8 soruda: Çocukları cinsel
istismardan korumak için ne yapmalı?
Rengin Arslan BBC
Türkçe, İstanbul
30 Mart 2016
Karaman'da ortaya çıkan, 10 çocuğa yönelik taciz ve
tecavüz iddiaları bir kere daha çocuğun korunmasını gündeme getirdi.
Peki, yetişkinler, korumaları altında bulunan
çocukları cinsel tacizden, istismardan korumak için ne yapmalı? Çocuğa neler
öğretmeli, çocuğun pek çok kez yakından tanıdığı birinden gelen bu tehlikeye
karşı ne yapması gerektiğini nasıl anlatmalı?
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi başkanı Doç.
Dr. Aslı ÇARKOĞLU BBC Türkçe için yanıtladı.
1. Çocuk istismarı yaygın mı?
Yaygınlığı tam olarak tespit etmek zor çünkü hem
yetişkinler hem çocuklar için sorması ve konuşması zor bir konu. İçinde
yaşanılan toplum çocukların konuşmasını ve kendilerini ifade etmelerini
kısıtlayıcı olduğu ölçüde bu daha da zorlaşıyor. “Çocuğun dediğine inanılır
mı?” şüpheciliği sorunun çeperini anlamamızı engelliyor.
Ama 2008’de Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu ve
UNICEF ortaklığında yapılmış bir araştırma 7-18 yaş arasındaki 1,886 çocuk ile
yapılan görüşmelerde bu çocukların yüzde 3’ünün son 12 ayda cinsel istismara
uğradıklarını göstermiş ki bu da çok nadir rastlanan bir durum olmadığına
işaret.
2. Çocuklara taciz ve tecavüz hangi çevrelerden geliyor?
Çoğunlukla çocuğun tanıdığı ve belirli bir seviyede
güvendiği büyüklerden geliyor.
3. Taciz konusunda farkın-dalık yaratmak için çocuklara ne, nasıl
öğretilmeli?
Çocuklara herhangi birisi onlara istemedikleri şekilde
dokunduğunda veya onların kendilerine/başkalarına dokunması istenildiğinde
“hayır” demeyi öğretmeliyiz.
Konuşmaya başladıkları yaşlarda çocuklara tüm vücut
parçalarının adı öğretilirken, göz, kulak, burun gibi “özel bölgelerinin de
adları öğretilmeli. Bu bölgelerin anatomik olarak düzgün isimlerinin
öğretilmesi ve “takma” veya “oyun” isimler kullanılmaması çocuğun bir sorun
yaşadığında yardım istediği yetişkinlerle doğru anlaşabilmesi için önemli.
Takma isimlerle konuşan bir çocuğun neden bahsettiği öğretmen veya polis gibi
onu yeterince tanımayan yetişkinlerce anlaşılmayabilir.
Herkesin olduğu gibi onların da bazı “özel” vücut
bölgeleri olduğu, bu bölgelerin adlarının ne olduğu, buralara kimlerin ne
şartlarla nasıl dokunabileceği anlatılmalı ve bu sınırları korumaları için
yüreklendirilmeliler.
İstismara uğrayan çocuklarda fiziksel belirtiler
neler?
1. Genital
bölge veya ağız çevresinde ağrı, renk değişimi, kanama
2. Tuvalet
yaparken birden çok KEZ rastlanan ağrı
3. Tuvalet
eğitimi ile alakasız alta kaçırma
Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Doç.
Dr. Aslı ÇARKOĞLU
4. Kaç yaşından itibaren öğretmeye başlamalılar? Çocuklara ne söylenmeli?
Olabildiğince erken çünkü her yaşta çocuk istismar
mağduru olabilir. Konuşmaya ve isteklerini anlatmaya başladıkları 2 yaşı civarı
vücut parçalarının isimleri öğretilerek güvenmedikleri, istemedikleri zaman
özel bölgelerine dokunulunca “hayır” demeleri öğretilmeli.
Güvenli, tehlikeli gibi kavramları anlamaya
başladıkları yaşlarda konu “vücut güvenliği” üzerinden basit ve somut
cümlelerle anlatılabilir. Örneğin: “Seninle vücudunun güvenliği hakkında kısa
bir konuşalım istiyorum. Hepimizdeki gibi senin de vücudunda bazı özel
bölgelerin var. Bunlar iç çamaşırlarının kapattığı yerlerin. Buralarına
güvenmediğin kişilerin dokunmasına hayır diyebilirsin, sana kızmayız. Bazen
bazı yetişkinler ki bunlar tanıdığın, sevdiğin büyüklerin de olabilir, bu güven
kurallarını bilmeden sana dokunabilirler ve bu seni rahatsız, üzgün veya garip
hissettirebilir. Böyle bir şey olduğunda “hayır, dokunma” de. Sonra da gel bunu
bana -veya çocuğun güvenli yetişkini kim olacak ise ona- anlat, olur mu?
Böylece biz hem seni koruyabiliriz hem de o yetişkine güvenlik kurallarını
söyleyebiliriz.”
Burada çocuğu korkutmamak, olan bir olayı anlattığında
birilerinin cezalanmasına sebep olacağını düşündürtmemek önemlidir. Çünkü
maalesef çoğu zaman istismarın kaynağı çocukların tanıdığı ve sevdikleri
yetişkinler arasından çıkıyor ve çocuklar konuşarak onlara zarar vermekten
korkuyor veya çekinebiliyorlar.
İstismara uğrayan çocuklarda duygusal belirtiler
neler?
1. Geceleri
uyku sorunları, kâbuslar
2. Öfke
patlamaları
3. Bazı mekân
veya kişilerden korku
4. Kendine
zarar verme davranışları
5. Evden
ya da okuldan kaçma
Kaynak: Türk Psikologlar Derneği İstanbul Şubesi
Başkanı Doç. Dr. Aslı ÇARKOĞLU
5. Çocuklar ve yetişkinler arasındaki fiziksel temasta kurallar neler?
Ebeveynlerin de çocuklarının vücut sınırlarına her
zaman saygılı davranması önemli. Çocuğa sormadan veya onun itirazına aldırmadan
istediğimiz gibi çocuklara dokunmamalıyız. Çocuk istemese de öpmek, sarılmak,
mıncıklamak, gıdıklamak, okşamak gibi... Bu dokunuşlar hiçbir istismar içermese
de çocuğa kendi vücudu üzerinde etkisi ve hükmü olmadığını öğretir ve çocuk
istismara kırılgan olur. Bugün kafasını okşayan yarın özel bölgelerini
okşadığında çocuk ona hayır deme, karşı koyma, kendini savunma gücünü kaybeder.
Ayrıca böyle bir olay olduğunda gidip
konuşabilecekleri, onları susturmayacak ve onları istismarcıdan koruyacağına
güvendikleri bir yetişkin olduğunu bilmeliler. Böyle bir olayı anlatırlarsa
cezalandırılmayacaklarını, onların sözüne güvenileceğini onlara anlatmak
önemlidir. Bir çocuk için böylesi bir olaya maruz kalmaktan sonraki en kötü şey
yaşadığı kötülüğü anlattığında kimsenin onu dinlememesi, ciddiye almaması ve
savunmamasıdır.
6. Çocuğun taciz veya tecavüze maruz kaldığının ipucunu verebilecek olan
davranışlar ve fiziksel belirtiler neler?
Tüm sayacaklarım genelde aniden ve başka bir açıklama
olmaksızın (hastalık, ailede sorun-boşanma, taşınma, ölüm vb.) ortaya çıkarsa
dikkatli olmak gerekli. Ayrıca bunlardan biri değil birkaçının birden
gözlenmesi gerekir:
Çocuğun normalinin dışında içe kapanıklık veya
huysuzluk
Geceleri uyku sorunları, kâbuslar
Yaşının gerisinde bazı davranışlara dönüş (tuvalet
eğitimli bir çocuğun yatak ıslatması gibi)
Öfke patlamaları
Bazı mekân veya kişilerden ani korku/çekinme
Yemede değişim (azaltma veya çoğaltma)
Cinsel organlar hakkında yaşının ötesinde ani bilgi
veya tanım artışı (yeni argo kelimeler gibi)
Oyuncakları ile oynarken yaşının ötesinde bilgide
cinsel hareketler ile oynaması
Kendine zarar verme davranışları (kesme, saç yolma, vb.)
Evden/okuldan kaçma
Genital bölge, anüs veya ağız çevresinde ağrı, renk
değişimi (çürüme gibi) veya kanama
Tuvalet yaparken ağrı (birden çok defa)
Tuvalet eğitimi ile alakasız alta kaçırma
7. Karaman'daki örnekte çocuklar ailelerinden uzakta kalıyor. Bu durumda
aileler nasıl önlemler alabilir? Çocuklarıyla nasıl iletişim kurmalı ki, günlük
hayatta gözlemleyemeyeceği bu durumu anlayabilsin?
Bu ailelerin çocuklarını evden göndermeden önce
yukarıda örneğini verdiğim gibi bir konuşmayı yaşa uygun detayda yapmaları çok
önemli. Karaman’daki örnekte çocuklar 10’lu yaşlarda yani “özel bölgeler” ve
“rahatsızlık verici dokunuş” kavramlarını rahatlıkla anlayacak yaşlardalar.
Burada sorun çocukların olayın uygunsuzluğunu kavraması değil, bu konuyu bir
yetişkine anlattıklarında çocukların anlatılarına güvenileceğini bilmemeleri,
buna güvenmemeleri ya da güvenememeleri. Çocuklar böylesi bir olayı
anlattıklarında kendilerinin cezalandırılmayacaklarını bilmeli, onlara
kızılmayacağına güvenmeliler ki bu da çocuğa açıkça anlatılıp söylenirse ancak
olur.
Ayrıca ailesinden uzakta yaşayan çocukların aileleri
ile iletişim kanallarının açık, iletişimin sık ve sorunsuz olması gerekli. Yani
çocuk veya ebeveyn rahatça birbirlerini arayabilmeli, özel konuşmalar
yapabilecekleri bir ortam onlara sağlanmalı. Ebeveynlere çocuklarını sıkça
ziyaret etme imkânları sağlanmalıdır.
8. Ebeveynler çocuklarına yönelik bir taciz veya tecavüzden şüphelenirse ne
yapmalı?
İlk olarak çocukları ile sakin ve güvenli bir ortamda
onları korkutmadan konuşabilirler. Sakince onlara son günlerde hoşlarına
gitmeyen şekilde dokunan veya hoşlarına gitmeyen şeyler yapmaya zorlayan
birileri olup olmadığı sorulabilir. Konuşmayı kendiniz sakinliğinizi koruyarak
yapamayacağınızı düşünüyorsanız bir ruh sağlığı profesyonelinden (psikolog veya psikiyatrisi) yardım alabilirsiniz. Çocuğun ilk açıklamasına verilen tepki çok
önemlidir:
Çocuk sakin bir şekilde; panik olmadan, telaşa
vermeden, sinirlenmeden dinlenmeli,
Çocuğa inanılmalı, kendisine olanların onun suçu
olmadığı anlatılmalı. Bu gibi olayları söylemek çocuklar için hiç kolay olmaz.
Olanları anlatırlarsa:
İstismarcılarının onlara zarar vereceğinden
Ebeveynlerini üzüp kızdıracaklarından
Ailelerinin kargaşaya itilip dağılacağından (özellikle
de tacizci aile üyesi ise)
Ailelerinden koparılacaklarından korkarlar
Çocuk, tacizcinin ona tekrar zarara vermesi ihtimaline
karşı korunmalıdır.
Bu noktada adli makamlarla iletişime geçmek gerekir.
Çocuğun olası tıbbi sorunlarının tedavisi için tıbbi yardım alınırken bir ruh
sağlığı profesyoneli ile iletişime geçerek mağdur çocuğun değerlendirilmesini
ve gerekli görülen desteği almasını sağlamak önemlidir.
Unutulmaması önemli olan nokta şudur: üstü kapatılarak
veya olmamış gibi yaparak çocukların böylesi ciddi bir olayın üstesinden
gelmesini beklemek yarardan çok zarar verecektir. Susmak veya susturmak
yaraları derinleştirirken konuşmanın iyileştirici olduğunu ve çocuk istismarı
konusunda yetkin psikoterapisi desteğinin iyileşmeyi hızlandırıcı olduğunu
biliyoruz.
Olayın açığa çıkması sonrasında çocuğa adli süreçler
konusunda bilgilendirme yapmak gerekir. Ona nasıl bir süreç yaşanacağını önden
basitçe anlatmak süreci daha az sorunlu yaşamasına yardımcı olacaktır.
Çocuğun ailesi tarafından sevilmeye devam edildiğinin
hatırlatılması, olanların onun suçu olmadığı ve ailesinin onu sevmeye devam
ettiğinin çocuğa açıkça söylenmesi iyileşmenin başlaması için son derece
önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder