ne Zaman Kutlanmaya Başlandı?
Türkiye’de Öğretmenler Günü kutlanmaya başlanması UNESCO'nun önerisinden daha önceye dayanır. Bu sebeple onların önerdiği tarihten daha farklı bir tarih kabul edilmesi son derece normaldir. Öğretmenlerin haklarını ve yükümlülüklerine kapsamlı şekilde yer veren Öğretmenlerin Statüsü Hükumetler arası Özel Konferansının yıl dönümü olan 5 Ekim tarihini öneren UNESCO’dan tam 13 sene önce Türkiye’de Öğretmenler Günü kutlanıyordu.
Atatürk’ün doğumunun 100. yılı olan 1981 senesinde Türkiye’de ilk kez kutlanan Öğretmenler Günü için bu tarihin belirlenmesinin sebebi de Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün Millet Mekteplerinin Başöğretmenliği görevini kabul ettiği tarihin 24 Kasım 1928 oluşudur.
Öğretmenler Günü Niçin Kutlanır?
Öğretmenlik sadece önceden belirlenen müfredatın öğrencilere anlatılması demek değildir. Öğretmenlik hem eğitimi hem de öğretimi kapsar. Bundan dolayıdır ki okulların ders çizelgeleri “Eğitim ve Öğretim Yılı” için belirlenir.
Öğretmenlik mesleğini seçenler bu görevin zorluğunun ve öneminin farkındadır. Öğretmen olmanın aynı zamanda anne ve baba olmak demek olduğunu, öğrencilerinin dertlerini dert edinip mutluluklarına sevinmenin bu mesleğin bir gereği olduğunu bilirler. Bu asla zorlama değildir, içten gelir. Çünkü şefkat öğretmenliğin doğasında vardır. Bizlere hayatımızın her alanında rehber olan, ışık tutan öğretmenlerimizin kıymetini yılın her günü bilmemiz gerekir.

Öğretmenlerimize ne kadar kıymet verdiğimizi göstermenin bir yolu olarak da yılın en azından bir gününü onlara adarız. Onları mutlu edecek sürprizler yapar, ne kadar sevdiğimizi dile getiririz.


22 Kasım 2018 Perşembe

ÇEKMEYİZ BU NÂZI/2018.11.21/14:55:55-538

ÇEKMEYİZ BU NÂZI/2018.11.21/14:55:55-538-ÇEKMEYİZ BU NÂZI
1-Sigaramın dumanı
Yoktur yârin imânı
Altından köşk yaptırdım
Gümüşten merdivânı
(NAKARAT)
Hey Güllü, Güllü, Güllü
Peştemalı püsküllü
Hanım etme bu nâzı
Gel bize bazı, bazı
Bize Harputlu derler
Biz çekmeyiz bu nâzı
2-Harput’tan aldım bakır
Yosmam gözlerin çakır
O güzel gözlerine
Kurban olsun bu fakir
(NAKARAT)
UŞŞAK-KLÂSİK-HARPUT TÜRKÜSÜ
Usûlü: SOFYAN
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
TRT numarası: 10052
Söz ve müzik: Bilinmiyor.
Türküyü, sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
MİDİ özelliği: Bolaheng-Piyano (pes)-Klarnet-Kudüm-

VİDEOYU, GÖNÜL ŞARKILARI Udi Emin Bey kanalında izleyebilirsiniz.




GARİP GÖNLÜM İÇİN/2018.11.22/13:36:50-153

GARİP GÖNLÜM İÇİN/2018.11.22/13:36:50-153--GARİP GÖNLÜM İÇİN
1-Sînemde bir tutuşmuş, yanmış ocak olaydı
Zülfün karanlığında, bezme çerağ olaydı
(NAKARAT)
Nolaydı yâr olaydı;
Yâr bâde dolduraydı
Şu gârip gönlüm için
Kanun icat olaydı
2-Zülfün görenlerin hep, bahtı siyah olurmuş
Tek zülfünü göreydim; bahtım siyah olaydı
(NAKARAT)
HÜSEYNÎ-HARPUT TÜRKÜSÜ
Usûlü: CURCUNA
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
TRT numarası: 10044
Müzik: Bilinmiyor
Söz: Harputlu Hâfız HAYRİ BEY
Türküyü, sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ



VİDEOYU, GÖNÜL ŞARKILARI Udi Emin Bey kanalında izleyebilirsiniz




19 Kasım 2018 Pazartesi

DÜNYA ÇOCUK HAKLARI NEDİR?


DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ:
Çocuklarımızı hiçbir zaman siyasete alet etmeyelim. Çünkü büyüdükleri zaman aşağılık karmaşasına girebilirler.
Tecavüz etmeyi ve tacizci olmayı kendisine meslek edinen insanlardan kız çocuklarımızı koruyalım. Onun için kız çocuklarımıza kesinlikle yabancılarla konuşmamalarını ve onların elinden bir şey almamalarını öğüt verelim.
Çocuklarımızı kumardan, içkiden, sigaradan, esrardan ve saire gibi şeylerden sakınmaları için öğüt verelim.
Çocuklar her zaman için bir gonca gülüdür. Sevgi ve şefkat gösterelim.
Bilgisayar ve cep telefonu bağımlılığından biraz olsun el çektirebilmenin yegâne yolu şudur: Müzik, resim, heykeltıraş, edebiyat (yazı yazma sanatı), spor faaliyetleri bahçecilik işleri vesaire gibi her türlü SAN’AT ve ZANAATKÂRLIKLA (terzi, marangoz, berber, makine tamircisi-vesaire) uğraşmalarını sağlamamız gerekmektedir. İşte o zaman çocuk bu gibi uğraşılar sayesinde kötü alışkanlıklardan, bir nebze olsun kurtarabiliriz. Çünkü alışkanlık bir nevi tabiat gibidir. Onu pencereden bir şeyi atıp kurtulamazsınız. Onu ağır, ağır en alt basamağa doğru indirmeniz gerekmektedir. Ancak o zaman o kötü alışkanlığınızdan el çekebilirsiniz. Kötü çocuk yoktur; kötü alışkanlıklara gark ettirilen çocuk vardır. Bir şeyi öğretmek kolay olabilir; örnek olmak çok zordur. Onun için çocuklara iyi örnek olan bireyler olmalıyız.
Çocuklarımıza daima arkadaşını çok iyi seçmesi için öğüt verelim. Hani derler ya, ÜZÜM, ÜZÜME BAKA BAKA KARARIR. BANA ARKADAŞINI SÖYLE SANA KİM OLDUĞUNU SÖYLEYEYİM. Bu sözleri çocuklarımıza öğretelim. Bir de Allah'ın varlığını ve birliğini idrak etmesi için öğüt verelim. Bunda çok da aşırılığa kaçmayalım. Çünkü her şeyim AZI KARAR; ÇOĞU ZARAR getirir.
Daha da en iyi şeyleri sizler elinizden geldiğince çocuklarınıza vermekten çekinmeyiniz. Onları her zaman için SEVGİ, ŞEFKAT ve HOŞGÖRÜ ile bağrınıza basınız.
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜNÜ sadece bir güne sığdırmayalım. Çocuklar geleceğimizin en büyük SEMBOLLERİDİRLER. Bu ülkeyi bir zaman gelecek onların yöneteceğini asla unutmayalım.
Ona göre ÇOCUĞU SANKİ BÜYÜK BİR İNSAN GİBİ GÖRELİM VE SEVELİM.
DÜNYA ÇOCUK HAKLARI GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Udi Emin Bey-Emin DEĞİRMENCİ-20 KASIM 2018-SALI-ÇUKUROVA




MEVLİD KANDİLİ-2018






MEVLİD, “DOĞUM ZAMANI” İslâm’da Hazreti Muhammed’in (S. A. S.) doğum günü, mezheplere göre farklı kutlanır. Sünnîler REBİÜLEVVEL ayının 11’inci gününü 12’sine bağlayan geceyi, Şiiler 17’inci günü MEVLİD günü ve 17’ye dönen geceyi de MEVLİD gecesi olarak adlandırırlar. Bu iki tarih arasındaki haftayı da VAHDET HAFTASI ilan etmişlerdir. Kandil geceleri İslâm’ın ilk zamanlarında var olan bir âdet olmayıp, ilk defa hicretten yaklaşık olarak 300 yıl kadar sonra MISIR’DA, Şii Fâtimî Devleti döneminde kutlanmaya başlanmıştır.
Kandil geceniz mübarek olsun. Şu duayı yapmanızı sağlık veriyorum:
BİSMİLLÂHİRRAHMANIRRAHİM…
ALLAH’IM, BENİ, BORCUN; YANGININ; HASTALIĞIN; DÜŞMANIN EN KÜÇÜĞÜNDEN BİLE EMİN KIL,
ALLAH’IM, SEN BİLİRSİN; SEN VERİRSİN; SEN ALIRSIN!
ÂLEMDE HER NE VARSA SENİNDİR; HER VARLIK SENİN ESERİNDİR.
SEN GÖNLÜMÜZE GÖRE VERİRSİN; İÇİMİZDEKİLERİ DE BİLİRSİN; EKSİĞİMİZİ DE GÖRÜRSÜN. EKSİKLERİMİZİ TAMAMLAMAK NASİP ET… VERDİĞİN NİMETLERE, SAĞLIK VE AFİYETLERE ŞÜKÜRLER OLSUN. HAMDÜ SENALAR ANCAK VE ANCAK HER DAİM SANA AİTTİR…
BU DÜNYADA VE AHİRETTE DE ATEŞ AZABINDAN BİZLERİ, EMİN EYLE, CENNET MEKÂNINDA ALIKOY… SOFRALARIMIZA SONSUZ BEREKET VER, BİZİ ZİRVE-İ SAADETE ERİŞTİR. ALLAH, CÜMLEMİZİ KAZALARDAN VE BELÂLARDAN DAİMA KORUSUN- Diyerek dua ediniz. Birlik ve beraberlik içinde yaşamaya devam ediniz. Akraba ziyaretlerini hiçbir zaman geç bırakmayınız. SEVİNİZ, SEVİLİNİZ, KALP KIRMAYINIZ, BU DÜNYA YALANDIR VE KİMSEYE KALMAZ… Udi Emin Bey-Emin DEĞİRMENCİ- 19.11.2018-Pazartesi-ÇUKUROVA-

12 Kasım 2018 Pazartesi

ÖZLEM DUYAR/2018.11.12/14:33:28-110

ÖZLEM DUYAR/2018.11.12/14:33:28-110--ÖZLEM DUYAR
1-Engel oldu bana, yüce dağ gibi
Hüsrâna bir tuzak kurdu yalnızlık
İçimi kapladı, sanki ağ gibi
Hicrâna bir tokat vurdu yalnızlık
2-Özlem duyar, gönül koyar adına
Vâsıl olmak, mümkün değil tadına
Zaman zaman, cânan gelse yâdına
Nice hayâl, düşler yordu yalnızlık
3-Yalnızsan eğer ki arayan çoktur
Şu fâni dünyada dostların yoktur
Her birinin sözü zehirli oktur
Evvel de âhir de vardı yalnızlık
4-Sokaklar sığınak, arkadaş ona
İşte adım adım yaklaştı sona
Belki de kırılır; küsersin bana
Çözülmez bilmece, sırdı yalnızlık…
Cahit KIROĞLU
UŞŞAK Şarkı
Usûlü: YÜRÜK SEMÂİ-SOFYAN
Müzik: Emin DEĞİRMENCİ-Udî-
Söz: Cahit KIROĞLU
Şiirin yazım târihi: 06 MART 2018-SALI
Beste târihi: 18 MART 2018-PAZAR-ÇUKUROVA
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
BİLİNMEYEN KELİMELER:
ENGEL: Bir işi yapılmaz duruma sokan neden
YÜCE: Yüksek, büyük, ulu: Yüce ALLAH, Yüce dağlar gibi
HÜSRAN: 1. Zarar, ziyan. 2. Beklenilen şeyin elde edilmemesi yüzünden duyulan acı, yokluk acısı. (HÜSRANA UĞRAMAK): Beklenilen sonucun elde edilmemesi nedeniyle çok üzülmektir.
AĞ: 1. İplik, sicim, tel gibi ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü: Balık ağı. Örümcek ağı. 2. Don ya da pantolonun apış arasına gelen parça, apışlık.
HİCRAN: 1. Ayrılık. 2. Onulmaz acı.
ÖZLEM: Bir şeyi ya da bir kimseyi görmek, kavuşmak isteği, hasret.
GÖNÜL, GÖNLÜ: 1. Yürekte bulunduğu varsayılan duygu kaynağı, iç. 2.İstek, arzu: Evlenmeye gönlü yok. GÖNÜL ALMAK (ya da gönlünü almak) 1) Sevindirmek; 2) Kırılan bir kimseyi güzel bir davranışla hoşnut etmek. GÖNÜL BULANDIRMAK 1) Mide bulandırmak; 2) değişme celi: Kuşkulandırmak. GÖNÜL DARLIĞI iç sıkıntısı. GÖNÜL EĞLENDİRMEK Hoşça vakit geçirmek, dalga geçmektir. GÖNÜL ERİ Beğenisi yerinde, düşüncesi uyanık ve hoşgörüsü geniş olan. GÖNÜL FERAHLIĞI iç rahatlığı, dertsizliktir. GÖNÜL HOŞLUĞU İLE Seve seve, isteye isteye. GÖNÜL KIRMAK önemsiz bir nedenle birini çok üzmektir. GÖNÜL KOYMAK gücenmektir. GÖNÜL OKŞAMAK birini hoş bir söz ya da davranışla sevindirmektir. GÖNÜLDEN ÇIKARMAMAK sevilen kimseyi hiç unutmamaktır. GÖNLÜ KALMAK 1) Elde edilemeyen bir istekten vazgeçmemektir; 2) darılmak, gücenmektir. GÖNLÜMDEN KOPMAK kendiliğinden ve birdenbire bir şey vermektir. GÖNLÜNE GÖRE dileğine göredir. GÖNLÜNÜ HOŞ ETMEK birinin dileğini yerine getirerek onu sevindirmektir.
VASIL: Ulaşan, varan VASIL OLMAK, ulaşmak, varmaktır.
MÜMKÜN: Olabilir, olabilen.
ZAMAN: Bir eylemin içinde geçtiği, geçeceği ya da geçmekte olduğu süre. 2. Bu sürenin belirli parçası: Sınav zamanı. 2. Çağ, mevsim: Meyve zamanı. 4. Bir işe ayrılmış saatler: Uyku zamanı. İş zamanı. 5. Devir, dönem: Atatürk zamanı. 6. Dil-bilgisi Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı: Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir. 7. Dil bilgisi. Yer kabuğunun geçirdiği gelişmede saptanan ve taşıllara göre dörde ayrılan evrelerin her biri. 8. Müzik: Ölçü bölümü: Üç zamanlı ölçü: Üç zamanlı ölçü. Zaman bırakmak, bir iş için süre ayırmak. Zaman öldürmek, boş yere zaman harcamak. Zaman kollamak, bir işin sırasını beklemektir. Zamana uymak, davranışları içinde bulunulan çağın durumuna göre ayarlamaktır.
DÜŞ: 1. Uyurken zihinde beliren olayların, düşüncelerin topu, rüya. 2. Mecazi anlamı, Hayal.
FÂNİ: Ölümlü, gelip geçici, kalım sızdır.
ÂHİR: Son, en son.
SIĞINAK: Çeşitli tehlikelerden korunmak için sığınılacak yer.

VİDEOYU, O GÜL-ENDAM-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyebilirsiniz.




10 Kasım 2018 Cumartesi

SENİ SEVMEK NE GÜZEL/2018.11.10/20:47:37-296

SENİ SEVMEK NE GÜZEL/2018.11.10/20:47:37-296--SENİ SEVMEK NE GÜZEL
1-Gözleri aşka gülen, taze söğüt dalısın
Gel bana her gece sen, gönlüme dolmalısın
(NAKARAT ve MEYAN)
Tatlı gülüş pek yaraşır;
Gözleri ömre bedel
Ah ne güzel, ne güzel,
Seni sevmek
Ah ne güzel; ne güzel
Sensiz elem bana yar;
Doğ benim ömrüme
Doğ da Güneş gibi
Aşkımı tazele gel
2-Bekleme sonbaharı; bir acı rüzgâr eser
Gel bana her gece sen; saçların bağrıma ser
(NAKARAT ve MEYAN)
Gündoğdu DURAN
NİHÂVEND Şarkı
Usûlü: NÎM-SOFYAN
TRT numarası: 5414
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
Beste târihi: 02 ŞUBAT 1959-KONYA
Söz ve Müzik: Gündoğdu DURAN
Şarkıyı sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ
MİDİ özelliği: Bolaheng-Arp-Viyolonsel (pes)-Kudüm
Bu şarkıyı GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN RUHU ŞÂD OLSUN DİYE SESLENDİRDİM. Ne mutlu Türkiye'mizin ATATÜRK'Ü var.
O'nu anmak demek, fikri; vicdanı; irfanı (kültür-bilim-ilim) hür olan nesiller yetiştirmektir. Yalnız bir için değil; sonsuza kadar anmalıyız. Önemli olan ATATÜRK'ÜN resimlerine bakmak değildir. Asıl olan ATATÜRK'ÜN görüş ve fikirlerini anlayabiliyor isek ne mutlu bize. Çocukluğundan, ölümüne kadar her türlü çirkinliklerle ve kötülüklerle olan mücadele kararlılığını Türk Gençliğine çok iyi bir şekilde irdelememiz gerekmektedir.
Emin DEĞİRMENCİ Udi Emin Bey-

VİDEOYU, O GÜL-ENDAM-Emin DEĞİRMENCİ-Udi Bestekar kanalında izleyebilirsiniz.


ÖMRÜM ÇÜRÜDÜ/2018.09.19/13:47:07-290

ÖMRÜM ÇÜRÜDÜ/2018.09.19/13:47:07-290--ÖMRÜM ÇÜRÜDÜ
1-Gemi kalkar sulara akar
Giymiş mor cepkeni (Süleyman)
Bakışı canlar yakar
2-Kara kara kazanlar
Cennet yüzü görmesin (Süleyman)
Aramızı bozanlar
3-Yeşil sandık kilidi
Üstünü toz bürüdü
Geçme kapım önünden (Süleyman)
Civan ömrüm çürüdü
HİCAZ-KLÂSİK TÜRKÜ
Usûlü: SOFYAN
TRT numarası: 4861
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
Söz ve Müzik: Bilinmiyor
Türküyü, sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ

VİDEOYU, GÖNÜL ŞARKILARI-Udi Emin Bey kanalında izleyebilirsiniz.


DOLDUR FİNCANI/2018.09.19/13:40:23-018

DOLDUR FİNCANI/2018.09.19/13:40:23-018--DOLDUR FİNCANI
1-Fincanı taştan oyarlar
İçine bâde koyarlar
Sen bize gelme duyarlar
Sen kimin canısın canı
Sen yine doldur fincanı
2-Fincanın dibi düz olur
Bir kadeh bâde az olur
Sen bize gelme söz olur
Sen kimin canısın canı
Sen yine doldur fincanı
3-Fincanı rafa dizerler
İçine bâde süzerler
Sen bize gelme sezerler
Sen kimin canısın canı
Sen yine doldur fincanı
HİCAZ-KLÂSİK TÜRKÜ
Usûlü: CURCUNA
TRT numarası: 4453
Notanın kaynağı: www.notaarsivleri.com
Söz ve Müzik: Bilinmiyor
Türküyü sesi ve uduyla seslendiren: Emin DEĞİRMENCİ

VİDEOYU, GÖNÜL ŞARKILARI Udi Emin Bey kanalında izleyebilirsiniz.