Çocuğa yönelik cinsel
istismarda hukuk nasıl işler?
Rengin Arslan-İSTANBUL,
BBC Türkçe
7 Nisan 2016
Türkiye'de günlerdir en fazla tartışılan konulardan
biri, Karaman’da çocuklara yönelik cinsel istismar iddiaları.
Konuyla ilgili tartışılan noktalardan birisi de,
çocukların cinsel istismarının hukuki boyutları.
Bu durumda, yargı mercilerine nasıl başvurulmalı?
Çocuk bu süreçte nasıl korunmalı? Çocuğu korumakla yükümlü yakınların yapmaları
gerekenler neler?
Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı
Koordinatörlerinden avukat Şahin Antakyalı oğlu, BBC Türkçe'nin konuyla
ilgili sorularını yanıtladı.
1- Bir yetişkin, çocuğun istismara uğradığını anladığı anda hukuki olarak
ne yapmalı?
Hukuken, işlenmekte olan veya işlenmiş olan bir suçun
varlığı halinde bu durumun yetkili makamlara bildirilmesi gerekir. 155 Alo
Polis hattı, 156 Alo Jandarma hattı, en yakın Polis Merkezine veya Cumhuriyet
Savcılığına bildirimde bulunulması gerekir.
Cinsel istismar şüphesi varsa ayrıca Alo 183
aranmasında fayda var. Alo 183, aile, kadın, çocuk, engelli, yaşlı, şehit
yakınları ve gazilere yönelik hizmetler hakkında bilgilendirme ve yönlendirme
sağlayan bir hat.
Ayrıca İhmal, istismar ve şiddet vakıaları veya töre ve
namus cinayetlerinin önlenmesi için tedbir mahiyetindeki ihbarlar da alınıyor
burada. Bir önemli nokta da şu: Türk Ceza Kanununa göre işlenmekte olan bir
suçu yetkili makamlara bildirmeyen kişi, bir yıla kadar hapis cezası ile
cezalandırılır. Kamu görevlisi veya sağlık mensubunun bu suçu işlemesi halinde
daha ağır bir ceza veriliyor.
2- Cinsel istismar durumunda çocuğu koruyan yetişkinler veya kurumlar yargı
sürecinin iyi işlemesi için ne yapmalı?
Çocuğun vücuduna organ sokmak suretiyle istismar
edilmesi halinde ilk 24 saat çok önemlidir. Bu süre geçtikten sonra ve zaman
geçtikçe, çocuğun idrarını yapması gibi ihtiyaçlarını giderdikçe, banyo yapınca geni-tal bulguların birçoğu kaybolacağından vakit kaybedilmemelidir. Bu nedenle
öğrenmeden itibaren zaman kaybetmeksizin tercihen savcılığa suç duyurusu yapmak
üzere başvuru yapılmalıdır.
Mesai saatleri dışında ise ve savcılığa ulaşımı güçse kendi oturduğu semtin
bağlı bulunduğu karakola başvurularak suç duyurusunda bulunulmalıdır. Karakolda
başvuru üzerine zaman kaybetmeden çocuğun Çocuk İzlem Merkezinde (ÇİM) kendi
rızasını da alarak muayenesinin yapılması gereklidir.
Çocuğun istismar edildiği sırada üzerinde bulunan iç çamaşırı ve
kıyafetlerin de yanında getirilerek Adli Tıp Kurumunda inceleme yapılmak üzere
adli makamlara verilmesi önemlidir.
3- Çocuğun ifadesi nasıl alınır?
Çocuğun ifadesinin ÇİM ’de alınması esastır. Bu süreçte çocuğun veya
ailesinin bir avukatı yoksa çocuğa barodan ücretsiz bir avukat atanmaktadır.
Cinsel istismar mağduru çocuğa ÇİM sürecinde psikolojik destek alması
konusunda yönlendirme yapılmamışsa, çocuk hakkında sağlık tedbiri alınması
bakımından çocuk savcılığına, çocuk polisine veya çocuk mahkemesine ihbarda
bulunulabilir.
ÇİM olmayan illerde yukarıda belirtilen süreç Çocuk Şube Müdürlüklerinde yapılmalı. Çocuk beyanı mutlaka yasa gereği sesli ve görüntülü kayda
alınmalıdır.
4- Bu konuda ne yapacağını bilemeyen kişiler için,
hukuki süreç konusunda danışabilecekleri kamu kurumları ve özel merkezler var
mı?
Ne yapacağını bilemeyen kişiler Alo 183 telefon hattını arayabilirler.
Bulundukları illerde baro çocuk hakları komisyonu, insan hakları komisyonu veya
kadın hakları komisyonlarına başvurup destek talep edebilirler.
Marmara Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacet tepe Üniversitesi, Ankara
Üniversitesi Çocuk Koruma Birimleri gibi üniversitelere bağlı Çocuk Koruma
merkezleri var. Bu merkezlerden tedavi ve iyileştirmeye ilişkin destek
alınabilmektedir. Ancak Türkiye genelinde bu ve benzeri merkezlere ciddi sayıda
ihtiyaç duyulmaktadır.
ÇAÇAV (www.cacav.net) Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüyle Mücadele
Ağı (www.ctcs-mucadele.net) üyeleri ile iletişime geçilip yapılabilecekler
konusunda danışmanlık alabilirler.
5- Savcılıkta izlenecek adımlar nedir?
Cinsel istismar dosyalarının soruşturma aşaması titizlikle yürütüldüğünde o
dosyada cezasızlık oranı ciddi oranda azalmakta hatta bazen kalkabilmektedir.
Bu nedenle savcıların kanaatimce olay yeri incelemesi yapmaktan kaçınmaması veya
bu yönde talimat vermesi önemlidir.
Mağdur çocuğun ifadesini alırken mümkün olduğunca örselemeyecek sorular
yöneltilmeli ve ifade kamera kaydına alınmalıdır.
Ayrıca şüpheli kamu kurumunda çocuklarla ilişkili bir meslek sahibiyse
derhal kuruma bildirimde bulunulmalıdır.
6- Çocuğun yargı sürecinde psikolojik olarak korunması
kimin sorumluluğunda?
Çocuğun psikolojik olarak korunması sorumluluğu soruşturma aşamasında polis
ve savcılık-tadır. Bu aşamada çocuğun ruh sağlığının bozulması veya etkilenmesi
halinde Çocuk Koruma Kanunu 5. maddesi gereğince Çocuk Mahkemesinden Sağlık
Tedbiri kararı aldırılmalıdır.
ÇİM bünyesinde çalışan meslek elemanlarının ÇİM olmayan yerlerde Çocuk Şube
Müdürlükleri, Çocuk Büroları da bu tedbirin verilmesini sağlayabilirler.
İstismara uğrayan çocuğun varsayım sal olarak psikolojisinin bozulacağı
bilinmektedir. Çocuğun psikolojik olarak bir tedavi sürecine yönlendirilmesi ve
ailesinin de bu sırada fazla hassaslaşmış hissetmesi halinde ayrıca yardım
alması gereklidir.
Çocuk Şube Müdürlüğünde mağdur çocukla yapılacak görüşmeler sosyal
çalışmacı tarafından gerçekleştirilir, ayrıca sosyal inceleme raporu
hazırlanır.
7- Mahkeme sürecinde yapılması gerekenler neler? Çocuğun korumasından
yükümlü olan kişiler bu süreci nasıl takip etmeli?
Mahkeme sürecinde çocuğun sanık ile karşı karşıya
gelmesine engel olunmalı gerekirse heyetten özel olarak bu hususa dikkat
edilmesi istenilmelidir. Çocuğun bir sosyal hizmet uzmanı veya psikolog ile
görüşme yaptıktan sonra ifadesine geçilmeli, görüşme yapmadan ifadesi
alınmasına müsaade edilmemelidir.
Yargı sürecinde çocuğun korunması için en başta
ifadelerinin birden çok kez alınmasının önüne geçilmelidir.
8- Sizce Türk Ceza Kanununda, çocuğa yönelik cinsel taciz ve istismarın
cezalandırılması konusunda aksaklıklar var mı? Neler?
Çocuğun fiziksel temas olmaksızın istismar edilmesi
halinde dava cinsel istismardan değil cinsel tacizden açılmaktadır. Oysaki
"grooming" yani Türkçedeki karşılığıyla "ayartma" bir
kişinin cinsel istismar fiilini gerçekleştirmeye hazırlık yapmak için çocukla İnternet ortamında cinsel içerikli sohbet etmesi olarak tanımlanmaktadır. Bu
durumlarda savcılık davayı cinsel tacizden açarak en başta cezasızlığın yolunu
açmaktadır.
Anayasa Mahkemesi ayrıca çocuklara yönelik cinsel
istismar suçuna verilecek cezayı belirleyen 103. maddesinin 2. fıkrasının
Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetmiştir.
Bu iptal kararının, çocuklara karşı bu suçu işleyen
yetişkin faillerin, kaçınılmaz ve caydırıcı bir yaptırım ile karşılaşmalarının
önünde engel oluşturuyor. Anayasa Mahkemesinin 10 Haziran 2015 tarihinde
verdiği kararla, resmi nikâh olmaksızın dini nikâh kıyanların
cezalandırılmasını ortadan kaldıran kararı ile birlikte değerlendirirsek
Anayasa Mahkemesi’nin erken yaşta evlilikleri, toplumsal ve kültürel bir olgu
olarak kabul ettiğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca TCK Madde 103/2‘nin iptali çocukların
kendilerine cinsel istismarda bulunan kişilerle evlendirilmelerinin önünü
açacak niteliktedir.
Yapılacak yeni düzenleme, fail ile mağdur arasındaki
yaş farkını esas almalıdır. Önleyici tedbirleri, mağdurlara sağlanacak
destekleri ve istismar şüphesi halinde kullanılabilecek müdahale biçimlerini
kapsamalı; etkili, caydırıcı ve kaçınılmaz bir yaptırım için çocuğu tehdit eden
bütün eylemleri içererek suçu tanımlamalı; mağdurun yargı sürecine dâhil
olmasıyla maruz kaldığı ikincil mağduriyetleri önleyecek şekilde olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder